Şeyhü’l-muharririn Mehmet Ali Uz Beyefendi ile ilgili, birbirini tamamlayıcı iki güzel kitap, gönlümüzü sıcak yansımalarla doldurdu.

Saadeddin Melik Kaya’nın yazdığı Mehmet Ali Uz Hayatı ve Hatıraları; Av. Serdar Ceylan ve Züleyha Önal’ın hazırladığı ŞEYHÜLMUHARRİRİN Mehmet Ali Uz Hakkında Neler Dediler.

 “Onun hikâyesi; dinine, vatanına, milletine, kültürüne hakkıyla sahip çıkabilmek için ömrü boyunca çalışmış, mücadele vermiş bir insanın hikâyesiydi. Dini bütün bir imamın, cesur bir askerin, idealist bir öğretmenin, dürüst bir avukatın, dertli bir siyasetçinin, meraklı bir entelektüelin hikâyesi” diyor S.Melik Kaya.

Melik Kaya, eğitim ve terbiyesine önem verdiği, yetenekli torunlarından biri. Şüphesiz, eserin ortaya çıkarılışıyla, büyük iş başarmış.

Zengin, geniş bir aile dayanışmasının izlerini de gördüğümüz kitaplardan bazı başlıklar; hakkındaki tanımlamalar, tespitlerden bir kaçı…

“Bir Konya Çınarı, Kültür Türbedârımız, Bizim Neslin Yüz Akı, Bir Vefa İnsanı, İlm-i Konya’nın Kutbu, Bir Mânâ Yolcusu, Bozkırda Bir Yalnız Ağaç.”

80 yaşında ama gözü ilimde irfanda bir beyefendi. Yaptığı onca mükemmel işe rağmen,  fevkalâde mütevazı.

Hatıralarının yazılması söz konusu olunca “Hatıralarından bir kitap oluşmayacağını söyleyen; “Cenab-ı Hak bana uzun, sağlıklı, dolu dolu yaşanan bir ömür, hayırlı evlatlar ve torunlar ihsan etti. Pek çok eser vermeye vasıta kıldı(…)Bundan sonra Rabbimden istediğim iki şeyden birisi, kimseye muhtaç olmadan hayatı noktalamaktır.(…)Benim de son bir arzum değerli dost ve okuyucularımın da yüce Mevla’nın aciz ve pür taksir kulu beni, dualarından mahrum etmemeleridir.” diyen bir derya gönül.

Keşke daha teferruatlı yazılabilseydi de, ziyadesiyle yararlanabilseydik dediğimiz, hoş, ibretlik hatıralar.

Fakat en muhteşem eser, pek çok hedefini hayata geçirebilmesi, yaşayan eserleri değil midir insanın.

 “Hayatım boyunca gençler başta olmak üzere, her yaşta insan yetiştirmeye, onlara yardımcı olmaya gayret ettim” diyen, yakın örneklerini bizim de gördüğümüz; yazlığını satıp, kıymetli bir kitabının ilk cildinin baskısını yaptıracak kadar hâlis bir kültür sevdalısı karşımızdaki.

“Akademik Sayfalar”la, Konya Ansiklopedisi’ne öncülük şerefiyle, Konya Âlimleri ve Velilerine dair yaptığı araştırmalarıyla, kültürel tespitleri keşifleriyle; değerli arkadaşları dostları, ilim erbabıyla yaptığı ekip çalışmasıyla, hep ilk sıralarda ışıldadı.

Bir mirasa ne pahasına olursa olsun sahip çıkma, dışarıda neye maruz kalırsak kalalım, semayla bağlantılı ruhun gelişimine inanan ve bu şuurla ölçüyle eylemlerini gerçekleştiren bir bilge.

Hayatı ve Hatıraları kitabı; ailesi ve çocukluğundan başlayarak, tahsili, askerliği, meslek ve siyaset hayatı, kültür hayatı, eğitimciliği gibi alâka çekici bölümlere ayrılmış.

12 Eylül 1980 Darbesi ayrı bir yer tutuyor.

 “Tanıdığı Şahıslarla”, vefat etmiş dostlarıyla ilgili bir kısım da bulunuyor.

Alpaslan Türkeş, Rauf Denktaş, Şeyh Nazım Kıbrısî, Yunanistan Türkleri lideri Sadık Ahmet, ünlü siyasetçi yazar Osman Yüksel Serdengeçti, Dr. Mustafa Akın, Prof. Dr. Harun Tolasa.. Lütfi İkiz, Mehmet Emiroğlu, Nuri Baş, A. Sefa Odabaşı, Nejat Muallimoğlu, Bülbül Hoca, Tahir Hoca, Mehmet Emin Eminoğlu gibi şahsiyetler hakkında tanıklıklara, anılara rastlıyoruz.

Yine Konya Işıklarından, Prof. Dr. Saim Sakaoğlu Beyefendi’nin zarif ifadeleriyle, yazıyı çerçeveleyelim:

“Hatıralar arasında öyle duygu yüklü satırlar var ki, insan sevgisinin dost sevgisiyle yoğrulduğu muhteşem güzellikler ortaya konulduğunu göreceksiniz. Bir doktor dostunun kutsal topraklarda vefat etmesi üzerine ruhuna yansıyan duygularını şöyle dile getirmişti: Ona döktüğüm gözyaşını hiç kimseye dökmedim.(…)

Onun hayatında çok farklı ve ilgi çekici hatıralar da vardır. Askerliğinde sandalye üzerinde Cuma hutbesi okuması, katıldığı bir avda, karavanacı arkadaşlarını yedek gıdalarıyla doyurması, kuyuya düşmesi ve daha niceleri…(…)

Sayın Uz, gelecek nesiller sizi biraz avukat, biraz Karapınar Noteri, ama asıl Konya kültürünün hamisi ve hadimi olarak hatırlayacaklardır. Başkaları daha neler der bilmem ama siz bir de yaşınıza meydan okuyan bir enerjinin sahibisiniz. Çevrenizdekiler bu enerjinizden fazlasıyla yararlanıyorlar bilesiniz.

Bu kitabı bir defa okumanız yetmez. Çünkü bu kitap Konya ile ilgili, bazıları pek bilinmeyen bilgileri de, bazen satır arasında da olsa, sizlere keyifli bir üslupla sunmaktadır. Zevkle okuyunuz, keyifle okuyunuz ama buradan alacağınız bir şeyleri siz de özenle koruyunuz.”