Ramazan ve Kişisel Gelişim
Geçirdiğimiz tüm Ramazan’lar insanlığın saadetine ve kurtuluşuna vesile olsun inşallah.
Ramazan ayının kişisel gelişim açısından öğrettiği pek çok şey var şüphesiz. Bunlardan birisi de zaman yönetimi olsa gerek.
Allah (C.C.) bizden yılda bir ay oruç tutmamızı istiyor. Bu orucun zamanı insan iradesine bırakılmamış. Yani yaratıcı, farz olan orucu yılın istediğiniz günlerinde tutun, yeter ki oruçlu gün sayısı 30’u bulsun dememiş. Eğer bu şekilde olsaydı tutacağımız oruçları sürekli çeşitli bahanelerle erteler, yılın son günlerini de oruçlu geçirerek sayıyı tamamlamaya çalışırdık. Muhtemeldir ki çoğu insan sayıyı tamamlayamaz, pek çok insanda kaç gün oruç tuttuğunun hesabını doğru dürüst yapamazdı.
Yaratıcı, farz olan orucu ramazan ayı ile sınırlamış. 30 gün art arda hiç ara vermeden ve müthiş bir tempo ile ramazan ayını geçiriyoruz. Sahur ile başlıyor gün boyu oruçlu oluyoruz, iftar bambaşka bir telaşe, iftardan sonra az bir dinlenme-çay molası, sonra teravih, sonra az bir uyku ve yine sahur ile gün devam ediyor. Bu tempo içerisine fitre, zekât ve mukabele ibadetleri de ekstra dahil oluyor. Ramazan’ın sonu ise bayram ve günahlardan kurtuluş, yani başarı.
Ramazan’ın bu dinamik yapısı gösteriyor ki bir iş yapacağımız zaman çok kısa aralar vererek işi tamamlamamız gerekiyor. Aksi takdirde işi bitirmek ya zorlaşıyor ya da işi istediğimiz standartlarda tamamlamak imkânsız hale geliyor.
Yapılan bir işe verilen ara uzadığı zaman, aradan sonra tekrar işe dönmek güçleşiyor. Çünkü ataletimizi yani tembelliğe olan meylimizi yenmek için süre harcamamız gerekiyor. İlaveten, işin yapılan kısmında ne yaptığımızı, işin neresinde kaldığımızı ve işe dönük kurguladığımız yol haritalarını hatırlamamız ekstra zaman gerektiriyor.
Gereğinden fazla ara verdiğimiz zaman, araya başka işlerin de girmesi sebebiyle yarım bıraktığımız işe dönük motivasyonumuz kırılıyor. Bu sebeple normal şartlarda 20 birim zamanda bitebilecek bir iş, gereğinden fazla ara verdiğimiz zaman 30 birim 40 birim zamana uzayabiliyor. İş için belirlenen zamanda maksimum %10’luk bir sapmanın ideal olduğu kabul edilirse, 20 birimlik bir işin maksimum 22 birim zamanda bitmesi başarı olarak kabul edilebilir. Fakat tolere edilebilir zaman limitlerinin aşılması verimsizlik ve kalite problemini doğuracaktır.
Ramazan ayının dinamik yapısı, iş disiplinimizde ve zaman yönetiminde başarı için bize istikrarlı çalışmayı ve yoğunlaşmayı öğütlüyor. Öyleyse, Ramazan ayından yeni çıktığımız şu günler edindiğimiz motivasyonu kaybetmeden çalışma vakti. İyi çalışmalar…