Mehmet Ali Uz

Mehmet Ali Uz

Müftülüğün üç güzel faaliyeti

Müftülüğün üç güzel faaliyeti

Konya İl Müftülüğü’nün organize ettiği Kutlu Doğum Haftası’nı geride bıraktık. Hafta dolu dolu geçti. Toplumun önderini çok iyi tanımaya ihtiyacı var.

İl müftümüz uzun bir zamandan beri, Cuma akşamları Sadreddin Konevi Camii’nde tefsir sohbetleri yapıyor. Toplum olarak hayatımızı Kur’an ahkâmına uydurmak mecburiyetindeyiz. Bu da Kur’an ahkâmını bilmekle olur. Bu sebeple Kur’an ve hadis sohbetlerine büyük ihtiyacımız var. Sağolsun müftümüz tefsir sohbetlerini çok iyi yapıyor. Bir gurup oluşmuş. Çok uzak yerlerden gelenler var. Gönül arzu ediyor ki, bu sohbetlerden çok insan istifade etsin.

Bu günlerde Müftü Bey’in kitaplarını okuyorum. Onun biri birinden güzel on beş civarında kitabı var. Gençlik olarak da, toplum olarak da böyle kaynak eserleri okumaya büyük ihtiyacımız olduğu muhakkak.

Müftülüğün ikinci bir faaliyeti Müftüleri Hatimlerle Anma Programı. Adem ve Meryem Hanımların büyük gayreti var. Bu program arasında ilk defa Nakiboğlu İbrahim Efendi’yi andık. Özellikle bu dönem müftüleri çok değerli insanlar. Müderrislerin en seçkinleri bu makama getirilmiş. Bunların çoğu aynı zamanda medrese kurucusu. İbrahim Efendi de öyle. Pek çok da vakıf eseri var.

Gelecek programda, 23 Mayıs’ta da üç Eşenlerli müftümüzü anacağız. Bunlardan Köse Müftü unvanıyla anılan Seyit Abdurrahman Efendi, hem Ziyaiye Medresesi’nin kurucusu, hem de Kapı Camii’nin ikinci banisidir. Bu değerli insanların unutulması ve anılmaması yıllardan beri benim için büyük üzüntü kaynağı idi. Bunlara vefa borcumuz vardı. Müftü Bey, Adem Bey ve Meryem Hanım’ın gayretleriyle bu mesele de halledilmiş oldu. Şimdi de şikayetimiz halkımızın ilgisizliği. Bilhassa din görevlilerimizin bu değerli insanları mutlaka tanıması gerekir.

Yıllardan beri, MEBKAM (Meram Belediyesi Konevi Araştırmaları Merkezi) faaliyetleri arasında Selçuklu sultanları, Sahibata ve Celaleddin Karatay, gibi büyük eserler bırakan devlet adamları , Sadreddin Konevi, Hz. Mevlâna, Abdullah Bosnevi gibi dönemin ileri gelen değerli ilim adamları için Kur’an ve tevhit hatimlerinin yapılmasını arzu ederdim. Selçuklu Sultanları bu toprakları bize vatan yapan, haçlı seferlerin sonuçsuz bırakan kahramanlar. Bunların hepsine vefa borcumuz vardı.

Bir de Sadreddin Konevi çocuklarına kendisi için özellikle tevhit hatmi yapılmasını vasiyet etmişti. Bizler de onların manevi çocukları ve torunlarıyız. Şimdi bu görev bizlere düşer. Allah bin kere, milyon kere razı olsun Müftü Bey cuma günleri tefsir sohbetinden sonra bu geleneği de başlattı. Şimdi her hafta sohbetten sonra, sohbet olmazsa yatsı namazını müteakip bu hatim duaları yapılıyor. İmam kardeşimizden de Allah razı olsun. O da şuurlu bir insan.

Doksanına merdiven dayamış bir insan olarak dünya için arzu ettiğim ve beklediğim bir şey yok. Allah’tan şunları istiyorum; Sağlık ve afiyet, kimseye muhtaç olmamak, kalan ömrümün en hayırlı günler olması ve bir de hayırlı son. Bunun için okuyucularımdan da dua beklerim. Yalnız Konya için arzu ettiğim şeylerin teker teker gerçekleşmesi beni son derece mutlu ediyor. Konya için yapılması gereken daha çok şey var.

Geçenlerde Ekrem Demirli Bey Konya’ya gelmişti, ona da hatimlerden bahsettim, çok memnun oldu ve tevhit hatimlerine İstanbul’dan katılabileceklerini ifade etti.

Burada önemli olan, cemaatin de Kur’an ve tevhit hatimlerine katkıda bulunmalarıdır. Halkımıza bu şuur yerleşmelidir, diye düşünürüm.

Altını çizerek ifade etmek istediğim husus, nerede olursa olsun tefsir ve hadis sohbetlerine katılmaktır. Bizim dünyada ve ahrette kurtuluşumuza vesile olacak iki şey var, o da; Kur’an ahkamına ve sünnet-i seniyyeye sarılmaktır.

Bu konularda emeği geçen herkese teşekkür ediyor ve Allah razı olsun diyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Ali Uz Arşivi