Dünyanın iyice çivisi çıktı. Her şey birbirine karıştı. İyi-kötü, faydalı-zararlı, olumlu-olumsuz... vs. hepsi karıştı. Standartlar yok oluyor.

Eskiden bir devlet büyüğü konuşurken; konuşma üslubuna ve konunun, ifadenin toplum üzerinde oluşturacağı etkiye göre konuşur ve ona göre hitap ederdi. Tabi toplum da buna göre (palavra bile olsa) keyif alır ve rahatlardı.

Bugünlerde devlet ricalinin konuşmaları bir tuhaf hal aldı. Hiç hesap etmeden mi konuşuyorlar veya çok çok daha derin farklı hesapların peşinde olarak mı konuşuyorlar tam anlamış değilim. Ama benim hoşuma gitmeyen, hatta yanlış bulduğum garip bir konuşmalar oluyor. Gerçi hiç umulmadık bir biçimde alkış ta alıyorlar.

Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan AKP grup toplantısı ve Türk halkına mesajlar olarak yapılan toplantılarda hemen-hemen o günlerdeki birkaç toplantıya hitap şekli hep aynı olmuştur.

Yani ben üzülerek söyleyeyim: “ Böyle bir konuşma Keşke hiç yapılmasaydı.” Birkaç tane sotalı durum söz konusudur. Şöyle ki; İsrail ve İsrail'in saldırılarıyla ilgili aciz, Korkak ve ürkek bir konuşma sergilendiği görüşündeyim. Yok efendim “İsrail bize iki saat...” “Sıra bizim ülkemizde...” “Mazlumların hakkını hiç kimseden korkmadan savunmaya devam edeceğiz!?.” vs.

Bizim gençliğimizde bu tip olaylarda Demirel: “ Gök kubbeyi başlarına yıkarız.” Derdi. Bu blöf bile halka yetiyordu.

Benim gördüğüm veya benim algıladığım ikinci yanlış hitap, sanki etraftan yardım diler gibi özellikle ABD ve batılı ülkelerden medet umar gibi bir konuşma şeklidir. Daha dik duruş sergileyen ve müdanesiz, cesur ifadeler daha iyi olurdu. Zaten bu noktada Gazzelilerin fayda görüp görmemesi de söz konusu bile değildir!?

Bu konuşmalardan çıkardığım bir diğer hatalı durum ise; içeride ülke içindeki olaylar konu edilip; katiller ve caniler konusunda sanki muhalefet lideri gibi konuşuluyor. Sızlanmak ve canileri şikayet etmek hükümetin işi değildir. Bu bir acizliktir.

Bir de Devlet Bahçeli'nin konuşması var ki; Allah akıl fikir versin. Adam oldum olası hiç kendine hizmet etmeyen, hatta ülke menfaatine bile zerre kadar hizmet etmeyen, ömrü billah birilerine hizmet etmek için ömrünü tüketen biridir.

Konuşmasında diyor ki: “Biz bir eli boşu boşuna sıkmayız. (Bunun önemli bir anlamı ve sebebi var.)” “Bugün için ülkenin her zamankinden daha çok birlik ve beraberliğe ihtiyacı var...vs. Eee yani? Yani, Tayyip Erdoğan'a oy ve destek istiyor. Altmış beş senedir aynı türkü. “Bu sefer her zamankinden daha çok birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var.” Onlar bu türküyü söylemekten bıkmadılar, ama biz dinlemekten bıktık.

Cenabı Allah; bizleri ömrünü israf ederek, heba eden kullarından eylemesin, onlardan bizi uzak eylesin. Korkaklıktan, acizlikten ödleklikten, tembellikten Allah'a sığınırız.