Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Kur’ana Karşı Kur’ancılık

Kur’ana Karşı Kur’ancılık

Tarih boyunca insanlar Allah’ın (cc) seçtiği Peygamberler (as) vasıtası ile tebliği edilen ilahi dinlere ve bu dinlerin yazılı hükümlerini ihtiva eden ilahi kitaplara karşı pek çok olumsuz tavır sergileye gelmişlerdir.

Allah’ın (cc) ilahi hitabına karşı olumsuz tavır sergileyen insanların ilk davranış şekilleri, ilahi kitapları ve bu kitabı tebliğ eden peygamberleri (as) toptan red etmek olmuştur.

Vahye karşı gösterilen ikinci olumsuz, belki de birincisinden daha ağır sonuçlar doğuran tavır ise; Allah’ın (cc) Peygamberlerinin (as) tebliğ ederek hayata uyguladıkları ilahi kitapları, kitabı tebliği eden Peygamberlerin (as) anlayıp anlattığından farklı şekilde anlayarak hayata tatbik etmek ve böylece ilahi tebliği aslından uzaklaştırıp, herkesin kendi kendine bağımsız bir şekilde anlayabileceği insan kaynaklı bir din kitabı haline çevirmek olmuştur.

Hz. Âdem’den (as) bu yana insanların vahye karşı yapa gelmiş oldukları bu olumsuz tutumları, maalesef bizim Peygamberimize (sav) ve kitabımız olan Kur’an-ı Kerim’e karşı da yapılmıştır ve yapılmaktadır.

Zamanımızda artık Mekke müşrikleri gibi Rasulullahı (sav) ve Kur’an-ı Kerim’i toptan red edemeyenlerin sinsice başvurdukları hilelerden belki de en korkuncu, Kur’ancılık maskesi altında Kur’an-ı Kerim’i Rasulullah’ın (sav) anlayıp anlattığı ve örneklendirerek hayata uyguladığı şekilden farklı bir şekilde insanlara sunmaya çalışmaktır.

Müslümanlar bu ülkede, devlet eliyle Kur’an-ı Kerim’in ve dolayısıyla İslam’ın hayattan silinmeye çalışıldığını çok iyi bilirler.

Tek parti zulmü ile ve devlet gücüyle yaşatılan o karanlık günler geride kalmış olmasına rağmen, özellikle 12 Eylül ve 28 Şubat süreçlerinden sonra sinsice ve güya hanif İslam adına adı Müslüman olan kişilerce çok daha zalimce bir plan hayata geçirilmeye çalışılmaktadır.

Selefilik ve mealcilik adları altında yaptıkları bozgunculuğu erken fark eden Müslümanlardan yeterli desteği bulamayacaklarını gören bu sapık güruh bu defa, Kur’ancılık maskesi altında 1400 yıllık sahih İslamı bu ülkeden silmeye gayret etmektedirler.

Haricilerin yaptıkları gibi ellerine aldıkları Kur’an-ı Kerimlerle özellikle de kırık dökük yapılan meallerle, güya Kur’an hükümlerinin yanlış uygulamalarına karşı çıktıklarını zan eden bu gafiller, aslında Kur’an ayetlerine ve o ayetleri Ashabından (ra) başlamak üzere kıyamete kadar geçerli olan vahyi tüm ümmetine tebliği edip açıklayan ve örneklendirerek hayata uygulayan Rasulullah’a (sav) karşı çıkmaktadırlar.

Kur’ancılık mezhebi de diyebileceğimiz bu gafiller güruhu, tıpkı fikir ataları olan Hariciler ve Mutezile mezhebi mensupları gibi Kur’an ayetlerini, Rasulullah’ın (sav) anladığı ve anlattığı gibi anlamayıp kendi hevalarından kaynaklanan sapık düşüncelerle birazda farklı olmak adına yanlış anlamakta ve böylece 1400 yıllık sahih İslam düşüncesinden sapmakta ve saptırmaktadırlar.

Bu nevzuhur sapık mezhep mensupları Kur’an da sürekli ve açık bir şekilde geçen “Allah’a (cc) ve Resulüne (sav) itaat edin” ayetlerinin tamamını, “Kur’an’da hiçbir yerde Allah’a (cc) ve Muhammed’e (sav) itaat edin diye bir ifade bulunmaz” gibi garip bir gerekçeyle ve tamamen yanlış anlamak suretiyle Peygamberimizden (sav) önce gelmiş peygamberlerin (as) sünnetlerinin uygulanmamasını örnek göstererek Rasulullah’ın (sav) temiz ve sahih sünneti ile sahih hadislerini ret etmektedirler.

Rasulullah’ın (sav) örnekliği olmadan yaşanan bir dinin İslam Diniyle ve onun birinci kaynağı olan kitabımız Kur’an-ı Kerim’le bağdaşmayacağını bile düşünmekten aciz olan veya kasıtlı olarak aciz bırakılan bu zümreye her şeye rağmen Cenabı Allah’tan (cc) hidayet dilemek istiyoruz.

Müslümanlar olarak Kur'an-ı Kerim’e karşı ilk vazifemiz, onun ve ihtiva ettiği hakikatlerin hak olduğunu tasdik etmektir. Daha sonra, onu Rasulullah’ın (sav) okuduğu gibi okumak, ayetlerin manalarını onun anladığı gibi anlamak, Kur’an ayetlerinde emredilen tüm emirleri ve yasakları onun tatbik ettiği gibi tatbik edip yaşamak, ilahi düsturları ferd ve toplum olarak hayatımıza onun hâkim kıldığı gibi hâkim kılmaktır.

Rasulullah’ın (sav) anladığının dışında bir anlam ile ayetlere farklı manalar yükleyerek, Rasulullah’ın (sav) uygulamalarından farklı uygulamalar geliştirmeye çalışmak, üstelik bunu da Kur’an adına yapmak Müslümanlarca geçmişte red edilmiştir, bu günde red edilecektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi