Konyaspor ve transfer
İnsanların yaşam boyu unutamadıkları/unutmadıkları dönemler vardır.
Özellikle de yaşanılan olumsuz bazı gerçekler adamın canını acıtır.
Örneğin, kendi elleriyle diktikleri ve gölgesinde oturup serinledikleri ağaçların çevre düşmanları tarafından acımasızca kesilmesi karşısında yaşadıkları üzüntü tarif edilemez. Sanki canından can gitmiş olur.
Bu tür örnekleri çoğaltabiliriz.
Yaşam alanları insanlar için bir yerde kutsaldır, çok değerlidir.
Gençlik yıllarından başlayarak emekli oluncaya kadar çalıştıkları yerlerinde önemi büyüktür.
Geçmişte Konya Basınının okulu olarak bilinen Yeni Konya Gazetesi’nin satılması büyük üzüntü yaratmıştı bizlerde.
Ardından, kuruluşundan itibaren ellerimizle büyüttüğümüz, beş yıl süreyle emek verdiğimiz Konya’nın Sesi Gazetesi’nin (1976-81 yılları arasında yayımlanmıştı) satılması da canımızı acıtmıştı. Büyük sıkıntılar yaşamıştık, orada. Baskılar gördük, bombalı saldırılara uğradık, ama yılmadan yolumuza devam etmiştik. Ancak, beş yılın sonunda gazete basınla hiç alakası olmayan birilerine satılmıştı.
Yeni Meram Gazetesi, benim en uzun soluklu çalıştığım Gazetedir.
Tam 28 yıl, emek verdim. Hakkı mı aldım mı? kesinlikle değil.
Ama, Yen Meram Gazetesi’nin satılması içimi çok acıttı. Biz orasını kendi yuvamız gibi gördük, ne yazık ki, mirasa sahip çıkılmadı ve elden çıkartıldı. Her şeyin para almadığı gerçeği görülemedi. İşin birde manevi yanı vardır.
Yeni meram ile birlikte Konya’da tarafsız, özgür gazeteciliğinde önü kapatılmış oldu. Konya basını da artık havuzun içerisine iyice çekildi. Bundan sonra, özellikle de seçim dönemlerinde aynı yerden çıkan, kalıp haberleri gazetelerin 1. sayfalarında görebiliriz. Bunu, Yeni Meram dışında diğer gazetelerde gördük 31 Mart yerel seçimlerinde. Kısacası, para karşılığı haber yapılmadı mı?
Çok yazık, çok üzücü. Acıyı anlatmakta kelimeler yetersiz kalıyor.
***
Konyaspor’da transfer ağır-aksak gidiyor.
Bunun temelinde, sanırım ekonomik sıkıntılar yatmakta. Öyle sanıyorum ki, transferin son günlerinde bir kıpırdanma olacaktır.
Sadece Konyaspor değil, bir çok kulüp transfer yapamadı. Yeşil-beyazlı yöneticiler eksiklere göre yine üç transfere gerçekleştirdiler.
Yıllardır iyi yönetilmeyen Federasyonun kasasının boşalması, yayıncı kuruluşun ödeme yapamaması sonucu kulüpler de zor durumda kaldılar.
Büyük kulüpleri saymıyorum. Onlar birbirleriyle yarışırcasına, kulüp başkanları sanki kendi paralarını harcıyorlarmış gibi hesapsızca transfer yapıyorlar. Sonra çıkıp, kulübün borcu şu kadar milyar lira diye adeta övünerek konuşuyorlar.
İşte, kulüpler Yasasının çıkması bunun için lazım. Transferde harcanacak belirli miktardaki paradan Başkanları sorumlu tutacak ve onları borçlandıracaksın ki, böyle savurgan davranmasınlar ve kendi egolarını tatmin etme, reklamlarını yapma uğrana kulübün geleceğine ipotek koyma yanlışıyla transfer yapmasınlar.
Türk futbolundaki bir diğer yanlışta, yabancı kontenjanındaki sayının yüksek olması. Bunda önceki Federasyon Başkan ve yönetimi ile Milli takımlar eski teknik sorumlusu Fatih Terim’in sorumluluğu çok büyük.
Kulüpler Yasası’nın çıkartılması kadar bu kuralında kademeli olarak 8’e kadar indirilmesi çok önemlidir. Türk futbolu bu şekilde nefes alacaktır.
Söz Konyaspor’dan açılmışken, yeni sezon hazırlıklarının başlamasından buna geçen süre içerisinde oynanan 3 hazırlık maçında da Kartalların gol atamadıkları gözlendi. Tabi ki, hazırlık maçlarının sonuçları önemli değil, bunun bilincindeyiz.
Ama, Jahoviç ve Mustafa Yatabare’nin de ayrılması doğrultusunda Bajiç dışında iyi bir forvet oyuncusu ile bir sağ stoper transferi yapılmasında yarar var. Yönetim ve teknik kadro Ali Turan ve Mücahit Can’a güvenirse hata yaparlar. Ayrıca, Fofana’nın yerine bir oyuncu transferi de yapılmadı. Bu gerçekler göz önünde bulundurulmalıdır.
Yapılmayan transferlerin sıkıntısı ligde çekilir.
Ayrıca, 2022 hedefi de unutulmamalı. Kadro yapılanması şimdiden başlatılmalı ki, hedefe ulaşılabilsin.
Uyarmadı demeyin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.