Güvenlik Yasası ve Alt yapı gerçekleri
Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine dair Yasada değişiklik yapılmasını içeren Yasa teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı.
Öncelikle şiddetin önlenmesinden yana olduğumu açık seçik dile getireyim. Yazdıklarımda zaten eleştiri olarak değil, kaygılardan kaynaklanmakta.
Yasa yeterince uygulanılır mı? zaman gösterecek.
Çünkü, daha önce çıkartılan Yasalar işin içerisine siyaset girince suyu çıkartıldı.
Meclis Anayasa Komisyonundan geçen Yasaya göre, en önemli madde, taraftarların ‘fişlenmesi’ konusuydu.
Ancak, bu madde, Mecliste özgürlükçü düşünen siyasetçilerin itirazları sonucu Yasadan çıkartıldı. Yerinde bir karar oldu. Yoksa, bu maddenin de geçmesiyle taraftarların eli kolu bağlanacak, ağızlarına adeta bant çekilecekti. Deyim yerindeyse taraftarlar iki bıçak arası yapılacaktı.
Hani, taraftarların sürekli veya geçici olarak gruplar halinde toplandıkları yerler, müsabakanın yapılacağı yere gidiş ve geliş güzergahları da Yasa içerisinde yer aldı. Bunun doğru uygulanıp uygulanmadığını da zaman gösterecek.
Saha içerisindeki müsabaka güvenlik amirinin yanı sıra muhtemelen açık alanlarda görevlendirilecek güvenlik amiri yardımcıları yeterince görev yapabilecekler mi? veya yaptırılacak mı? bu da tartışılır.
Bunların örneklerini daha önce çık yaşadık.
***
Pilot takım, alt yapı akademisi çalışmaları, transferde takımların işlerini kolaylaştırmak için önem vermeleri gereken iki sistem olarak karşımızda durmaktadır.
Her yıl artan transfer giderlerinin kontrol altına alınması ve kulüplerin astronomik giderlerinin önüne geçilebilmesi için bu sistemlere işlerlik kazandırılmalıdır.
Futbol Federasyonu yönetim kurulu, bu konuda gerekli çalışmaları yaparak yeni yaptırımları gündeme taşımalıdır.
Daha önce de belirttiğim gibi, alt yapıdan yetişen genç yeteneklerin en az ikisinin maç kadrosunda yer alması ve bunlardan birinin ilk 11’de görev yapmasının yolu açılmalıdır. Dahası, zorunlu hale getirilmelidir.
Ülkemizde berberlerin kuaför yapıldığı gibi her alt yapı sistemine de laf olsun diye ‘akademi’ adı takılmasının da önüne geçilmelidir. Her alt yapı sistemi ‘Akademi’ olmamalı. Belirli kriterler uygulanmalıdır.
Alt yapılardan yetişen futbolcuların kazanılmasının yolu, onların üst yapılarda (A takımlarda) değerlendirilmesinden geçer.
Akademi sistemi derken, kulüplere, özellikle de Konyaspor yönetimine, Hollanda’nın Ajax takımının Akademi sisteminin incelenmesini öneririm. Tabi ki, bu konuda daha bir çok örnek verilebilir, Türk futbolunun gelişmesini sağlamak için.
Kulüpler, genç futbolculardan yararlanabileceklerini kadrolarında tutarken, diğerlerini de pilot takımlar oluşturarak veya mevcut takımlardan birini pilot takım seçerek oralara aktarmalı ve önlerini açmalıdırlar.
***
1922 Konyaspor takımı sanırım yeni bir talip olmaması halinde Konyaspor pilot takımı olarak yoluna devam edecek.
Bu bir yerde ekonomik olarak Konyaspor’un sırtında büyük bir yük olacak.
Ama, iyi planlama yapılması, alt yapıdan gelen futbolcuların değerlendirilmesi halinde ileride kazanan taraf Konyaspor olacaktır.
Yeni Başkan Ramazan Özbek ve ekibini zor bir dönem beklemekte.
Bence, U21 takımından gelen futbolculardan oluşan bir kadro oluşturulmalı. Ayrıca, her ne kadar istikrardan yana olsam da kariyerli bir teknik direktör ile yola çıkılmalıydı. Hazırlık dönemi sonunda Konyaspor’da kendisine yer bulamayacak futbolcular bu takıma kiralanmalı ve 1922 Konyaspor’un bu sezon kesinlikle 1. Lige çıkmasının yolu açılmalıdır.
2 ve 1. Lig arasında çok büyük bir kalite farkı vardır. 1922 Konyaspor 1. Lige çıkması halinde yetişecek futbolcuların Konyaspor’a adapte olmaları daha kolay olacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.