Fethullah Hallaç

Fethullah Hallaç

Türkistan’dan Anadolu’ya Ahmed Yesevi’nin izleri...

Türkistan’dan Anadolu’ya Ahmed Yesevi’nin izleri...

Türkistan Notları - 2

Türkistan’dan Anadolu’ya Ahmed Yesevi’nin izleri...

Önceki yazımızın devamı niteliğinde, yeni bir içerikle yeniden merhaba!

2018 yılında Kazakistan’ın o dönem Cumhurbaşkanı olan Nursultan Nazarbayev tarafından eyalet statüsü verilen Türkistan şehri aynı zamanda Türk Dünyası’nın manevi başkenti ilan edilmişti. Hoca Ahmed Yesevi’nin türbesine ev sahipliği yapan Türkistan şehrini pek çok yönüyle memleketim Konya’ya benzetirim.

Tabiati, insanları, tarihi unsurları yönüyle Konya’ya benzemektedir Türkistan. Pek tabi Türkistan’da da Konya’nın izlerine rastlamak mümkündür. Buraya ilk geldiğim sıralarda Hoca Ahmed Yesevi türbesini ve müzesini ziyaret ettiğimde Türkistan coğrafyasından, özellikle Ahmed Yesevi’nin talebeleri arasından batıya, Anadolu’ya ilerleyen talebelerinin meftun olduğu yerlerin haritasıyla karşılaşmıştım. Ahmed Yesevi, medeniyet tarihimize önemli izler bırakmış ve kendinden sonra gelen pek çok alime, düşünüre ışık tutmuş birisi, Allah gani gani rahmet eylesin.

Bu haritada ayrıca benim de bazılarının isimlerini ilk defa duyduğum fakat Konya’da meftun olduklarını belirten ve belki Yesevi ile fiziken karşılaşmamış fakat fikirleriyle tanışmış olacaktır ki; Celaleddin Rumi, Şems-i Tebrizi, Bahaeddin Veled, Selahattin Zarkud, Şeyh Hüsamettin Hasan Bin Akiğ, Sultan Veled, Hoca Halife Kastamoni, Seyid Burhaniddin gibi evliyaların isimlerinin yer alması benim açımdan oldukça manidar olmuştu. Hangi yönüyle ele alırsak alalım, bu coğrafyanın insanları bizleri aç çok tanıyor, daha da yakından tanımaya gayret gösteriyor. Yeter ki unuttuklarımızı hatırlayabilelim.

adsiz-005.jpg

adsiz-006.jpg

Sadece Türkistan şehrinden yapılan izcilik bile oldukça fazla ortak kültürel birikime ulaşmaya yetiyor elbette ama bölge o kadar geniş ki, adım attığımız her yerden yeni bir şeyler öğreniyoruz.

Türkistan demişken, Kazak halkının büyük ve mazlum düşünürü, şairi, fikir ve eylem insanı Mağcan Cumabay’ı da anmazsak elbette olmaz. Mağcan’ı evvela, Milli Mücadele dönemlerinde bizlere yazıp gönderdiği ‘’Uzaktaki Kardeşime’’ adlı mektubuyla tanıdık. Bu mektubu ilerleyen yazılarımızda yine gündeme getirmekte fayda var. Mağcan, Türkistan şiiri ile koca bir Türkistan coğrafyasını şöyle ifade ediyor:

Türkistan, iki dünya eşiğidir,
Türkistan, yiğit Türkün beşiğidir.
Türkistan gibi güzel yerde doğan,
Türk'e, Tanrı'nın verdiği nasibidir.

Geçmişteki Oks ve Yart, Ceyhun'la Seyhun'dur,
Türkler bu ikisine derya derler.
O iki mübarek suyun kıyısında,
Öyleyse, gitsene dedenin kabrini aramaya!..

---

Bu yazımızı da şimdilik burada noktalayalım. Önümüzde koca bir ‘Nevruz’ var. İşte o bayramda buralar bir başka güzel oluyor. Bununla ilgili de izlenimlerimi aktarmaya çalışacağım. Şimdilik Allah’a emanet, hoş ve esen kalınız!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fethullah Hallaç Arşivi