Dr. İbrahim Büyükeken

Dr. İbrahim Büyükeken

Sosyal medya trolleri ve gazetecilik yapmak!

Sosyal medya trolleri ve gazetecilik yapmak!

Gazetecilik yapmak hem bu şehirde bu ülkemizde her geçen gün zorlaşıyor. Bir kitap çalışmam için geçtiğimiz aylarda İl Halk Kütüphanesi’nin gazete arşivinde 2004 yılından bu yana yaptığım haberleri, köşe yazılarını, röportaj ve gezi yazılarını inceleme fırsatım oldu...

**

Meslek hayatımın gözümün önünden film şeridi gibi geçti. Aslında yaptığımız için ne kadar güzel bir o kadar kutsal bir meslek olduğunu daha iyi anlama fırsatı buldum...

**

O kadar insanın hayatına dokunmuşuz ki; gazete arşivleri de olmazsa hiçbirini hatırlamayacağız. Gazetecilik sadece bilgisayar karşına geçip haber yazmak değil, gerçekleri ve doğruları haykırmaktır...

**

Günümüzde ilkeli ve karakterli gazetecilik yapmak ateşten gömlek giymekten farksız hale geldi. Geçmişten günümüze gazeteciler için gerçekleri yazmanın her zaman bir bedeli olmuştur...

**

Kimi bu bedeli canını vererek ödemiştir, kimi işinden olarak ödemiştir. Günümüzde ise gazetecileri susturmak için farklı yöntemler geliştirildi...Sosyal medya trolleri gazetecilerin yeni kabusu oldu... **

Sosyal medyada haysiyet cellatlığı yapan paralı veya parasız troller ordusu gazetecilerin baş belaları haline geldi. Adam gibi eleştirmezler, sadece hakaret ederler ve tehditler savururlar...

**

Bu trol ordularının yönetildiği belli başlı merkezler var. Sahiplerinin aşağı yukarı kim olduğu belli. Kendilerine ait bir düşünceleri de yoktur. Sahibinin sesidir bunlar. Mertçe ve cesurca savaşmazlar..

**

İsimleri sahtedir, resimleri sahtedir. Kısacası; hayatları sahtedir. Sahte bir kimlik üzerine kurulmuş bir düzen üzerinden ilkeli ve dürüst gazetecileri boğmaya çalışırlar. Pitbull köpeklerinden farksızdır bunlar...

**

Böyle bir ortamda gazetecilik yapmanın zorluğu her geçen gün artıyor. Bir taraftan sesimizi duyurun diye yalvaran insanlar, bir taraftan yönetenlerin yazmayın, çizmeyin baskısı...

**

Son zamanlarda sıradan insanlar için mi yoksa yönetenler için mi gazetecilik yapıyoruz? Sorusunu kendime çok soruyorum.. Ezilenler, haksızlığa uğrayanlar, hakkı gasp edilenler için mi yoksa güç sahipleri için gazetecilik yapıyoruz?..

**

Gazeteciler kendilerine üç temel soru yöneltmelidir, “Neden, kim için, nasıl gazetecilik yapıyoruz?” Hangi gazeteci “gazeteciliğin kamusal sorumluluk” görevini yerine getiriyor?...

**

Hem yaygın basında hem de yerel basında son yıllarda yönetilenler için daha doğrusu “sıradan insanlar” için gazetecilik yapanların sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor artık...

**

Bazen en ufak eleştiride hatta mizahi bir tweette bile twitter trolleri tarafından “kim tarafından fonlanıyorsun” diye hayasızca iftiralara maruz kalıyoruz...

**

Trollere tek cevabım gidin kendi çöplüğünüzde ötün.. Allah’a şükürler olsun bugüne kadar tertemiz kalmayı başardık. Siz gidin ağa babanız gelsin...Sizin yaptığınız itibar suikastleri bize sökmez...

**

Gazetelerin basın bültenine döndüğü, dalkavukluk yapmanın, uyduruk bültenleri yayınlamanın gazetecilik başarısı olduğu bir dönemde en mantıklı iş düzene uymak gibi görünüyor... Vicdanla mantık bir arada olmuyor işte!!

**

Doğru söyleyenin dokuz köyden kovulduğu bir dönemde 10. köyde hala bir umut var... Önemli olan dönemin adamı olmak değil her dönem adam kalmaktır...Tarih zor dönemlerde dik duranları yazacak...

**

Bozulmuş ve kokuşmuş  bu düzende kanımız dışarıya akmasa bile yüreğimiz kan ağlıyor. Gerçekten gazetecilik kim için neden ve nasıl yapılıyor? Anlamsız bir zamanda bu anlamsız soruların da artık bir önemi olmasa gerek!

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum
Dr. İbrahim Büyükeken Arşivi