Sadık Küçükhemek

Sadık Küçükhemek

Laikliği Allah korusun!!!

Laikliği Allah korusun!!!

17 Ocak 2017 tarihli Anayasanın ilk dört maddesi değiştirilemez mi? isimli yazımı eleştiren bir okuyucumun ifadesinden bu başlığı aldım. O şöyle diyor: “Laikliğin sağladığı inanç serbestîsini değil de, baskıyı ve zulmü mü istiyorsunuz? Laikliği kaldırmak ne demektir, Allah korusun!!!”

Diğer bir okuyucum da şöyle tenkit etmiş: “FETÖ olaylarından da mı ders almadık?” Başka bir okuyucum ise özet olarak şöyle tenkit etmiş: “…Türkiye laik kalmak zorundadır. Yoksa ortaya çıkacak onlarca FETÖ örgütü ülkeyi sokağa çıkılmaz hale düşürür.”

17 Ocak 2017 tarihli Anayasanın ilk dört maddesi değiştirilemez mi? isimli yazımı yazmadan önce öğretmenler odasında otururken bir öğretmen arkadaşım şu haberi nakletmişti: Hacca giden biri, Kâbe’de, “Allah’ım ülkemizi şeriattan koru!!!” diye dua etmiş.

Hepimiz hayret içinde kalmıştık, mümin bu kadar cahil olur mu diye. Demek ki olurmuş okuyucu ne diyor: Laikliği Allah korusun! Diğeri ne diyor: “FETÖ olaylarından da mı ders almadık?”  obürü ne diyor: Aşağı- yukarı aynı şeyi söylüyor ve ekliyor: Allah din konusunda insanı serbest bırakmıştır…

İnanın, “Türkiye laiktir, laik kalacaktır” diyen kesimin kahır- ekseriyeti laikliğin ne olduğunu bilmez. Kâbe’de böyle dua eden hacı gibi birçok Müslüman şeriatın ne olduğunu bilmez. Birçok vatandaşımız da, FETÖ olayının din maskesi altında ulusalcıların bir kalkışı olduğunu bilmez. İşte cehalet insanı böyle haktan uzaklaştırır ve dalalete sürükler.

Bakın,  iblisin, Allah’ın emrine karşı çıkmasının sebebi cehaleti yüzündendir. Allah ( c.c.), iblise Hz. Âdem’e secde edin dedi, O şöyle cevap verdi: Beni ateşten onu topraktan yarattın, ateş topraktan üstündür. Bu temelsiz bilgi onun isyanına sebep olmuştur. İşte iblis cehaleti ve isyanı yüzünden Allah’ın lanetine uğramıştır. Şimdi Kabe’de “Allah’ım ülkemizi şeriattan koru!!!” diye dua eden ile laikliği inanç serbestîsi olarak, şeriatı baskı ve zulüm olarak tarif eden cehaleti ve isyanı iblis gibi kendinde toplamış oluyor. Unutmayalım ki, laikçilerin gayesi, “FETÖ olayını din ile birleştirerek, halkın dine karşı içten cephe almasını sağlamaktır.

Bizim gayemiz, halkımızı doğru bilgilendirmektir. Bu, bizim görevimizdir. Olaylar karşısında bizim seyirci kalmamız, büyük bir sorumluluk altında kalmamız demektir. Bu sebeple okuyucularımın tenkitlerine cevap veriyorum.

Laiklik, inanç serbestîsi değil, şeriat da baskı ve zulüm değildir.  Tam tersidir, Şeriat, inanç serbestîsi demektir; laiklik de baskı ve zulüm demektir. Lütfen biraz okuyun, bazı basının ve bazı kitapların tesiri altında kalmayın. Çünkü ağızdan çıkan her söz sorumluluk getirir.

Şeriat, Allah’ın hükümleridir. Yani Kitap ve sünnetten çıkartılan hükümlerdir. Daha açıkçası İslam hukukudur. Bu hukuk bin yıl yürürlükte kalmıştır. Osmanlı yıkılınca millete rağmen, Batı’nın ve İttihat Terakki’nin dayatmasıyla İsviçre medeni kanunu kabul edilmiştir. Yani bize temeli Yahudilik ve Hıristiyanlığa dayanan yabancı bir elbiseyi zorla giydirmişlerdir. Bu elbise bizi sıktı ve kimliğimizi yozlaştırdığı sağduyu sahibi herkesin malumudur.

Şeriat, el-kol, bacak kesme dini değildir. Bunların hepsi külliyen yalandır.  Dileyen inanır, dileyen inanmaz. Herkes yaptığının ve yapması gerektiği halde yapmadığından sorumludur. Şeriat rahmet ve berekettir, iki cihanda saadeti sağlayan bir dindir.  İnanç hürriyeti yüce dinimizin özüdür. Bu sebeple, Osmanlı hiçbir zaman inançlara müdahale etmemiştir. Ehlikitabın serbestçe dini ayinlerini yerine getirmeleri için gereken tedbiri almıştır.

Laikliğin inanç serbestîsi veya dinlere eşit mesafede demeleri gerçekle bağdaşmamaktadır. Uygulama ortadadır. Laiklik,  İslam dininin hiçbir değerine kamusal alanda varlığını sürdürmesine imkân vermemekte ve dini vicdanlara hapsetmektedir. Düne gelinceye kadar bu böyle değil miydi? Halen de öyle. Bazı idareciler sağduyulu olduğu için katsayı zulmü kaldırılmıştır başörtülü olarak derslere girilebilmektedir.

FETÖ İttihat ve Terakki’nin dindar görünümlü bir koludur.  Bu cemiyet bazen solcu, bazen milliyetçi, bazen muhafazakâr ve bazen dindar görünümlü karşımıza çıkmaktadır. Bu sebeple FETÖ dinle eşleştirmek cehalettir ve büyük bir fitnedir. Hoşça kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sadık Küçükhemek Arşivi