Şirk, kısaca: “Eş koşmak” şeklinde tanımlanır. Bir de en büyük şirk nedir?

(sorusuna şöyle cevap verilmiş) “Büyük şirk, kimi zaman şu itikâdi meseleler de olur: Allah Teâlâ ile birlikte yaratan dirilten öldüren bu kainata sahip olan veya bu kainatta tasarruf hakkına sahip başka birisinin olduğuna inanmak.

***

Sadece Allah'a inanan ya da İslam dışı bir hayat yaşayan (gayri müslim birinin) Allah'a inandığı hâlde Allah'a ortak koşan; yani, ata, ite, puta, ineğe tapan müşriklerden bahsetmeyeceğim. Benim bugünkü bahsedeceğim şirk şekli biraz daha gizlenmiş, kendini kamufle etmiş olan maalesef İslam’ın içindeyken şirke götüren hareketlerden bahsedeceğim.

***

Şirk; şirketleşme yani ortak veya ortaklar bulmaya denir. Yani bu sadece Allah'a karşı olur. Yoksa insanlar kendi aralarında istediği kadar ve çok fazlaca birbirlerini sevebilirler; sevmelidirler de zaten...

***

Kuran’da şirk çeşitlerini cenabı Allah ayetlerle bize haber veriyor: Sevgide şirk, emre itaatte şirk, dua ve ibadette şirk, menfaatleşmede şirk, yasama ve kanun koymada şirk, nefsi putlaştırma da şirk olmak üzere yani tekrar edersek hepsi Allah’ın sıfatlarını başka bir şeye (insana, nesneye, canlı bir şeye vermeye) ortaklaştırmaya denir.

***

Böyle olunca İslam dairesi içinde de bir takım davranış şekliyle şirke gidiliyor. Ya da: Gidiyorlar. Özellikle Zümer Suresi üçüncü ayeti kerimede Cenabı Allah şirk koşanların geri zekalı ya da hain veya ahmakça gerekçelerini açıklıyor şöyle buyuruyor: “Bilinmeli ki halis dindarlık yalnız Allah için olanıdır. Allah’tan başka şeyleri kendilerine koruyucu kabul edenler, -ki “sadece bizi Allah’a yaklaştırsınlar diye onlara tapıyoruz” diyorlar- ayrılığa düştükleri konularda Allah onların arasında hükmünü verecektir. Yalancı ve inkâra saplanmış kimseyi Allah kesinlikle doğru yola yöneltmez.” Sözde Allah’ın gözdesi olacaklar!?.. Allah'a yaklaşalım diye putlara tapıyorlar.

***

Bir de bir şeyi veya birini Allah’ı sever gibi sevmek... Bakara Suresi’nin 165. Ayatinde Allah bize bunu haber verir. Nasıl yani, Allah’ın dini zarar görürse görsün yeter ki sevdiği şahıs zarar görmesin. Din-iman nereye giderse gitsin, yeter ki sevdiğin nesneler kavramlar duygular verimler yalancı büyülenmiş insanlar zarar görmesin, elden gitmesin. Ha Müslümanlık mı tabii canım yine en ön safta camide cemaatle namaz kılınacak ve görüntü tamamlanacak.

***

Geçenlerde birisiyle tartıştım. Adam konuyu nereden nasıl getirdi bilmem bana: “Senin şeriatçı dediğin ülkeler var ya tam bir şerefsizdir.” Şöyle baktım da; her gün 5 vakit namazı camide kılan adam farkında olmadan ne diyor biliyor musunuz? “Şeriata ne gerek var. “Şeriat ta ne oluyor? Şimdi, durup dururken birilerini kötülemeye ne gerek var şeriat olmasa da olur” diyor, Hasbünallah... Hâlbuki yıllarca dağda yaşamış biri de veya şehrin göbeğinde kalabalıktan kafasını kaldıramayan birisi İslam dinine ilk girerken “La ilahe illallah ”diyerek girer. Çünkü herkesin ilahlaştırdığı putlaştırdığı birisi veya bir şeyler vardır. Bunun Allah için terki TEVHİD'İ Allah haricindeki sahip olduğumuz ilahları terk edip, atıp İslam dairesine girmekle kurtulunur. Şirk kavramı böyle kısacık anlatılmaz biliyorum. Sadece etrafımdaki ayağı kayanlardan dolayı kaleme aldım. Yoksa kimse kimseyi cahilce yaptığı davranışlardan dolayı, tövbeye davet etmeden müşrik ilan etmeye kalkışması yanlıştır.

***

Ancak Allah Ali İmran Suresi’nin 8. ayetinde bize bir dua öğreterek; bizi uyarıyor. (Yazımı da bu dua ayetiyle bitiriyorum) : “Ey rabbimiz bize ihsan ettiğin hidayetten sonra kalplerimizi haktan saptırma bize kendi katından rahmet ihsan eyle şüphesiz ki sen bol ihsan sahibisin “