Elindekiyle yetinmeyip her zaman fazlasına göz diken insanın sonunun felaket olması kaçılır şey değildir. Hırsın alevi gözlerini sarmışsa bir insanın hayatını bu uğurda heba eder. Hırs, kazanma duygusu ile doğrudan ilintili olup, kişinin kişiliğini kaybetmesiyle orantılı olarak seyreder. Kazanılacak olan şey daha fazla paradır, kazanılacak olan şey daha büyük bir kariyerdir. Kaybedilecek olan şey muhtemeldir ki; insanlık, karakter, iyilik, yardımseverlik, paylaşmak ve ruh sağlığıdır.

***

Kazanmak ve kaybetmek… Bir müddet sonra ne kazandığından ya da ne kaybettiğinden ziyade kazanmanın ya kaybetmenin kendisi bir tutku ya da heyecan haline gelir. Bu heyecan sinsice bir tutumla hırsı körükler. Heyecan, hırs ve tutku birbirini sarmalayarak telafi etmesi mümkün olmayan büyük bir tehlikeye dönüşür. Aklı gölgeler.

***

İddia ve bahis siteleri, borsa, kripto çılgınlığı içinde debelenen insanların durumu yukarıda bahsedilen konuya ilişkindir. Kripto para piyasasında Türkiye’nin Avrupa’da birinci, dünyada dördüncü olması konusu irdelenmesi gereken bir konudur. Emeksiz kazancın bu denli istenmesi konusunda dünya ülkeleri içinde dereceye girmek bize neyi ifade etmektedir? Pandemi sürecinde işsiz kalan, ekonomik getirileri duran ve çaresiz kalan insanların son çırpınışları mı, ekonomik durumun kötülüğünü mü, milletçe kolay kazancı sevdiğimizi mi? Yatırım araçlarından borsa ve kriptonun yatırımdan ziyade birer kumar haline geldiği aşikârdır.

***

İddia ile bahis sitelerine gelince, emniyet güçleri masa başında kumar oynayan insanları basıp toplayıp ceza verirken, devletin bankalarından bahis sitelerine para aktarmak suretiyle legal bahis sitelerinden kumar oynanmasına izin verilmesi akla aykırı bir olaydır. İkisi de kumardır. Devletin kumar kazançlarından vergi alması, insanların kumar oynamak için yasal bir zeminde hayatını karartması çok değişik bir çelişkidir. Son zamanlarda kripto paradan intihar eden insanların durumu bellidir. Bunun gibi iddia ve bahis sitelerine de varını yoğunu kaybeden insanlar vardır. O insanların kolay kazanca gitmesi, kaybettikçe batması, battıkça daha büyük meblağlarla oynayıp daha büyük batması yanlış ve eleştirilecek bir şey iken, yaygınlaşan bu tehlikeye devletin dur dememesi ve hala iddianın yani kumarın yasal bir çerçevede durması akıl alır şey değildir.

***

Şimdi başa dönecek olursak, boş durmak bir insan için en tehlikeli şeylerden birisidir. Bir insan boş durur ise ne kadar gereksiz iş varsa onunla ilgilenmeye başlar. Boş durmak can sıkıntısını beraberinde getirir. Kumara gelince, boş durmanın bunda etkisi büyüktür. Para ihtiyacının etkisi de olabilir. Ne ilginçtir ki; bu işlere ilk bulaşanlar şaş kaza ilk seferinde ufak meblağlar kazanmış, sonra hırsının kurbanı olup bütün servetini kaybetmiştir. Kazandıktan sonra kaybetmeye, kaybettikten sonra daha büyük meblağlarla oynayıp kayıplarını telafiye çalışmışlardır. Kayıp büyüdükçe büyük bir bataklığın içine doğru çekilmektedir. Bir zaman sonra iş kazanç ve kayıptan ziyade, kumarın vermiş olduğu heyecana yerini bırakır. Çünkü beyinde kazanç ve kayıpla ilgili heyecan üreten hormonal bölgenin işlevi bozulmuş; o saatten sonra kazandığında salgılanan hazzın başka bir yerde olmadığı düşünüldüğünden ve işin içinden çıkmanın yegâne yolu gene burası olduğu düşünüldüğünden patolojik bir kumar bağımlılığı oluşmuştur. Kazandıktan sonra durmamanın ve daha fazla kazanma arzusunun hırsı körükleyip kayba sebep olduğu ve kısır döngünün devam ettiği aşikârdır.

Sahip olunan şeylerin kıymetinin kaybettikten sonra anlaşılması her zaman söylenegelen bir şeydir. Sağlık, para, itibar ve buna benzer her şeyin… Kanaat etmek en büyük zenginliktir.