Oyun, kuşkusuz hayatımızda vazgeçemediğimiz yediden yetmişe herkesin ilgi duyduğu bir alandır. Özellikle çocuklukta oyun oynamak çok önemlidir. Çocuklar için oyun kendini ifade etmenin bir şeklidir. Anne babalar çocuklarını oyun oynarken daha iyi tanırlar. Çocuğun oyunda diğer oyunculara verdiği tepkiler ve oyunu sürdürme biçimi çocuğun hayat çizgisini bize açıklar. Bunun yanında oyun oynayan çocukların süreğen hayatlarında duygu, düşünce ve davranışlarını kestirebiliriz. Çünkü çocuklar yalan söylemez. Hele ki beden dilimiz asla yalan söylemez.

Burada şunu da ifade etmeden geçemeyeceğim. Çocuğunuzla arkadaş olmak doğru bir tabir değildir. Onunla anne-baba-çocuk ilişkisi sürdürmek faydalı olacaktır. Çocuklarınızın oyunlarına arkadaş olmak onları ve sizi mutlu edecektir ama onunla sürekli arkadaş gibi olmak problemler doğurabilir. Çocuklarınız ileriki hayatında arkadaş bulacaktır fakat anne baba bulamazlar.
Mutsuz olan bir çocuğun oyun oynarken çok da büyük zevkle oynamadığını görürüz. Genel olarak oyun arkadaşlarıyla uyumsuz bir oyun geçirirler. Mutlu bir çocuk etrafına daha pozitif enerji sağlayarak oyunun devamını sağlar. İkiden fazla çocuk arasında ki oyun her ne şartla olursa olsun devam eder. Şimdi olmasa yarın tekrar oynar. Kavga etse de barışır. Mesele çocuklar arasındaki oyundan ziyade çocuk ile anne-babasının oyunudur. Bugün buna değineceğiz.
Çocukların oyunlara olan ilgisini malumunuz. Peki biz o dünyaya nasıl girmeliyiz ? Oyunda yer almak için ne yapmalıyız ? Kıymetli anneler ve babalar öncelikle birkaç önemli noktayı iyi bilmek gerekiyor. Çocukları oyunda yönlendirmek çocuğun liderliğini elinden almaktır. Bu yüzden çocuklarınızla oyun oynarken kesinlikle lider olmayı denemeyin. Sizin lider olduğunuz bir oyundan çocuklar çok zevk almayacaktır. Çocuğunuz  evdeki mindere bir uzay mekiğiyse bunu araba ya da uçağa dönüştürmeye çalışmak sizi yoracaktır. Evet o bir uzay mekiğidir ve o geminin komutası da sizin çocuğunuzdadır. Bunun yanında oyun demek çocuklar için bir haz alma aracı demektir. Özellikle buna dikkat etmek gerekir. Çocuğunuzun haz almadığı bir oyun aslında tam manasıyla bir oyun değildir. Sizler çocuklarınızın oyundan zevk almasını istiyorsanız ona imkan tanıyın ve gerektiği kadar sizi yönlendirmesine izin verin. Bunun akabinde oyun size çocuğunuzu daha yakından tanıma imkanı sağlar. Oyunda sürekli ağlayan ve yolunda gitmeyen bir durum olduğunda veryansın eden çocuklarınızın özgüven geliştirmeye ihtiyacı olduğunu lütfen unutmayınız. Özgüveni zedelenmiş olan çocuk sizden ayrı kalmaya dayanamıyor ve hatta sizinle farklı düşünce de olmaktan da korkuyor demektir. Bunu geliştirmek için adımlar atmanız gerektiğini oyunlar aracılığıyla öğrenebilirsiniz.
Bunun yanında çocuğunuzun ne tarz oyunlar oynadığına dikkat ederek gelecek hayatında seçeceği meslek konusunda ona yardımcı olabilirsiniz. Örneğin sürekli yapma-bozma oyunları oynayan oyuncakları şakacıktan tamir eden çocuklarınız varsa mekanik alanlara ilgi duyduğunu çıkarabilir ve desteğinizi o yönde verebilirsiniz. Bunun yanında toprak ve doğa ile iç içe olan oyunları tercih ediyorsa daha çok doğa zekasını geliştirmeye yönelik adımlar atabilirsiniz. Kelime oyunlarını çok seviyor ve bunlara da ilgi duyuyorsa sözel zekasında katkıda bulunabilirsiniz. Bunları çeşitli örneklerle artırabiliriz. Hasılı bir oyun size pek çok konuda fikir verebilir. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus oyun oynarken kendinizden yaşça küçük olan çocuğunuzun yaşında gibi düşünmenizdir. Eğer siz onun yaşına inmezseniz çocuklar sizin yaşınıza gelmeye çalışır ve hayatlarındaki en önemli olguyu hayal gücünü yitirebilirler. Hayal kurmak bir çocuk için vazgeçilmezidir. Onlarla oynarken bu güçlerini daha da artırmalarını sağlamak size kolaylıklar sağlayacaktır. Hayal gücü gelişmiş çocuklar hayatı daha anlamlı kılmak için çabalarken hayal gücü zayıf olanlar gelecek hayatında hayatın zorluklarıyla boğuşmaktan hayatın güzelliklerini kaçırabilirler. Hayal gücünü geliştirmediğiniz çocuklar karanlığa küfrederken, hayal gücü gelişen çocuklar bir mum yakmaya çalışırlar.
İçimizdeki çocuğu hiç büyütmeyelim. Oralarda bir yerlerde dursun. Kendine uygun bir arkadaş bulduğunda oradan çıkıp oynamasına müsaade edelim. Lütfen sokaklarda oynayan çocukları evlerdeki sanal hapishanelere mahkum etmeyelim. Kendi içimizdeki çocuğu ara sıra dışarı çıkarıp onu da mutlu edelim. Çocukla çocuk olalım.