Konyaspor’un olağan genel kurulu, ikinci oturumda yapıldı..

Kartallar, bir gün sonra da Trabzon deplasmanında tek golle yenilerek, matematiksel olmasa da lige veda etti. Dahası, Konyaspor’un ligde kalabilmesi için mucizeler gerekiyor.

Evet, son kongre, olumsuzluklarıyla Konyaspor’un tarihine geçti.

Bu genel kurul, Konyaspor’un içerisinde bulunduğu durumu apaçık gösterdi..

Üzüldük, üzüntü kadar ders alınması gereken bir genel kuruldu.

Konyaspor tarihinde, bu kadar olumsuz, bu kadar basit, bu kadar seviyesiz bir kongre görmedik dersek yerinde olur..

Bir kere, divan başkanıyla, salonda yer alan delegelerle tam ayarlanmış bir genel kuruldu.. Geçtiğimiz genel kurulda listede yer alan 480 kişi, paralarını ödemedikleri gerekçesiyle üyelikten çıkartılmış, salonda ise çoğunluğunu tanımadığımız 135 kişi olduğu bildirilen üyeler vardı.. Konyaspor’a, yıllarca hizmet etmiş, her şeyini vermiş onlarca kişi ne yazık ki bugün artık üye değil. Gözlerimiz, bir çok eski dostu, Konyaspor sevdalısını aradı, ama bulamadı. 

Her şeyden önemlisi, ligin bitimine 8 hafta kala tehlike hattından hala kurtulamayan ve ligde kalabilmesi için 8 maçtan en az 6’sını kazanması, Sivasspor’un da 5 yenilgi alması halinde ligde kalabilecek olan Konyaspor’da, ayrılık alabildiğine devam ediyor.

Dayanışmanın sağlanacağı bir dönemdi, kongre salonunda ne Valimiz, ne Büyükşehir ve ilçe Belediye başkanlarımız, ne de bir Milletvekili vardı. Yeni yönetimde yer almayan eski yöneticilerden bazıları da, genel kurulun başlamasıyla birlikte salona girerek bir kenarda oturdular ve kongrenin bitimiyle birlikte de salondan ayrıldılar.   

Genel kurul tam bir fiyaskoyla geçti.. Kimin ne yapmak istediği, kimin ne söylediği belli değildi.. Ortalıkta dolaşan, sokak şargonu, argo kelimeler vardı.. Utandık, yüzümüz kızardı Konya ve Konyaspor adına. Tüzük değişikliğinin, oldu bittiye getirilerek geçirilmesi de ayrı bir sorun.

Divan Başkanı Hüseyin Çevik, daha yönetim raporunun okunmasının ardından kimseye söz vermeden oylamaya geçerek, genel kurulun gergin bir hava içerisinde geçeceğini gösterdi.. Bunu kulüp gelir-giderlerinin okunmasının ardından başlayan tartışma izledi..

Çünkü, okunan gelir-gider raporundan hiç kimse bir şey anlamamıştı.. Konyaspor’un muhasebecileri, hala Kombassan’dan geldikleri dönemde kalmış olacaklar ki, raporu durağan ve aktif gelir giderler olarak hazırlayınca itirazlar yükseldi.. Nitekim, üyelerden Şemsettin Beştav, söz alarak, gelir ve giderlerin daha belirli olarak açıklanmasını istedi, ama o da havada kaldı.. Başkan ise, hesapların her üyeye açık olduğunu söylemekle yetindi. Oysa bir önceki kongrede de açıklanmıştı, gelir gider ve yönetim kurulu raporları 15 gün önceden üyelere gönderilmesi gerekiyordu, ama yine yapılmadı.. Bu da, Konyaspor’un hala kulüpleşemediğini,. Kurumsallaşamadığını göstermekte.

Kısa sürede bitirilmesi planlanan genel kurul, kulüp Başkanı Bahattin Karapınar ve divan başkanı Hüseyin Çevik ile bazı üyeler arasında ki sözlü atışma şekline dönüştü.. Üyelerden Vecdi Çınar’ın, “kulüp kayyuma kalsın, biz alırız” şeklindeki sözleri ne kadar anlamsızsa, başkan Karapınar’ın da “otur lan yerine” sözü bir o kadar yanlıştı.

Sırası gelmişken, başkan Bahattin Karapınar, geçen genel kurulda olduğu gibi yine kendisinden rant sağlamak isteyen kişilerden bahsetti. Artık, başkan şu kişileri açıklasa da bizde kurtulsak.. 

Kısacası, Konya’ya ve  Konyaspor’a yakışmayan bir genel kurul geçirdik.. Bu genel kuruldan ders almalıyız. Gönlümüz, bir sonraki genel kurulda aynı hataların yaşanmaması ve Konyaspor’a yakışır şekilde gerçekleştirilmesinden yanadır.

Konyaspor, Cumartesi günü Sivasspor’un-Beşiktaş’ı yenmesi ve kendisinin de Trabzon deplasmanında mağlup olması sonucu ligde kalma umutlarını yitirdi.. Gerçi, matematiksel olarak şansı devam ediyor ama, kötü gününde yakaladığı Trabzonspor’u yenemeyen, gol atmasını beceremeyen bir Konyaspor’un kalan 7 maçtan 6’sını kazanması beklenemez.

Yeşil-beyazlı ekibin, Trabzonspor karşısında ikinci yarıdaki oyununa baktığımız zaman, sezon başını geçtik, ama ara transferde ne kadar geç kalındığını, ne kadar yanlış yapıldığını ve teknik kadro değişikliğinde geç kalındığını bir kez daha anladık. “Keşke” erken davranılsaydı da bu durumlara düşmeseydik. Yazık oldu, takımın bu duruma gelmesine neden olanların gözü aydın..