Erzurumlunun biri camiye gider, acele, acele kaza namazını kılar tam çıkarken imam başına dikilir, elinde de kamçı vardır;

"Bu ne biçim namaz gılmağ?

Hele bir töreli gıl bağim!" der İmam öfkeyle…

*

Adam mahcubiyetle karışık, heyecan içinde, namazı baştan ağır-ağır imrenilecek bir şekilde kılar…

Elinde kamçı bulunan İmam namaz sonu gelir sorar;

"Şimdi söyle bağim, evvelki namazın mı oldi, yoğsa bu namazınmi?"

Adam mahcubiyet içinde;

"İlk kıldığım namaz!" deyince İmam hayretle sorar;

"Ne ki baştan savma hızlı hızlı gılmıştın?"

Adam cevap verir;

"Çünkü bu namaz gamçı rızası içindi, öbürü Allah rızası için!”

*

Siyasal İslam maalesef elinde kamçı tutan İmam gibi şimdilerde…

Bütün işlerin işaret, slogan ve hamasetle görülmeye çalışıldığı en sığ dönemlerden birini yaşarken, dinin içinin nasıl boşaltıldığını hayret ve üzüntü ile izlemek zorunda bırakılıyoruz…

Tüm gençlerimiz neredeyse sakallı ama…

Camilerimiz gün geçtikçe ıssızlaşıyor… Şehir merkezinde çoğu camide, imamlarımız sabah namazlarını yalnız kılarken, gözleri kapıda “kamet” getirecek cemaat arıyor…

Kızlarımızın büyük bir çoğunluğu başlarını örttüler ama…

O “ama”yı yazmaya burada yürek ve edep ister…

*

Kur’an kurslarımızda, yatılı okullarımızda, ortaokullarımızda, liselerimizde, “kurtların” kuzulara çobanlık ettiğine şahit olarak, en güvenli bildiğimiz kalelerimizde sırtımızdan hançerlenerek toplum olarak üzüntüden kahroluyoruz…

“Dindarlaşırken” İslam’dan bunca uzaklaşmayı aklımız bir türlü almıyor… Gündem ve güncel kırbacı ile bizi ıslah(!) etmeye çalışanlar, vurdukça düzeltmek yerine, delirttiklerinin farkında bile değiller…

Allah’ın rızasından uzak, göstermelik, vaziyeti idare eden, kamçı rızasıyla yapılan işler, kamçı ortadan gidince unutmayın en çokta bizi fişler…

Sadece göstermelik sakal olarak kıllanan gençlik, kalbiniz bu yaşananlar karşında hiç kıllanmıyor mu?

------

“6”

Rus yazar Lev Nikolayeviç Tolstoy insanlara altı tavsiyede bulunur;

Cahil insanlarla tartışmaktan kaçının

Başa gelen talihsizliği çabuk kabullen

Kişiler ve olaylar hakkında daha az konuş

Sorunlara üzülme çözüme odaklan

Başkalarının hatalarını daha az yargıla

Canını sıkanları hayatından uzak tut

------

DERVİŞE SORMUŞLAR;

“Menfaat nedir?

- “Menfaat sandalyeye benzer; başında taşırsan seni küçültür, ayağının altına alırsan seni yükseltir.”

----

FIKRAYLA

Adamın biri akciğer rahatsızlığı nedeniyle sürekli öksürüyormuş sonunda herkesin tavsiye ettiği ünlü bir doktora gitmeye karar vermiş.
Doktor hasta daha rahatsızlığını anlatmadan günde en fazla 5 sigara içeceksin demiş ve 1 ay sonrasına kontrol için gün vermiş...

*
Aradan bi ay geçince hasta çok daha kötü bir halde gelmiş hastaneye... 

Doktor; “Sigarayı az içmek mi dokundu acaba.”
Hasta; "Hayır hiç sigara içmezken günde 5 sigara içmek dokundu" demiş.

*

Fıkra bir tarafa maalesef doktorlarımızın iş yükü öyle bir arttı ki... Diğer taraftan meslekten istifa eden, yurt dışına çıkan doktor sayısı 4 bini geçmiş… 12 bin sağlıkçıda sırada...

Hal böyle olunca varın polikliniklerin önüne bir bakın, doktorlar iş yoğunluğundan daha kapıdan hasta girerken reçete yazmaya başlıyorlar…

FOTOĞRAFLA

----------

Çok bilinmeyen Konya’da çekilmiş bir fotoğraf.

Kurtuluş savaşı yıllarında Konya.

Konyalı bir kadın ve çocuğunun arkasında sırıtan İtalyan askerleri.

HADİSLE

“Bir kişinin kalbinde iman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir arada bulunmaz.”