Lüzumsuz muyuz..?
Bugün konumuz kökeni “Arapça”dan gelen, hepimizin diline pelesenk olmuş bir kelime ;
FUZULİ…
***
Sözlükte;
"Lüzumsuz ve manasız işlerle uğraşan, kendisini ilgilendirmeyen işlerle ilgilenen kimse" anlamına gelen fuzuli, bir fıkıh terimi olarak, hukukî bir yetkisi bulunmadığı halde, başkası adına hukukî işlemde bulunan kimse manasına geliyor…
***
Ama tarihe adını altın harflerle yazdırmış başka bir FUZULİ daha var…
Asıl adı Mehmet bin Süleyman… Türk Bayat boyundan olduğu aktarılmaktadır… 16. yy. Türk Divan şairlerinden biridir Fuzuli…
***
Azeri şiirini önemli ölçüde etkilemiştir…
Halk arasında yaşayan ender divan şairlerinden de biridir… Fuzuli Hz. Hüseyin’in türbesinde uzun süre türbedarlık yapmış Kerbela ya da Bağdat’ta öldüğüne inanılmaktadır…
***
Su kasidesi, Leyla ile Mecnun gibi birçok eseri vardır… Zamanında divan şairi RUHİ ile sık sık şiir yoluyla atıştıkları söylenir…. En bilindiği ise;
Bir gün Ruhi ile Fuzuli sokakta yürürken uyuz bir köpek görürler…
Ruhi, Fuzuli’ye sataşır:
“Bu it burada fuzuli…”
Fuzuli altta kalmaz;
“Vur kafasına kafasına, çıksın kıçından ruhi…”
***
İşte edebiyatta atışma böyle olur…
***
Ama konumuzla alakası yok Divan Şairi FUZULİ’nin… Fuzulilik anlatılırken, ondan bahsetmemeye gönlümüz razı gelmedi sadece…
***
Tövbe, haşa ; “Bu da olmasaydı ne eksik kalırdı ki ?” diyeceğiniz bir düzine insan vardır hayatınızda… Lüzumsuzluklarını kendilerine rehber yapmış, etrafındakilere hayatı “dar” eden, dünya imtihanın en “gıcık” kaptığınız taraflarını oluştururlar belki de…
***
Burada bize düşen ALLAH’ın Sanatı’nı anlamaktır…
Çok kötülerimiz olmasa içimizde, iyilerimizin kıymetini nasıl belirleyeceğiz… İhanet edenlerimiz olmasa Sıdk’ların, sadakatin değerini nasıl ölçeceğiz…
***
Çirkinlerimiz olmasa, güzelliğin letafetini nasıl yaşayacağız… Fakirlerimiz olmasa, zenginliği hangi terazi ile ölçeceğiz…
***
Evrende hiçbir şey fuzuli hatta gereksiz değildir…
Mutlak bir vazifesi vardır… Allah’ın rızasını kazanmak isteyen kişi, kötünün de, çirkinin de hakkına riayet etmelidir… Güzellik, iyilik, sadakat ve zenginlik bu yoldan gelir… Biz hayatımızdaki fuzuli adamları bu yüzden çok severiz…
***
Evin hayatına giren köpeğin üzerine koşarak, hoşt deseniz ne olur… Korkusundan bir yere sıkışır çıkmak için üzerinize atlar… Ya da sesinizi çıkartmasanız da ekmeğinizi yer, hayatınıza işer defolup gider…
***
Çünkü fıtratı bu…
Akrebe sormuşlar…”Neden insanları sokuyorsun” diye;
“Tıyniyetim bu, bunun üzerine yaratılmışım” demiş…
***
Hayatlarımıza musallat olan gereksiz (!) meşreplileri bir imtihan olarak görerek;
“Acaba biz kimin hayatında fuzuliyiz..?” Sorunun muhasebesini de yaparak, birileri kafamıza kafamıza bu durumumuzu vurmadan, varsa bu ruh halinden biran önce kurtulmalıyız…