Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Mağfiret günleri başladı

Mağfiret günleri başladı

Evveli rahmet olan Ramazan Ayının mağfiret günleri olarak belirlenen ortasındayız artık.

Dün yaz günü bu sıcaklarda nasıl oruç tutacağız endişesi çeken insanlar, havaların sıcağından daha çok sofralara gelen envaı çeşit yemeklerin sıcağına alışıvermiş görünmektedirler.

Daha az yemek ile idare edilmesi gereken günlerde daha da büyüyen kocaman mideler, daha da küçülen küçücük beyinleri sofradan sofraya taşıyor bu günlerde.

İnsanlara sahurdan iftara kadar oruç tutmuş olsa da iftara beş kala midesi ruhuna galip gelenler dünya Müslümanlarını bir yana bırakın kendi şehrindeki hatta kendi mahallesindeki insanlarla tüm irtibatını kopararak sofralara koşuyorlar.

Ramazan ayında her zamankinden daha dikkatli olması gereken Müslümanlarda maalesef kumanda mideye geçtiğinden ikindiden sonra şehrin ticaret hayatı ve trafiği bir başkalaşıyor.

Koskocaman adamların akşama doğru küçülen midelerini eski tabii hacmine döndürmek için yaptıkları alışverişleri gördükçe bu şehrin son yıllarda geçirdiği başkalaşım daha da belirgin bir hale geliyor.

 Koca koca gövdeler üzerinde yer alan küçücük beyinlerin yönettiği bir şehir olmamalıydı Konya.

İftar için birbirlerini ağırlayan dev midelere sahip kişilerin mide zevkine göre teşekkül ettirilen iftar sofralarında iftarlar edilmemeliydi bu şehirde.

Midelerinin hacmi büyüdükçe dünyayı da yiyeceklerini zannedenlerin iştahlıların sergilendiği bir belde olmamalıydı Konya.

Konya da maalesef son yıllarda bu şehrin meşalesi olan ruh öldürüldü.

Maalesef son yıllarda özellikle iktidar partisi çevresinde kümelenen mutlu azınlığın elde ettiği maddi kalkınmaya bağlı olarak artan refah insanların maddi durumlarına göre ayrışmalarını belirleyici faktörü olmuştur.

Türkiye’de islâmî hassasiyeti ile ön plana çıkmış bir şehir olan Konya da son yıllardaki değişim maalesef önce mütedeyyin Müslümanları vurmuş zenginliğin belirtisi olarak önce yaşadığı mahalleyi değiştirmeyi marifet zanneden Müslümanlar arasında bile mekânsal, sınıfsal, kültürel çatlaklar oluşmuştur.

Havaic-i asliyeden sayılan mütevazı evlerden ve arabalardan güvenlikli, korunaklı lüks konseptte düşünülmüş ve uygulanmış evlere terfi eden Müslümanlar kameraların güvenliğini komşu ve arkadaş güvenliğinden önde tutar olmuşlardır.

11 ayın sultanı ramazan ayında kendilerine çeki düzen vermeleri beklenen Müslümanlar orucu sadece aç kalmakla eşdeğer bir hale getirmekte diğer azaları sanki oruçtan vareste kılınmış gibi davranabilmektedirler.

Müslüman erkekler ve müslüman kadınlar dinlerine ve İffetlerine her zamankinden daha dikkat etmeleri gerekirken alışveriş yerlerinde yatak odası kıyafetine benzer kıyafetleri uluorta giyip çıkarabilmektedirler.

Ramazan Ayı hepimiz için bir Kur’an mektebi ise ve bu Kur’an mektebinden yeniden dirilmek bizim asli vazifemiz ise üstadın deyişiyle bu hal neyi nesi?

İslam dininin temel kuralları bir yana takvayı hayata hâkim kılmak mecburiyetinde olan Müslümanların Ramazan gecelerini bir eğlence mevsimine dönüştürmeleri kabul edilebilir mi?

Ramazan akşamlarında sözde Ramazan eğlencesi adı altında büyük paralar ile zaman ve zihin sömürülerinin yapıldığı gayri islâmî eğlencelerin toplumda namaza mı gidelim eğlenceye mi gidelim şeklindeki tenakuzların özellikle de gençlerin arasında oluşturduğu travmalar artık görülmelidir.

Dünyadaki halkı Müslüman olan ülkelerdeki kan, gözyaşı ve açlığın birinci sorumlusu olarak gösterilen batı emperyalizmi ve israilin en büyük gücü silah ve insan gücü değil, tam aksine Müslümanlıklarının farkında olmayan Müslüman topluluklar ve onları her geçen gün biraz daha dininden diyanetinden uzaklaştıran kameralardan uzak fakir mahallelerde fakir Müslüman kardeşleriyle aynı sofrayı paylaşamayan merkezi hükümet ile yerel idarelerdeki yöneticilerdir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi