Profesörden Gençlere Öğüt
Gençlik üzerinde dostumun anlattıklarını konu eden yazımı izleyen okuyucumuz Sayın Profesör dostum da altı yıl evveli gençlik konulu konferansta aldığı notları e-mail’lemiş bendenize.
Değerli Profesörlerimizden Oktay Sinanoğlu’nun vurguladığı öğütlerin geçerliliği karşısında…
Çok iyi ve anlamlı bulduğum, bu öğütler sadece gençleri değil, ebeveynleri hatta Öğretim görevlilerini bile kapsaması dolayısıyla sizlere sunmanın faydalı olacağı düşüncesindeyim.
***
“Gençler” hitabıyla başladığı konferansta, özetle şu noktalara temas etmiş olmakta.
* Türkiye'de adet haline gelmiş göstermelik işlerden kaçının.
* Sırf üniversite bitirdi desinler diye, ananız babanız Amerika'da mastır yaptı diye öğünebilmesi için yüksek öğrenime gitmeyin. Sonunda ancak kendinizi kandırırsınız.
* Temel gayeleriniz, kendinizin ufak çıkarları ötesinde, kendiniz dışında, bu ülke, bu ulus, Türk dünyası, Avrasya, insanlık için olsun.
* Yüksek hedefleriniz için çalışın. O zaman kendi durumunuz da kendiliğinden düzelecektir.
* Maddiyat ile maneviyatı dengeleyin... Formülünüz “bilim + gönül” dür. Bu iki kanadın biri eksik olursa ne kendinize ne de insanlığa hayrınız dokunur.
* Gündelik, siyaset, çıkar grupları, dışarıdan güdümlü gizli veya açık "cemiyet"ler den uzak durun.
* Atatürk’ün dediklerini bol bol okuyun.
* Onları, işte bu günler için demiş, yazmış. Türkiye’nin şerefli, refahlı, itibarlı ve bağımsız geleceği için Atatürk yolumuzu çizmişti.
* Dış ülkelerden, onların yerli uyruklarından medet ummayın...
Gayeleri bize yardımcı olmak değil, Türk adını tarihten silmektir.
* Dünyanın neresinde olursanız olun, kimliğinizi, Türk dilini, Türk tarih bilincini, binlerce yıllık geleneğini kaybetmeyin.
* Dış ülkelerde ne kadar kimliğinizi korursanız, yabancılar da size o kadar itibar edecektir.
* Başkasını taklit etmeyin. Kendi yolunuzu çizip azimle yürüyün.
O zaman herkes sonradan sizi taklit edecektir.
* Eğitimde önce bir meslek gerçek bir beceri bir altın bilezik sahibi olmaya bakın.
* Ne yaparsanız yapın en iyisini yapın.
Siyasetçinin, bilimcinin en kötüsü olunacağına tamircinin parmakla gösterilen en iyisi olmak yeğdir.
* Bulabilirseniz Türk okuluna, eğitimin Türkçe verildiği okullara gidin.
* Konulara merak sarın not için çalışmayın.
* O meslekte yararlı olacak bir yabancı dili öğrenin.
Bülbül gibi konuşup yabancıdan ayırt edilemez hale gelmek hiç şart değil.
* Unutmayın ki Türk olmak bir kafa, gönül işidir...
Türk kültürüyle, diliyle, ata sevgisiyle Türk’tür. Soy sop meselesi karıştırarak o her şeyimizi borçlu olduğumuz şerefli atalarımızı karalamaya çalışan iç düşmanların kitaplarına, yaygaralarına kulak asmayın.
* Kültür genleri, ırk genlerinden daha önemlidir.
* Vatanı, milleti için her türlü fedakârlığa hazır bir taban gerekiyor.
Bu taban son elli yılda hayli eritilmiş, saf gönlü karıştırılmış, birbirine düşen kesimler, dışa bağımlı sahte aydınlar, içinde vatanının geleceğini düşünmeyen, daha da acısı vurdumduymazlaşmış kalabalıklar oluşturulmuştur.
Bu durumda gerçek bir önder çıkabilse bile başarılı olma şansı pek azdır. Şimdi yapılacak iş hızla bu toplumun yeniden kaynaşmasına, bilinçlenmesine, vatanını, milletini kendisinden önce düşünen insanların çoğalmasına önayak olmaktır.
* Türkiye, Kurtuluş savaşımızda doğan Kuvayi Milliye ruhunun tekrarıyla, kurtulacaktır...
***
Ne dersiniz ne düşünürsünüz bilemem ama hiç de yabana atılırcasına okuyup geçmekle kalınmamalı derim.
Sağlık ve esenlik içinde yaşam dileğimle…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.