Takım gidiyor beyler
Maçı izlerken, saygısızlık olmasın diye ayağa kalkıp Eze’yi dakikalarca alkışladım, süper futbolundan dolayı.
Sağolsun takıma o kadar katkı sağlıyor ki, gözlerim yaşardı.
İçim acıdı, lanet yağdırdım yine yöneticilere. Konyaspor’u böyle bir yönetime layık görenlere. O futbolcuyu 11’e alıp oynatanlara.
Sahi, Mehmet hocanın hiç mi beyni yok, Eze gibi bir futbolcuyu oynatıyor ve takım 45 dakika boyunca 10 kişi ile mücadele ediyor.
Hani Eze öylede Ezekiel ve Malick Evouna çok mu iyi!
Tabi ki iyi değiller. O zaman Atiker Konyaspor sahada bir eksik oynayacağına hoca Musa veya Vedat’a görev verse hiç olmazsa 11 kişi mücadele edilse daha iyi değil mi?
Her maçta defans kurgusunu değiştirmekte hocanın ayrı bir yanlışı.
Sanırım hoca konusunda dediklerim, daha erken ekesin9 konuşmak istemiyorum ama, yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı.
…
Atiker Konyaspor maçın ilk yarısında ne yaptı bilen var mı?.
Kırmızı görmüş boğa gibi bilinçsizce saldıran, sistemden yoksun bir futbolcu topluluğu vardı sahada. Böyle bir takımdan da gol beklemek futbolun gerçeklerine aykırı.
İkinci yarıda biraz daha iyi, pas yapar bir Konyaspor izledik. Sezon başından beri bunu hep söyledik, Mustafa hocanın o saçma sapan futbolu nedeniyle Konyaspor’un pas oyununa dönmesinde yarar olduğunu dile getirdik.
Ama muhterem hocalarımız kendi bildiklerini okumaya devam ettiler ve takımı yönetimle birlikte el ele çıkmaza soktular.
Yazık, Atiker Konyaspor’u yönetimi, teknik adamı ve basınıyla el ele, adeta güle oynaya 1. Lige gönderiyoruz.
Yöneticiler ve teknik adamlar görüyor musunuz, takım gidiyor beyler.
Hiç kimse çıkın, Atiker Koanyaspor devre arasında yapılacak transferlerle kendisine gelecek, toparlanacak diye. Kaybedilen her puan Konyaspor’u uçuruma yuvarlıyor. Ama tüm Konya bunu seyrediyor.
…
Maça gelince, yüksek tempoda başlayan karşılaşmada dediğim gibi Konyaszpor bilinçsizce saldırdı.
Eze ile ileride top tutamayan, bununla birlikte pas hataları ve gereksiz top kayıpları yapan, orta bahada rakibe boş alan bırakan Atiker Konyaspor, daha bilinçli bir futbol oynayan, daha kaliteli kadroya sahip rakibi karşısında dönüşlerde sıkıntılar yaşadı, böyle olunca da Bursaspor önde baskılı oynadı ve goller buldu.
İlk 45 dakikada gelen 3 golde bir birinin kopyası, her maçta kurgusu bozulan defans eksik yakalandı ve rakip devreyi 3-0 önde kapattı.
İkinci yarıya iki değişiklik yaparak başlayan Kartallar, skor avantajı sağlayan rakibin rahat oynamasından da yararlanarak pas oyununa dönünce topa daha çok sahip olan taraftı. Ama bu sonucu değiştirmeye yetmedi.
Gol atma becerisine sahip forveti olmayan, böylece gol şansı duran top organizasyonlarına ve atılacak şutlara bağlı kalan Konyasporlu futbolcular ne yazık ki serbest vuruşlarda da etkili olamadı.
90 dakika boyunca bekledik, hata yapma olasılığı yüksek genç kalecinin koruduğu kaleye şut atılır da biri denk gelir gol olur mu? diye, o da olmadı.
Hepsinden geçtik, kale önünde, topu bir metreden auta atan bir takımın kazanması beklenebilir mi?
Üzgünüm, içimiz yanıyor.
Konyaspor Süper ligden kayıp gidiyor. Her geçen hafta bu acıyı ne yazık ki daha yakından yaşıyoruz.
--
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.