Obama ve Trump
Amerikan seçim sonuçları dünyâyı çok şaşırttı. Seçim süreci buyunca ırkçı söylemleri, İslam karşıtı açıklamaları, göçmen düşmanlığı, kadınlara sarf ettiği aşağılayıcı tavırları, var olan mevcut sisteme yönelik ilginç fikirleriyle Donald Trump, ‘olmayacak saçma şeyler zırvalayan çılgın bir deli’ damgasını yemişti. Ama gel görelim ki dünyânın bir numaralı devinin (!) ülkesi böylesi bir ‘çılgın deli’yi kendisine başkan seçti. İşte Amerikalı’nın seçtiği bu adam aynı zamanda Amerikalı’nın da kalitesini gösteriyor. Uzaktan sanıldığı gibi Amerika’da en kâmil düzen filan yok yâni. Eh seçen kendileri, iyi ama kendileri katlanmak zorundalar fakat dünya bu saçma söylemleri olan başkanın yapacaklarına katlanmak zorunda mı ya?
Hak-hukuk-adâlet gibi fantâzi ideallerle başkan olan Hüseyin Barak Obama dünyâya ne miras bıraktı ki bu nezih söylemlerin tamı tamına karşıtını söyleyen Donald Trump ne bırakacak? Oysaki Barak Obama başkanlığa geldiğinde pek çok kişi (ben de dâhil) isminde Hüseyin’i barındıran yeni başkandan Müslümanlar adına oldukça umutluyduk. Ne oldu sonuç? Sayın Obama Afganistan’dan Yemen’e, Pakistan’dan Libya’ya, Sudan’a kadar, Sûriye, Irak gibi pek çok İslam ülkesinde telâfisi zor yaralar açtı. Müslümanların târihsel geçmişi, terör örgütleri mârifetiyle yok edildi. İslam ülkeleri bombalarla tahrip edildi. Müslümanlar harap edilen memleketlerinden, yurtlarından, yuvalarından göç etmek zorunda kaldı. Akan mâsum Müslüman kanlar ise kimsenin umurunda olmadı. Barak Obama özgürlük ve barışı dilinden düşürmedi ancak başkanlığını Pentagon’un idealleri ve istekleri doğrultusunda sürdürdü ve İslam ülkelerine gözyaşı-acı-kan, sefâlet ve sürgün olma hediyesi sundu.
Eski Başkan; haklar, özgürlükler ve demokrasi üzerinden 2008’de Nobel Barış Ödülü almıştı. Onun zamânında kendi ülkesi olan Amerika’da ayrımcılık hat safhadaydı. Güpe gündüz haksız yere zenciler polisler tarafından yerlerde sürüklenerek öldürüldü, protesto edenlerin üzerine ateşler açıldı. Obama barış dedi hep ama bunun için hiçbir gayretli çalışma sergilemedi tam tersine onun zamânında Ortadoğu büyük bir kaos ortamına sürüklendi yüz binlerce mâsum sivile kendi ülkeleri mezar oldu. Obama güya karşıymış gibi yapıp dünyâda devamlı gündemde tutulmaya çalışan İslamafobi’yi arkadan hep destekledi. Can havliyle Batı kapılarına dayanan Müslüman mültecilerin zelil olmasına zemin hazırladı. Halbuki onun başkanlık hikâyesi içinde hiçbir olumsuzluğu barındırmıyordu. Onun başkan seçilmesinde hepimizin Müslümanlar olarak umut ve hayalleri vardı. Ama netice pek çok kişi için hüsran oldu.
Şimdi Obama gidiyor fakat arkasında onca mâsum ve mağdur insanların acı ve gözyaşı enkâzı var. İsrâil’den başka diğer ülkelerin çıkarlarının gözetilmediği kendi ülkesi de dâhil olmak üzere insan hakları adına pek faydalı icraatları olmamış bir başkan imajı var karşımızda. Bilhassa İslam dünyâsına zulüm damgalı, kendi arka planda gizlediği hedefleri doğrultusunda utanmazca, fütursuzca kendi eliyle kurduğu kaynağı Müslüman odaklı terör örgütleriyle nice mâsumların katledildiği bir İslam dünyâsı bıraktı geriye Barak Obama. Halbuki insanlık adına pek çok hayırlı hizmetler yapabilirdi?
Obama yapmamışken Trump’tan ümit bekleyebilir miyiz? Elbette ki, kocaman bir hayır! Bilindiği gibi Amerikan gizli istihbaratının istekleri doğrultusunda Amerika yönetilir. Donald Trump’da onlara ya uyacak ya uyacak. Başka yolu yok aksi kendisi için de hüsran olur doğrusu! Ancak Trump öylesine sert, tartışma konusu olan fikirlerle ortaya çıktı ki korkarım tükürdüğünü yalamak zorunda kalacaktır. Kimse de Müslümanlar adına heveslenmesin, ümitlenmesin zâten adam İslam düşmanı. Bilinsin ki ne Trump Obama’nın bıraktığı enkaz yığınının mirasçısı olacak ne onun önü barış görünüp arkasında gizli zulümkar politikasının (sağ gösterip sol vuran) devâmı olacak olan Hilary Clinton ne de son günlerde çok yayılan ırkçı, şovenist, aşırı sağcı eylemler üzerinden çılgınca politik söylemler yürüten yeni Amerikan başkanı Donald Trump dünyâya barış, İslam coğrafyasına huzur getirebilir?
Yeni başkanın bizim dünyâmıza barış, huzur, istikrar getirmeyeceği âşikardır. Onlar yine Müslümanları yeni icat ettikleri silahlarla deneme adına öldürecekler, bombalayacaklar, şehirleri halkların başına geçirecekler, darbeler yapmayı yeniden, yeniden deneyeceklerdir. Yine Gaziantep’te, Diyarbakır’da, Mardin’de bulunmaya, teröristlere silah yağdırmaya devam edeceklerdir. Bundan zerre kuşkumuz yok. Ama yine de diyelim ki; “Mevla görelim neyler neylerse güzel eyler.” Düşmandan hayır umulmaz. Hele İslam düşmanından asla, asla…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.