Sabit Horasan

Sabit Horasan

Spor ve siyaset

Spor ve siyaset

Aslında siyasetin spora karıştırılmasına sonuna kadar karşıyım.

Bugün Türk sporu ne yazık ki siyasetle yönetilmekte.

Bunu Spor İl Müdürlüklerinden Federasyonlarına kadar apaçık görebilirsiniz.

Ama, iş sporu şekillendirmeye, yönetmeye geldi mi, o zaman spor ve siyaset ayrılmaz bir ikili olurlar!.

Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından Spor Bakanı ve yardımcıları açıklandı.

Şayet gerçekçi olur, Türk sporu açısından bakacak olursak, Bakanlık koltuğunda, birilerinin arkadaşı değil, sporu bilen, son yıllarda Spor Genel Müdürü olarak gösterdiği yönetimle taktir toplayan Konyalı hemşehrimiz Mehmet Baykan oturmalıydı.

Hani bu yapılanlar siyaset değil imi? Diyeceksiniz.

Türkiye’de işler böyle yürüyor.

Ne diyelim, hayırlısı.

Alman Milli takımının başarısında, gurbetçi futbolcularımız Mesut Özil, İlkay Gündoğan ve her ne kadar Dünya şampiyonası kadrosunda yer almasa da Emre Can’ın katkıları çok büyük.

Ama, ne yazık ki, Mesut ve İlkay, Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan’ın İngiltere gezisi sırasında kendisiyle fotoğraf çektirdikleri için Almanya başta olmak üzere adeta iki bıçak arası yapılarak linç edildiler. Ki aynı fotoğrafta Cenk Tosun da vardı. Kimse onun için bir şey söylemedi.

Bunun sonucu da Alman Milli takımının Dünya şampiyonasındaki başarısızlığı, geçmişteki katkıları unutularak bir yerde Mesut Özil’e kesildi.

Alman ırkçılığı, başka bir şey beklenemezdi.

Milli takım hocası Löw’ün, çabuk ve dar alanda etkili, gol şansı bulunan Sane’yi Milli takıma almamasına da aklım bir türlü ermedi !..

Mesut Özil ve İlkay Gündoğan’ın sayın Erdoğan ile fotoğraf çektirmeleri yanlış mı? bana göre yadırgamamak gerek. İngiltere’de futbol oynayan ve ev sahibi konumunda bulunan iki Türk futbolcu, Ülkelerinin Cumhurbaşkanını karşılaması ve fotoğraf çektirmesi kadar doğal bir şey olamaz.

Aynı durumu, geçen yıl Sırbistan’da yaşadık. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Sırbistan’ı ziyaretinde Beşiktaşlı futbolcu Tusco Tosiç ev sahibi olarak kendilerini karşılayarak hoş geldiniz deyip fotoğraf çektirmedi mi?

Onu neden eleştirmedik.

Yeni Cumhurbaşkanlığı sisteminde (ne yazık ki içimiz acıyarak izliyoruz) değişim hızla devam etmekte.

Gençlik ve Spor Bakanlığına atanan, Mehmet Kasapoğlu’nu zor bir dönem beklemekte.

Sayın Bakanın ilk önemli görevi, Spor yasasının çıkartılması olmalıdır.

Türk sporunun gelişiminin sağlanması isteniyorsa, başarı bekleniyorsa, kulüplerin sağlam bir yapıya kavuşturulması amaçlanıyorsa o zaman bir an önce Spor Yasası çıkartılarak yürürlüğe sokulmalıdır.

Yoksa kulüplerin bilinçsiz yöneticiler ile ekonomik olarak borç batağına sokulması önlenemez.

Bunun sonucunda da Türk sporu ve futbolu zarar görür.

Kulüpler deyince, altyapı ve pilot takım uygulamalarını görmezden gelemeyiz.

Kulüplerde ekonomik dengenin sağlanması için transferde daha dikkatli olmak gerekmekte.

Bununda en önemli yolu, alt yapılara verilen önemden geçmektedir.

İyi bir alt yapı sistemi oluşturacaksın ki, futbolcu yetişsin. Ama, sadece yetiştirmekle kalınmamalı. O gençleri oynatmak ve hem kendi takımlarına, hem de Türk futboluna kazandırmak amaçlanmalıdır.

O nedenle altyapı akademik sistemleri işi bilen yöneticiler ve kariyerli teknik adamların elinde şekillenmelidir.

Pilot takımları da bu sistemden ayrı tutamayız.

Hem altyapı, hem pilot takım uygulamaları için Avrupa’da bir çok Ülke ve takımı örnek almalıyız.

Özkaynak sistemi Türk futbolunun tek kurtuluş reçetesidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Sabit Horasan Arşivi