Hz. Mevlânâ Aşkta Marka İsimdir
Bugünde yazımıza yine, ‘Selam duâsı’yla başlamak isteriz;
‘Aşk olsun. Aşkınız cemâl olsun. Cemâliniz nûr olsun. Nûrunuz ayn olsun.’
22. beyitle devam ediyoruz Mesnevi’deki yazı yolculuğumuza;
“Elbisesi aşktan parçalanıp yırtılan kimse, hırs ve ayıptan temizlenmiş olur.” (22. Beyit)
‘Nefis gömleği ilâhî aşk ile yırtılanlar hevâ ve heves gömleğini yırtıp atmış olurlar, nefsâni arzulardan temizlenmenin, hırs ve tama’dan kurtulmanın yegâne yolu ise onları gönülden söküp atmak ve yerine ilâhi aşk tohumlarını ekmektir.
Hırs, tama ve dünya sevdâsı, gönlü ayrık otu gibi sarar, sarmalar. Bunları gönülden söküp atmak kolay değildir, ama zorluklar da, yiğitler içindir. Savaş kazanmayan kahraman olamaz.
Kişinin benliğini saran, gönlüne kök salmış hırs, kin, tama gibi ne türlü ayıbı varsa, ilâhî aşkın pençesi onları çeker çıkarır, aşkın seli gönlü süpürür, rahmet suyu ile yıkar, temizler, arı duru bir hâle kor ve ilâhî tecellilerin ma’kesi hâline getirir. Böylece sırları iyice temizlenmiş can aynasından, ilâhî sırlar bütün güzelliği ile aksetmeye başlar.’ (Mesnevî-i Mânevî Şerhi-İlk 1001 Beyit, Hüseyin TOP, s.53, Konya, 2008)
‘Elbisesi aşktan yırtılması’ tâbirinden iki mânâ hissedilir. Birincisi; ‘Ahlak elbiseye benzetilmiştir.’ İlâhî aşka nâil olanların kötü ahlâkı yırtılıp mahvolacağından hırs ve ayıplardan kurtulmuş olur. Diğeri; Kimin örtülü, görünmeyen güzel ahlâkı varsa, nâil olacağı ilâhî aşkla o güzel ve övülmüş ahlâkı görünür, kuvveden fiile çıkmış olur. O kimse her çeşit hırs ve ayıptan kurtulur. İrfan sâhiplerinin nazarında değeri yücelir. Rabbânî aşk; her türlü mânevî hastalıkların doktorudur. Yeteneklerin ve gözle görünmeyen şeylerin arkasında saklı olan aslın ortaya çıkması için cilâdır.’ (Abidin Paşa Mesnevi Şerhi, Sadeleştiren: Mehmet Said Karaçorlu, s.27, İst, 2007 )
Kişinin görünüşü, davranışların dışa yansımasıdır. Ancak mümin kişiye yakışan ‘takva’ libasıdır. Elbisedeki yırtık nasıl ayıplanırsa ahlakta aynen böyledir. Yırtıklar kişinin ayıplarıdır, kusur ve noksanlıklarıdır. Kötülükten, kirden arınmayanlar, aşkı bilemezler. Kişiler kıyafetleriyle karşılanır fakat ahlaklarıyla uğurlanır. En sıkıntılı ruhsal problemleri yalnızca aşka düşenler yâni çok ciddi olarak Rabbânî muhabbete sâhip olanlar giderebilirler yoksa yapayım demekle her iş tamam olmaz. Olmazları olduran ilâhî aşktır.
Yanlışı düzeltmek, eğriyi doğrultmak için basit fedakârlıklar yetmez. Kıyasıya, bitesiye, büyük bir çabayla emek etmek gerekir. Dolayısıyla bunun için hakiki aşka düşmek şarttır. Hakiki aşk için de gönül temizlenmelidir. ‘Aşk’ aslında ‘ışk’ kökünden gelir. Sarmaşık mânâsına geldiğinden aşk, insanın her yanını, her yerini sarar. Aşk, aşırı ittiba, candan bağlılık, yürekten sevmedir.
Aşk ikiye ayrılır; 1-Aşkı mecâzî: Fâni şeylere duyulan sevgi. Aslında her şey fâni tek aşk bâkî. Dünyâya bel bağlayan mâneviyatta aşkı hakikiye ulaşamazlar. 2-Aşkı Hakiki: Cenâbı Hakk’a karşı olan aşkın bir sevgidir. Herkes aşka düşebilir ama asıl olan aşkta yükselmektir.
Mevlâna hazretleri aşkta bir marka hâline gelmiştir. Kendini aşka adayanlar, aşkta yükselebilirler. Sultânul Ârifin Mevlâna Hz. buyururlar ki; ‘Aşk bir deliliktir. Biz delilerin delisiyiz.’ Hz. Ebû Bekir (r.a) Peygamber Efendimiz, Rasûlullâh aleyhissalâtu vesselâm’a duyduğu aşkından dolayı ikinin ikincisi oldu. Aşkta samimiyet esastır. Yoksa aşk olmaz. Sevgi kesbîdir, çalışarak kazanılır. Ama aşk vehbîdir, nimettir, ilâhîdir, lütuftur. Bunun için dua etmek gerekir.
Aslında her işin özü aşktır. En ehemmiyetli şey kalp eğitimidir. Kötülük, hırs, kibirden kalbi temizlemek isteyen aşka dalabilir. Varlığın mayası aşktır. Aşk yolunda ilerleyemeyenler benlik sâhibi olanlardır. Ben diyenler aşkı yakalayamaz. Benliklerini ortaya dökenler kibirlilerdir. O zaman kibre karşı kibir sadakadır, denebilir. Cenâbı Hak bizi benlikten, kibirden, gururdan, hırstan, tamadan ve diğer kötü ahlâkî vasıflardan korusun, muhafaza buyursun.
Yüce ve Aziz olan Rabbim bizleri her türlü yerilen ahlaktan arındırsın, Hakiki aşka düşürsün. Son nefese kadar kendi yolunda yürütsün, müstakim çizgisinden zerre sapma göstermemize müsâde etmesin. Cumânın hayrı ve bereketi üzerinize olsun efendim. Hayırla kalınız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.