Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Tarihi diziler dönemi başladı

Tarihi diziler dönemi başladı

TRT nin son yıllarda eskiye nazaran 180 derece denilebilecek bir tavırla tarihi dizilerle imaj düzeltme çabaları bu sezon yayına başlayan Barbaroslar dizisi ile yeni bir yüz kazandı denilebilir.

Barbaroslar dizisi TRT nin diğer tarihi dizilerinde olduğu gibi içeride siyasi sebeplerle, dışarıda ise para kazanma amacına yönelik bir olacağı düşünülüyordu aynen de öyle oldu.

Genel olarak bakılınca tarihi gerçekliklere ve tarihi şahsiyetlere sadık kalınarak da güzel tarihi diziler çekilebilir gerçeği bir kez daha kenara bırakılarak yapımcı ve yöneticilerin hollywood özentisi içinde olduklarını bir kere daha gösterdiler.

Tv dizisindeki çekim hileleri ve oyuncu giysilerini görünce ister istemez insanın aklına hemen karayip korsanları filmini hatırlatan Barbaroslar dizisinde belki de en çok garipsenen kelime Barbaros kardeşlere KORSAN kelimesi ile hitap edilmesi oldu.

Yerli ve Milli olmak ile insana dair diyerek övünen TRT nin yerli ve milli tarihi dizisinde Osmanlı devletinin henüz emrine girmemiş bile olsa Akdeniz’de yelken açan reis ve tayfasına korsan demek, pkk sevici siyasetçi ve partilerin kendi askerlerine "katil" demesi gibi bir şey olmuştur.

Gerçi TRT dizilerinin tarihi diledikleri gibi kurguladıkları için tarihi gerçeklere aykırı olması bir yana, seyircide oluşturduğu imaj açısından karayip korsanları ile Osmanlı denizcilerini zihinlerinde aynı görecek milyonlarca izleyici var artık.

Dizide tarihi gerçeklere aykırı olarak gösterilen olayları izah edemeyecekler için tarih dizileri gerçekten izlemeye değmez denilse de biz eksiklikleri yükseklikleri ve özellikle de kurgu ile vatandaşı nasıl yönlendirmeye çalıştıklarını göstermeye devam edeceğiz.

Dizide olayların geçtiği yer olan Akdeniz için dizide Arapların “Bahri Sefid” dedikleri rivayeti ise hepten tarihe aykırıdır. Çünkü Araplar ak denize “Bahri Ebyaz” derken Farsçanın etkisi ile “Bahri Sefid” ifadesini sadece Osmanlıların kullandığını bilmeyecek kadar tarihi gerçeklerden uzak bir senaryo görüyoruz.

Aslında kayda değer bir başka hususta dizide kullanılan Barbarosların teknesinin Osmanlı döneminde kullanılan gemi çeşidinden bir tekne olmadığıdır.

Senaryo giysi ve karakter kurgusunda yapılan yanlışlar gemi kurgusunda da yapılmış ve karayip korsanlarının kullandığına benzer direkleri ve yelkenleri ile öne çıkarılan bir ecnebi teknesi Osmanlı dönemi teknesi olarak kurgulanmıştır.

Yapımcıların öncelikle ortaya koymaya çalışmaları gereken husus Barbarosların kullandığı teknenin kadırga mı kalyon mu olduğunu ortaya koymalıdırlar.

Çünkü gerçek tarih ve tarihteki gerçek şahsiyetler ve olaylar ancak kitaplardan öğrenilir gerçeğini unutanlar için sinema filmleri ve tv dizileri hep yanıltıcı olmuştur. Bu sebeple Barbaroslar dizisinden Osmanlı dönemini, tarihini öğrenmek veya Barbaros kardeşleri kendileri için rol model seçmeye hazırlananlar için sonuç hüsran olacaktır.

Geçen yıllarda yayınlanan muhteşem yüzyıl, Abdülhamit ve kuruluş ile diriliş dizileri hep böyle olmuştu.

Osmanlı devletinin talihsiz şehzadesi Cem Sultanın yaşadığı olayların sonrasını anlatmakla başlayan dizide ilk dikkati çeken şey dizide tarihi karakterler ile üzerlerindeki giysilerin yerli ve milli giysiler olmamasıdır..

Karayip korsanlarından geri kalmamak için onların kullandığı giysiler üzerinde yapılmış yerli ve milli(!) dokunuşlarla 1600 lü yılların korsan giysileri Osmanlı leventlerinin kıyafeti oluvermiş.

Tarihi karakterle ilgili en büyük yanlış ise Kılıç Reis.

Osmanlı Tarihinde ve Barbaros kardeşlerin reislik döneminde ak denizde yelken açan reisler arasında Kılıç Reis diye bir reisin varlığı tarihen sabit değildir.

Bu karakter olsa olsa kurgu tarih üzerinde kalem oynatmayı seven senaristlerin ileriye dönük bir oyunu olabilir.

Karakterlerin oturmamasında ilk dikkati çeken şey ise Oruç reis ve tayfalarının yıllarını ak denizde güneşin altında geçirmiş babayiğitlerden ziyade stüdyoda makyajları eksiksiz yapılmış İstanbul aksanı ile konuşan salon beyefendileri gibi görünmeleridir.

Tarafsız olduğu söylenen bir yayın kuruluşunun bol kurgulu, bol hamasetli, hatta bol bol siyasi göndermeleri olan bir dizi olarak geçmişte yayınlanan Osmanlı ve Selçuklu dizilerini fersah fersah geçeceği aşikâr olan bir diziyi evde tv seyrederken eline kılıç balta alarak Allah Allah diyecekleri yine görecek gibiyiz.

Çünkü bu ülkede artık tarihi dönemleri kurgulayan diziler birer birer popüler kültürün malzemesi oluveren ticari bir meta haline getirilmiştir.

Siyasi tarafına gelince tanıtım töreninde sözü dönüp dolaştırıp Mavi Vatan konseptine getirmek dizi yapımcılarının diziyi hedef kitleye kabullendirmek için aldıkları algı ve kurgu görevinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatmıştır.

Mavi Vatan konseptine ilişkin farkındalığın artırılmasını dizi ile sağlamak işgüzarlıktan başka bir şey olmasa gerek.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Süleyman Küçük Arşivi