Sayın Osman Karataş, 07 Ağustos  2014  Cumhurbaşkanlığı seçimi ve basın isimli yazımı özet olarak şu şekilde eleştirmektedir: “Bu iktidar 28 şubat zulmünü yaşamadı.. 28 Şubat zulmünü yaşayan Sayın Erbakan milletin bekası için şu an ki iktidarın yaptığını gibi cadı avına çıkmadı.            
Başörtüsü zulmünün kalkmasında AKP kadar MHP'nin katkısı olduğunu asla unutmayın.. Eğer MHP mecliste gereken desteği vermese idi AKP'nin başörtüsü zulmünü kaldırması çok zordu.
17 aralık yolsuzluk soruşturması sürekli engelleyen Meclisteki fezlekelerin görüşülmemesi için elinden geleni yapan kimdir?.. Hangi ülkede bakan çocukları yolsuzluktan ve rüşvet operasyonundan polis sorgusuna girdi diye darbe girişimi oluyor denebiliyor.
Her tuğlasında Milli görüşcülerin emeği olan Merhaba Gazetesinde herkesi kötüleyip karalayıp israil, abd uşağı ilan edip Başbakanı göklere çıkarmanız kabul edilemez.. Bu konudaki fikrilerinizi kendi şahsi Facebook ve twitter adreslerininizde açıklamanız daha doğru olur.
Sayın Karataş biz Hak’tan ve adaletten yanayız, o nedenle dinimize, inancımıza ve değerlerimize kim hizmet ederse inançlarımızı hangi parti savunursa onu takdir ederiz. MHP'nin de güzel hizmetlerini takdir ederiz. Biz meselelere parti zaviyesinden bakmayız.  Bu sebeple biz bir partiye körü körüne hizmet etmeyiz. Biz sadece dinimize, değerlerimize,
tarihimize ve insanlığın selametine hizmet ederiz.
İttihat ve terakki zihniyetini bir inceleyin. Bu zihniyetin bazen ulusçu, bazen
materyalist bazen dindar görümünde - ulusçu olarak çıktığını göreceksiniz.
Biz kimseyi kötülemiyoruz. Bizim mücadelemiz dinimize, inancımıza,
değerlerimize ve tarihimize ters düşen zihniyetlerle mücadele etmektir.  
Bir el,1980 darbesinden önce sağ- sol ayırımı yaparak, her iki gruptan beş bin kafası çalışan gençlerimizi yok etti. Aynı el şimdi Sayın Erdoğan’ı abluka altına alabilmek için çatı adayı çıkardı. CHP ve MHP aynı zihniyete sahipseler beş bin tane evladımız niçin katledildi? Bir düşünün.
17 Aralık yolsuzluk soruşturmasının bir darbe teşebbüsü olduğunu Türkiye Barolar Birliği Başkanı da açıkladı. Yargı Ergenekon soruşturmasını nasıl yürütüyorsa 17 ve 25 Aralık’ı, paralel yapılanmayı da aynı şekilde yürütür, kararı hukuka bırakalım. Yargı bir şey demeden insanları yolsuzlukla suçlamak kardeşlik hukukuna aykırı düşer.
Bilhassa son paragrafınız nezaket sınırlarını açmış bir eleştiridir. Siz başkasına nezaket duyarsanız aslında kendinize duymuş olursunuz. Siz başkasını saygı içinde kalarak eleştirirseniz kendinize saygı duymuş olursunuz.   
Biz burada bu konuyu noktalıyoruz. Yarın yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminin ülkemiz ve insanlık için hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ederim. Hoşça kalın.