Acı bir kayıp
Selçuklu Müftümüz Ali Okutan Bey’i kaybettik. Necmettin Erbakan Üniversitesi’ne yapılacak bir cami projesi için gittiği Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Muzaffer Şeker Bey’in yanında geçirdiği kalp krizi sonrasında hayatını kaybetti. Mübarek günlerde, belki de Kadir Gecesi olma ihtimali olan bir günde toprağa düştü. Allah merhametiyle muamele etsin.
Ali Bey gayretli, çalışkan ve Konya’da sevilen bir insandı. Ermenek’te köklü bir aileye mensup olan Ali Bey’in iki kardeşi de Konya’nın iki büyük camisinin imamıdır. Yakıcı güneş altında binlerce insan cenazesinde bir araya geldi. Ona son görevlerini ifaya çalıştı. Bu son yıllarda karşılaştığım en kalabalık cenaze namazlarından birisiydi.
Ramazan içerisinde İsmail Yağcı Bey’in iftarından sonra sohbet sırasında İsmail Bey, “Selçuklu müftüsü on birinci göbekten İmam Begavî’nin torunu imiş” demişti. O günlerde İmam Begavî Türbesi’nin çevresini inceliyordum. İmam Begavî’nin Konya serüveni ile ilgili bazı meçhul noktalar vardı. Ertesi gün yıllardan beri tanıdığım ve zaman zaman görüştüğüm Ali Bey’in yeğeni Ayşe Okutan Hanım’a telefon ettim. Amcasının telefonunu isteyecektim. Ayşe Hanım devreye girdi. Ali Bey’le görüştük. Ali Bey o günlerde Ermenek’te idi. Cenazeleri varmış Konya’ya dönünce arayacağını söyledi. Konya’ya döner dönmez aradı. Ben kendisinden randevu istedim. Kibar ve nezih bir insandı. “Siz zahmet etmeyin. Siz nerede iseniz ben oraya gelirim.” demişti. O gün Meram’da idim. Bahçeye geldi. İki saat kadar sohbet ettik. Yanında bir hayli de belge getirmişti. Onları inceledik. Bu arada ailesinden de bahsetti. Onları anlatırken hislendi ve gözleri doldu.
Konya’da adına bir tekke bulunan İmam Begavî, Hazret-i Mevlâna’dan bir hayli önce yaşamış bir hadis âlimidir. Ali Bey’in elindeki bir çeşme kitabesine göre Ali Bey İmam Begavî’nin gerçekten on birinci göbekten torunu gözüküyordu. Yalnız İmam Begavi’nin ölüm tarihi dikkate alındığında Ali Bey’in on birinci göbekten torunu olması mümkün değil. Ya şecerede bir kopukluk vardı. Veya bu İmam Begavî başka bir İmam Begavî idi.
Ali Bey elindeki belge ve bilgileri bana gönderecek, bunları tetkik ettikten sonra aile ile ilgili bir yazı neşredecektik. O gün böyle kararlaştırıp ayrıldık.
Bir nafta geçti geçmedi, Cuma günü namaz kıldığım caminin hatibi hutbeden inerken acı haberi verdi. Birkaç gün önce karşılıklı oturup sohbet ettiğimiz, gayet de sağlıklı görünen bir insanın bu vefat haberi ile adeta yıkıldım.
Cenazenin defnedildiği gün taziye için yeğeni Ayşe Hanım’ı aradım. Telefonda ağlayarak, amcasının konu ili ilgili bilgileri gönderdiğini söyledi.
İnşallah bu bilgi ve belgeleri inceleyip en kısa zamanda neşretmeye çalışacağız.
Ali Bey’deki bilgiler de gösteriyor ki, nice İmam Begavî ve torunları bir ilim ve cazibe merkezi olan Konya’ya gelip yerleşmişler. Konya’ya bu akın asırlarca devam etmiş. İmam Begavî torunlarının Konya’ya gelip yerleştiğini gösteren belgelerin bulunması gerçekten ilgi çekicidir.
Topluma hizmet edecek bir insan, hele ilim adamı zor yetişiyor. Onun için “Âlimin ölümü, âlemin ölümüdür.” sözünü boşa söylememişler. Çok hizmetler ifa edeceği ve genç denecek bir yaşta kaybettiğimiz Ali Okutan hocamızı rahmetle anarken başta yeğeni Ayşe Okutan kızımız olmak üzere kederli ailesine ve yakınlarına sabr-ı cemil niyaz ediyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.