Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Seçim metaforları

Seçim metaforları

AK Parti’nin MHP ile ilişkilerini yeniden gözden geçirmediği sürece siyaset bu minval üzere devam edecek gibi gözükse de Sedat Peker'in açıklamaları ile parti içinde erken seçim de dâhil olmak üzere pek çok tartışmaların  yaşandığı ortaya çıkmaya başlamıştır.

Seçimin 2023 yılında ve normal zamanında yapılacağı iddiasının sık tekrarlanmasına rağmen 2022 yılında seçim bekleyenlerin çoğaldığını göz önüne alarak seçim de kullanılması muhtemel metaforları hatırlayalım istedik.

Malum bu gün 15 Temmuz. FETÖ darbesinin yıldönümü.

Sıkça gündeme gelecek ama 15 Temmuzun ne olduğu konusunda tartışmalar hala bitmiş değil.

Darbenin araştırılmasının TBMM de iktidar partisi ve destekçisinin oyları ile reddedilmiş olması çok sık gündeme getirilecek.

BU arada gündem getirilecek bir başka hususta bu kadar sene sonra bile hala tehlike geçmedi iddiasıyla seçime olağanüstü hal şartlarında gidilmesinin iktidara avantaj sağlayıp sağlamadığı iddiası olacaktır.

Covid tedbirleri o zamana kadar devam edecek gibi görünüyor.

Çünkü şimdilerde beta olan adı o zamana kadar alfa, delta, gama, sigma vs. gibi 24 tane daha farklı isimle karşımıza çıkabilecek gibi bir ortam oluşturuluyor ve seçim için aşının paralı veya ücretsiz olduğu iddiaları yine konuşulacak.

Ama Covid 19 un bir skandal olarak patlayacağı gerçeğini hatırda tutsak bile tedbirler ve uygulamalar ile ilgili olarak soruşturma açtığı için görevden uzaklaştırılan Viranşehir savcısı hiç gündeme bile gelmeyebilecek.

İktidarın dindar bir nesil yetiştirmek için olağanüstü gayretine rağmen memlekette deist ve ateist düşüncenin din adamlarının sözleri ve uygulamaları sonucunda arttığı ifade edilecek.

Ama iktidarın çıkardığı kanunlar ve kaldırdığı yasakların sonucunda suç ve günahın kurumsallaştığı konusunu kimse dile getirmeyi göze alamayacaktır.

Zinanın yasallaştığı için arttığı ifade edilecek içki fabrikalarının sayısının arttırılması ile övünüldüğü gündeme getirilecek, faiz arttığı için ekonominin çöktüğü söylenecek, kumar resmileştirildiği için nesillerin kaybedildiği, rüşvet ve iltimasın alenileştiği için bürokrasinin alt üst edildiği gündeme getirilecek;

Ama aile mahremiyeti ve birliğinin bozulduğu, haramların mubahlaştırıldığı kul hakkı yemenin nerdeyse helal hale getirildiği ifade edilemeyecektir.

Kilise duvarına çıkıp dans eden ahlaksızların yakalanarak cezalandırılmasının bir zulmü önlediği ifade edilse de minareden müzik dinletenlerin zulmünün nasıl önleneceği hiç gündeme gelmeyecek.

Yine 15 Temmuz nedeniyle Sedat Peker in AK Parti Gençlik Kolları'na tahsisli İBB'nin bir aracı ile taşınan silahların ne olduğu da unutturulacak ve bu aracın Yenikapı'da sergilenen makam araçlarından biri olduğunu söylenecektir.

20 senedir gıda sektörün içinde olanlar tarafından temel gıda maddelerine enflasyonun çok üzerinde zam yapıldığı ve son 2 senede süt ürünlerine %80 zam geldiği ifade edilecek ama hayvancılığın tarım bakanlığının yanlış uygulamaları ile bilerek yok edildiği hiç gündeme gelmeyecektir.

Kuranı Kerimi her ibadete açtığı camide çok güzel okuduğu belki sıkça gündeme getirilecek ama kuranın aslından olan ve bu günkü uygulandığı şekliyle süresiz nafakanın süresiz zulüm olduğu hiç gündeme gelmeyecek.

Keza mahkemelerde verilen boşanma kararlarının öncesindeki evden uzaklaştırma kararlarının da aile birliğinin çok daha çabuk sona ermesine sebep olan bir zulüm olduğu da gündeme bile getirilmeyecektir.

Sedat Peker’in uzaktan eğitim usulüne uygun olarak yayınladığı videoların Bakanlar Kurulunda bir değişime yol açıp açmadığı da gündeme getirilecek ama yine Sedat Peker’e Bakanlar Kurulunda ajanlık yaptığı söylenen kişinin kim olduğu hiç araştırılmayacaktır.

Suriye’deki zulmü önlemek için kabul edilen sığınmacılara yardımlar yapıldığı abartılarak anlatılacak ama 50 küsur İslam ülkesinin liderliği düşünülüp DOĞU TÜRKİSTAN ’daki ARAKAN ‘da ki, FİLİSTİN ’deki MISIR ’daki zulümleri bitirmek için bir şeyler yapmak kimsenin aklına bile gelmeyecektir.

İktidar ve ittifak ortağının her yaptığı şeyin iyi ve güzel olduğu, karşı çıkmanın vatana ihanet ile eşdeğer olduğu iddia edilecek ama “Arzı Mevud” talebi devam eden İsrail ile iyi ilişkilerin devamına gayret sarf edildiği hiç gündeme gelmeyecektir.

Ve elbette Merhum Erbakan Hocanın ifadesiyle “"AKP ye verilecek oyların Saadet Partisi ne gideceğini zanneden narkozlanmış bir kitleyi temsil eden Kasketli Ahmet, Sakallı Hüsnü ve Ampul Hasan” metaforları Milli Görüş düşüncesine sahip parti temsilcileri tarafından bir daha gündeme getirilecektir.

Son olarak da belki doğru dürüst bir tarifi bile yapılmamış olan “Z KUŞAĞI” nedeniyle sözle ifade edilmesine rağmen yaşanmayan din kurallarını anlatmanın riyakârlık olduğu gündeme getirilecektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Süleyman Küçük Arşivi