Hepiniz takip ediyorsunuz…

‘AK Parti trollere savaş açtı..’ haberleri şu aralar gündemden düşmüyor…

Ne demek trol; “ İcraatları körü körüne övmesi, eleştirenlere sövmesi için bir takım insanların sahte isimlerle ücret karşılığı(maaşlı) sosyal medyada hesap açması..’

***

Bu işten ekmeğini(!) çıkaranları sayısı dudak uçuklatacak derecede…

Şaşırmayın yeni bir hadise değil bu…

Tarihimizin her döneminde TROLLER vardı…

***

Osmanlı'nın özellikle Tanzimat Dönemi’ne rastlayan kesiminde resmi (!) DALKAVUKLARIN olduğunu söylesek?

Çıkartılmış kanunları,  teşkilatlarının bulunduğunu belirtsek?

***

Dalkavuklar, nizamnameleri hatta fiyat tarifesi bile yayınlamış bir esnaf topluluğuydu...

Hangi işlerin dalkavukluğa girdiğinin anlatıldığı metinleri bile var günümüzde elimizde...

I.Mahmud dönemine ait Topkapı arşivlerinde bulunan bir arzuhale (dilekçeye) göz atalım isterseniz…

***

“Devletli, inayetli, merhametli efendim...

Kimsesiz dalkavuk kullarınızın arzuhalidir...” diye başlayan dilekçe bakın nasıl devam ediyor;

“Her sene Ramazan-ı Şerif geldiğinde, İstanbul’da davetli, davetsiz iftarlara gideriz...

Ulemanın, ricali devletin ve sair büyüklerin, mevki sahiplerinin sofralarında çeşitli nefis yemekler, şerbetler, türlü türlü reçeller, tavukgöğüsleri, elmaspareler, helvalar, kaymaklı baklavalar, ekmek kadayıfları, süzme aşureler, hoşaflar yer ve içeriz...”

***

“Üstüne göbek tütünü ve kahve ile ikram görürüz...

Lakin içimizdeki bazı terbiyesizler bulunup edebe uymayan hareket ve tavırlarıyla velinimetlerimiz efendilerimizi gücendirmekte, zararı da hepimize dokunmaktadır...

Dalkavukluk sağlam bir nizama bağlanmazsa cümlemizin açlıktan öleceği aşikardır...”

***

“Kadim nizam ve kanuna göre yeniden bir nizama bağlanmasını, uygunsuzları içimizden defedilmesini, tavır ve hareketleri hepimizin makbulü olan Şakir Ağa’nın cümlemize kâhya tayin olunmasını ve eline memuriyetini bildiren bir kıt’a ruhsatname ihsan buyrulmasını niyaz ederiz. Emir ve ferman devletli, inayetli efendim Sultanım hazretlerinindir...”

***

Enteresan değil mi?

Bizde ki adı şimdilerde; TROL...

Bugün Havuz Medyası’nın içinde bulunan bazı dalkavukların, köşe yazıları ile diğerlerini saraya şikayetlerinden pek bi farkı yok gibi…

***

Bakın DALKAVUKLARIN tanımı Topkapı Sarayı arşivlerinde nasıl yapılıyor;

 “Dalkavuklar kibar ve rical huzuruna girdiklerinde etek öperler...

Oturacakları yer, trabzan yanındaki küçük minderdir...

Vazifeleri hane sahibi olan zatın mizaç ve tabiatına uygun şekilde konuşmak, meclise neşe vermek, keder verici sözlerden, zikri müstekreh tabirlerden ve küfürlerden gayetle sakınmaktır...

Hane sahibi ne söylerse fevkalâde yardakçılıkla tasdik edecekler ve asla aykırısında söz söylemeyeceklerdir...

Verilen ihsanı gizlice alacaklardır, verilen paranın çokluğunu ile meslektaşları arasında öğünmeyeceklerdir...”

***

Şimdiler de benzer bir endişe ile en yetkililerimiz;

“Bu işi bir zapt-ı rapt altına almamız gerekiyor artık…” diyorlar…

Tarihten ders alın, hepsi orada var…