Mehmet Ali Uz

Mehmet Ali Uz

İzzet-i nefis meselesi

İzzet-i nefis meselesi

Toplumda insanlar arasında sıkça duyduğumuz sözlerden birisi, “Ben de insanım, benim de izzet-i nefsim var.” sözüdür. Hiçbir zaman izzet-i nefis meselesi insanlar arasında kine, nefrete, düşmanlığa ve küslüğe sebep olmamalıdır. İzzet-i nefis meselesi yüzünden çevrenizdeki bazı insanlarla aranıza mesafe koyabilirsiniz. Münasebetleri sınırlayabilirsiniz. Fakat bu hiçbir zaman aşırılığa kaçmamalıdır.

Konu ile ilgili o kadar çok anekdot var ki hayran kalmamak mümkün değil! Bir karı-koca arasında anlaşmazlık olmuş, ayrılmışlar. Araya girip kırgınlığı ortadan kaldırmak için tavassutta bulunanlar olmuş. Hanım, “Benim de izzet-i nefsim var” cümlesinden başka bir şey söylemiyormuş. Büyüklerden birisi, “Kızım sen niye birileriyle evlendin? Madem çok değer verdiğin izzet-i nefsin vardı, izzet-i nefsinle evlenseydin” deyivermiş.

Hayran olduğum bir anekdot var ki nakletmeden geçemeyeceğim. Balıkesir Milletvekili Abdülaziz Mecdi Tolon, Cumhuriyet Dönemi’nde şeriye vekaleti müsteşarlığı yapmıştı. O ana dili gibi Arapça ve Farsça bilir. Arapça, Farsça ve Türkçe şiirleri vardır ve gerçekten ârif bir insandır. Bir gün odasına bir vatandaş gelmiş. Adam işiyle ilgili birçok laf etmiş, Abdülaziz Tolon’a karşı hakaretlerde bulunmuş. Sonra da çıkıp gitmiş. Abdülaziz Tolon’un yanında bulunan bir dostu dayanamayıp, “Ben dışarıdan bir insan olduğum halde adamın haksızlığını anladım. Adam dakikalarca sana hakaretlerde bulundu, bir kelime bile söylemedin. Senin hiç mi izzet-i nefsin yok?” deyince verdiği cevap müthiştir: “Nefsim yok ki izzeti olsun.”

Tarih boyu tasavvufun gayesi nefsi tezkiye olmuş ve insan-ı kâmil denilen mükemmel insan tipini yetiştirmeye çalışmıştır. Tarikatlarda önemli kurallar vardır. Bunların en başta geleni “Herkesi â’lâ kendini etna” görmektir. Nefis ancak böyle zapt ü rapt altına alınabilir. Bu sebeple gerçek hürriyet de nefsin esaretinden kurtulmakla mümkündür.

İşte, falan bana şunu demiş, bunu demiş laflarının arkası kesilmez. Büyüklerden birisi öyle demiş: Eğer benim aleyhimde söylenen söz gerçekten bende varsa ben onu düzeltmeye çalışırım. Böylece hakkımda söylenenden istifade etmiş olurum. Onun için de hiç kızıp terlemem. Eğer, söylenenler ben de yoksa büyük bir ecir ve sevap kazanırım.

Ali Ulvi Kurucu, camide hafızlığa çalışırken birileri Hacı Veyiszade aleyhinde sözler sarf etmiş. Ali Ulvi Bey de akrabalık gayretiyle bunları amcasına nakledince “Oğlum bunları boşver. Onlar bana küfretmişler. Aslında ben sövülecek adam değil dövülecek adamım.” cevabını vermiş.

Toplumda kavga ve ihtilaflar böyle önlenir saygı ve sevgi böyle teessüs eder. Nefsin esiri olmak insanın hem dünyasını hem de ahretini mahveder. Onun için biraz sabırlı ve hoşgörülü olmak gerektiğini düşünüyorum.

Allah, hepimizi nefsinin ve şeytanın şerrinden korusun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Ali Uz Arşivi