Siyaset dünyanın en şerefli işi, en şerefli işlerin başı ve peygamber mesleğidir. Ben Hz. Adem’den bu yana tek-tek sayıp gelmeyeyim de; direkt Resulullah (s.a.v)den başlayayım: Resulullah (s.a.v) in 23 yıllık peygamberlik hayatının tamamı İslam siyaseti olarak yaşanmıştır. Bu siyasetin sonu Mekke’nin fethiyle taçlanmış, fethe ulaşılmıştır.

Siyasetin; yapılış, uygulanış ya da eylemsel yönüyle çok büyük zorlukları vardır. Çünkü sürekli koşuşturmak, sürekli hareket, heyecan ve mücadele isteyen bir iştir. Yine siyasetin yüklendiği misyon ve topluma karşı yaptığı veya yapacağı tavırlar da çok zordur. Başarılması güç olduğu için sabır, dirayet, bilgi ve yetenek ister. Bizim bugünkü ele alacağımız siyasetin bu yönü, bu tarafı olacaktır. Yani siyasetin, insan psikolojisine, karakterine ve mizacına ağır gelen tarafını işleyeceğiz.

Tarihte de siyasetin en zorunu Hz. Ali yaşamıştır. Siyasetin ateşten gömleğini giymek ona ve oğlu Hz. Hüseyin’e nasip olmuştur. Allah’(ım) onları, Cennette bizlere komşu eylesin!..

Siyaset zor iş: Siyaset zor zanaat demişler. Evet siyaset gerçekten zor bir iştir. Siyaseti seçen insanlar baştan bu zora talip olmuşlardır. İnsan siyaseti değil de (toplumsal olarak, kitlesel olarak) okulculuğu (eğitimi) ya da tarikatçılığı veya STK lardan biriyle sosyal proje uzmanı olarak çalışmayı seçseydi-hepsinin kendine göre zor yanları olsa da-siyasete göre çok kolaydır. Siyaset öyle zor ki sizin mensubu olduğunuz herhangi bir tarikatın misalen 300 kişi mensubu vardır. Bunun 301 olması için uğraşmaya gerek yoktur. Böyle bir çalışma şekli de yoktur. Gelen gelir, gelmeyen gelmez. Ama siyasette adama(oya) ihtiyacınız var. Kör kuşun desteğine ihtiyacınız vardır.

Siyaset zor iş: Çalmayacağın kapıyı çaldırır, gitmeyeceğin yere (mekana) götürür. Sıkmayacağın eli sıkarsın hiç sevmediğin adamla kucaklaşmak zorunda kalırsın. Not: Ben; “Dün dündür, bugün bugündür” mantığıyla karaktersizlik yaparak; şahsiyetsizlik yapmayı kastetmiyorum. Benim kastettiğim: Allah için, Allah rızasını kazanıp tüm ülkenin büyük günahlardan (faiz, içki, kumar, zina /fuhuş, ülkenin elden gitmesi...Vb.) kurtulması için nefsimizden feragat edip, fedakarlık yapmayı kastediyorum.

Siyaset zor iş: Siyaseti kullar beğensin, takdir etsin olmadan, sadece Allah için yapmak gerekir. Böyle olunca “Balık bilmezse hâlik bilir” mantığıyla sen yarının Türkiye’si için çalışırsın; bütün siyasi hayatını riske atarsın ama (imtihan büyük!?.) sana hain derler, terörist derler, teröristlerle berabersin derler fakat işin hakikatini Allah biliyor. Eğer sen sadece Allah için, Allah bilsin gerisi önemli değil diyorsan ki;- böyle demeli ve böyle inanmalısın- o zaman biraz zorlanacaksın.

Siyaset zor iş: Hak bildiğin yolda sapmadan, sıratı müstakim üzere koşarken yıllar içinde etrafındaki arkadaşlarının (Talut’un ordusu gibi) teker-teker döküldüğünü hatta bazılarının Mücahitlikten müteahhitliğe geçip sana saldırdıklarını görmek çok zordur.

Siyaset zor iş: Sulu, cıvık, din istismarcısı, çifte standartlı Allah'tan korkmayıp kuldan korkan, Allah’ı sevmeyip kulu seven (parayı da aşırı seven) kendini, kendi hevasını (fikrini) ilâh edinen, Allah’ın dininin bozulmasına aldırmayıp; bayrak, PKK, ülkenin bekası gibi uyduruk, yalancı putçuklara tapan...Vs. bunları görüp-bilip dururken bunlarla iş yapmak durumunda olmak öyle zor ki!..

Allah’ım siyasetimizi (işimizi) kolaylaştır. Allah’ım temiz, imanlı ve netice alıcı siyasi çalışmaları bizlere nasip et. Allah’ım göğsümüzü (sadrımızı)genişlet, işimizi kolaylaştır, dilimizdeki tutukluluğu gider, derdimizi düzgün bir biçimde anlatmayı/anlatabilmeyi bizlere nasip et. Amin.