Geçtiğimiz günlerde bir dostumla sohbet ederken bir projeden bahsetti. Projenin ismi “ Kitap Şuuru” projenin amacı ise kitap okutabilmek. Bu projenin kapsamı 7’den 77’ye tüm yaş gruplarında okuma alışkanlığı kazandırmak. Bilirsiniz kitap okumaya ve okutmaya yönelik çeşitli kampanyalar yapılıyor ancak sonuç kısmında pek de beklenen performans görülemiyor. Gaziantep ilimizde bir sınıf öğretmeni olan Oğuzhan SAYGILI adında bir dertli öğretmen bu işi profesyonelce yapmaya karar veriyor. Kendisiyle görüştüğümüzde bana söylediği şu sözler aslında projenin neye hizmet ettiğini gösterir nitelikte. Öğretmenimiz diyor ki “ Kardeşim bizim maksadımız dostlar alış-verişte görsün değil hakiki manada insanlar okusun bir birikime sahip olsun. Ben 20 yaşıma kadar elime kitap almadım 20 yaşımdan sonra da elimden kitabı hiç bırakmadım.”
 

Öğretmenlerimiz hiçbir siyasi görüş, dünya görüşü ve referans noktasını kıstas almadan belirli şartları yerine getiren tüm herkese kampanyayı açıyorlar. Projenin maddi kısmını ise tamamen gönüllü kitapseverlerden oluşan bir ekip gönüllülerden aidatlar toplayıp kitapları okuyucularla buluşturuyor. Facebook’taki sayfalarından her hafta çeşitli kitaplar yayınlanıyor ve okuyucular hangi kitaba talip olduklarını yorumla bildiriyorlar. Daha sonra kargo ücretini (3 TL ) okuyucu ödüyor ve kitabını kargodan alıyor. Kitabı 40 gün içerisinde okuyup kitap hakkında en az 500 kelimelik bir geri dönüş sağlıyor.

Günümüzde okuma alışkanlığı kazanmak ve kazandırmak gerçekten çok zorlu bir süreç. İnsanlar okumaktan ziyade izlemeye yönelmiş durumdalar. Bu zorluklar karşısında kitap okuyabilmek ve okutabilmek bir beceri haline geliyor. Bahsettiğimiz bu grup ise bunu profesyonel bir şekilde yapıyor. Milli ve manevi duygulara sahip olup vatanı, milleti ve bayrağı için kendisini geliştirmek zorunda olan gençlerin yolunu kitapla kesiştirmek gerekiyor.

Kitap okuma projesi birkaç hafta aksamalar haricinde şuan 162. haftasında, bir diğer faaliyet olan okunulan kitabı anlatma projesi de 159. haftasında profesyonelce ilerliyor.

Sosyal medya ve diğer iletişim araçlarında korsan ve yanlış bilgiler bu günlerde çokça bulunuyor. Bu proje bir yönüyle de bilgiyi asıl kaynağından elde etme imkanı sunuyor. İnsanlara okuma hazzını yaşatıyor ve insanların okuduğunu ifade edebilmesine olanak sağlıyor.

Projenin başındaki isim Oğuzhan SAYGILI Beyefendi bir söyleşide şunları söylüyor, “Mezardan Prof. Erol Güngör’ü, Yunus Emre’yi, İbn-i Haldun’u, Mevlana’yı kaldırıp Şahinbey Konferans Salonu’na getirip konferans verdirsek muhtemelen o salon dolmayacaktır.” Durumun vahametini çok güzel özetlemiş. Kitaplarla fotoğraflar sosyal medyada mutlaka karşımıza çıkıyor fakat ülkemiz günde 18 saniye kitap okuyor. Okumanın özgürleştireceği gerçeğini, ayağımızdaki küflü prangalarla görmezden geliyoruz.

Proje kapsamında Türkiye’nin dört bir yanına her hafta kitap gönderiliyor. Eğer sizlerde bu projeyi daha yakından tanımak ve katılmak isterseniz Facebook üzerinden Türkav Gaziantep sayfasıyla iletişime geçebilirsiniz.