Süre bitti!
A Milli takım, Avrupa şampiyonası elemelerinde A grubundaki sondan bir önceki maçında Çek Cumhuriyeti’ni deplasmanda yenerek üçüncü olma umutlarını son maça taşıdı.
Ay-yıldızlı takımın grubunda 3. olarak baraj maçı oynayabilmesi için Salı günü, Konya’da oynanacak maçta İzlanda ile berabere kalması yeterli olacak. Hatta, Milliler grup birincisi İzlanda'yı yenmeleri halinde 18 puanla en iyi üçüncüler arasında yer alarak Avrupa şampiyonasına direkt katılma şansını yakalayabilecek.
Bu nedenle, Salı akşam ki maç büyük önem taşımakta. Konyalı futbolseverler daha önce olduğu gibi yarın da Millilerin yanında olacaklar ve gereken desteği verecekler.
Haydi Konya, haydi Milliler. Yarın tarihi bir gün daha yaşatın Yurdumuza.
***
Torku Konyaspor’a ligin başında vermiş olduğumuz 6 haftalık süre sona erdi.
Hatta, Trabzonspor maçıyla birlikte ligde 7 hafta geride kaldı.
Bundan sonra artık hatalar su götürmez. Eleştiri hakkını kullanmak kaçınılmaz olacak.
Tabi ki, eleştiriler yıkıcı değil, yapıcı olmalı.
Hani, Başkan Ahmet Şan, bir süre önce bir açıklama yapmıştı. Takımın yan paslar yapma yerine topu direkt 3. bölgeye taşıma adına. Dahası, hücum futbolu oynanması konusunda.
Elbette ki Başkan o dönem için haksız sayılmaz. Ama, bu açıklama erken oldu. Bununda ötesinde eldeki kadroya göre ilk haftalarda o tür futbolun oynanması normaldi.
Torku Konyaspor’da, geç yapılan transferlerin hazırlık kampına katılamaması veya son anda kadroya katılan Holmen ve Ömer Şişmanoğlu gibi futbolcuların uyum sorunu nedeniyle takıma geç ısınması yeşil-beyazlıların takım olamamasında en büyük etken oldu. Bu koşullarda ilk haftalardaki futbolun basın tarafından acımasızca eleştirilmesi yanlıştı.
Artık, Traore’nin daha hazır olması, Holmen ve Ömer’in takıma adapte olmaları bu sorunu ortadan kaldırdı. Geriye sadece Sissoko’nun sakatlığı kaldı. Bu futbolcu da kadroya katılması halinde Torku Konyaspor güç olarak daha iyi konuma gelecektir.
Fizik kapasitesi her geçen gün artan bir Konyaspor mevcut kadroyla bu sezon ligde kendisine daha iyi bir yer bulacaktır. Yeterki herkes üzerine düşen görevi yerine getirsin. Açıkcası; yönetim, teknik kadro, taraftarlar ve basın kendi asıl görevlerini yapmalı.
***
Torku Konyaspor’da, ligin başlarında yapılan transferler, biraz erken ve azda olsa eleştirildi.
Sezon öncesine baktığımız zaman, göze çarpan en önemli eksiklik, uzun lig maratonu ve kupa maçları da göz önüne alınarak iyi bir ön libero, sol bek ve Marica’nın sakatlığı, Rangelov’un o boşluğu doldurabilecek yeterlilikte olmaması nedeniyle de iyi bir forvet oyuncusu transferi olarak karşımıza çıktı.
Hele ki, sol bekte hala sorun olsada yönetim kurulu teknik kadro istememese de sonradan Holmen ve Ömer Şişmanoğlu’nu kadroya katarak bu eksiği kapatma yoluna gitti. Holmen, boşluğu iyi doldurdu. Teknik adamlar görev vermesi halinde Ömer de ilk 11’de oynamaya başlamasıyla eksik dişliler! her ne kadar sol bekte sıkıntı devam etsede –ki, Abdülkerim umarım bir an önce kendisine gelir ve oynamaya başlar- tamamlanmış olacak. Hatta bu mevkide zaman zaman, gerektiğinde Vukoviç de görev yapabilir.
***
7 hafta geride kaldığına göre artık transferler hakkında da konuşmak lazım.
Karabükspor’dan kiralanan Traore, geçen yıl Bursaspor’da yeterli performansı gösteremeyen Holmen ve Eskişehirspor’da kiralık olarak iyi bir sezon geçiren Ömer’in transferi konusunda küçük mazeretler dışında eleştiri getirilemez.
Meha, takım oyununa yatkın bir futbolcu. Duran toplarda etkili. Ancak, oyundan erken düşüyor. Fizik gücünü artırması ve sol kanatta defans ve ofansa biraz daha fazla katkı sağlaması halinde yerinde bir transfer olmarak görülebilir.
Dossa Jurıor, tecrübeli bir futbolcu. Ancak, her an kart görmeye ve ceza alanı içerisinde rakibe penaltı kazandırabilecek bir oyuncu. Tecrübesi ve topu oyuna iyi sokması ekstra yönleri. Bunların dışında kesici olarak Selim Ay’dan fazla bir farkı yok denebilir.
İbrahim Sissoko, umarım ki Konyaspor’a yararlı olur ve takıma katkı sağlar. Ancak, Eskişehirspor’un neden bıraktığı veya yeniden anrlaşma yoluna gitmediği konusu akıllara takılmakta. Aynı soru, son 4 hafta da takımın başarısında önemli rol oynayan kaleci Serkan içinde sorulabilir, soruldu da. Serkan’ın performansının bundan sonraki maçlarda da yakından izlenmesi gerekir diye düşünüyorum. Gönlümüz son dört haftada ki performansını sürdürmesinden yana. O zaman kazanan hem Konyaspor, hem de kendisi olacaktır.
Gençlere gelince;
Vedat iyi bir çıkış yakaladı. Ancak, son haftalarda kadroda yoktu. Emre Can, süper ligde oynayabilecek kapasitede veya geleceği parlak olsa sanırım Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav bırakmazdı. Selçuk Alibaz geride kalan 7 hafta da yeterli süre alamadığı için eleştiri hakkımızı saklı tutacağız. Rıad Bajiç, teknik direktör Aykut Kocaman’a göre geleceği olan bir futbolcu. Bu nedenle de her maçta kendisine şans tanınmakta. Geride kalan 7 hafta da koşmaktan başka özelliklerini göremediğimiz bu futbolcuya tanınan şans H. İbrahim’e verilmiş olsaydı, alınan verim bundan az olmazdı sanırım.
Bu futbolculara bakarak, Karabükspor’a kiralanan Recep Aydın’ın neden gönderildiği sorusuna yanıt bulmak olası değil. Yönetici ve teknik adamlara sormak lazım, Recep, Selçuk Ali Baz, Bajiç veya Emre Can’dan çok mu kötü futbolcu. Maçlarda onlar kadar koşmuyor mu, mücadele etmiyor mu?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.