Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

KURTARICI SENDROMU

KURTARICI SENDROMU

Mübarek 3 aylar mevsiminin 2. Ayı olan Şaban-ı Şerif’in 15. Gecesi olan Berat Kandili dolayısıyla Müslümanları diline dolayanlaradır sözümüz.

İslam Dininde kandil yoktur, mübarek gece yoktur, gecelerin ve günlerin faziletlisi yoktur gibi bir takım afaki sözlerle prim yapmaya çalışanlaradır yani.

Biraz aşağılama biraz da hakaret içeren bu sözleri ile kaç Kuran ayetini görmezden geldiklerini veya Hz. Peygamberimizin(sav) kaç adet sahih hadisini yok saydıkları veya inkâr ettiklerini açıklamak konunun uzmanlarına düşer.

Biz bu yazımızda Müslümanlara yaptıkları ithamların sadece bir tanesine cevap vereceğiz.

Hani diyorlardı ya bir gecede bütün günahlar affedilir mi?

Ya da diyorlardı ya Mübarek geceler kurtuluş için piyango geceleri midir?

Veya bütün bir yıl Kurandan ve her türlü ibadet ve taatten uzak dur, sonra bir gece Kuran oku, namaz kıl ve camilerde sohbetler ile cemaate katıl kendini affettirildim diye kandır.

Gerçekte kimin kendini kandırdığı bizim meselemiz de değil.

Meselemiz şu iddia ettikleri “Kurtarıcılık” meselesi.

Malum kurtarıcılık söz konusu olduğunda bizim toplumumuz da insanlar 2 ye ayrılırlar.

İnsanlara göre dini ve din dışı olarak yapılan ayrımın da kendine göre bir takım iç çelişkileri vardır ve bunları ifade etmeye din dışılıktan başlamak istiyoruz.

Tarihi şahsiyetlerden tutun da devlet yıkıp devlet kuran kumandanlara kadar akıl almaz bir kurtarılmışlık ve büyük kurtarıcı söylemi hâkimdir toplumun bir kesiminde.

Üstelikte bu kesimin bu kurtarılmışlarla aydınlanma, çağdaşlaşma ve modernleşme devrimi yaşadıklarını iddia etmeleri de ayrıca bir akıl almaz bir çelişkidir.

Bu çelişki devrimleri yaşamış bir ülkede veya toplumda hala tek bir şahsın bir ülkeyi ve halkı kurtardığı, yedi düveli yendiği, o halka sadece bir vatan değil, cumhuriyet ve inkılâplar ihsan ettiğine inanan bir toplum, modernlik, demokratiklik, ilericilik, çağdaşlık, vb. iddiasında bulunabilmeleridir.

Gerek ilk tarihi dönemlerde, gerekse Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde gerekse de cumhuriyet döneminde devlet millet adına yapılanlar ne kadar önemli, ne kadar müstesna, ne kadar orijinal, ne kadar biricik olursa olsun tek bir kişiye mal edilmemeli.

Bunu çağdaş insanların kafalarına sokmak için öncelikle bu konuda efsaneleri ve hurafeleri yıkmak şahsiyetlerin kutsanmasından hatta ilahlaştırılmasından vazgeçilmesi gerektiğine inanıyoruz.

Gelelim dini konulardaki kurtarıcı meselesine.

En başta Kuranı Kerim ayetlerine söz söyleyemeyecekleri veya söyledikleri zaman yüzlerindeki foyanın ortaya çıkacağını bildikleri için önceleri Hz. Peygamberimizin(sav) bazı hadislerini daha sonraları ise tamamını inkâr eden gafiller güruhu Müslümanların “Kurtarıcı Sendromundan” kurtulamadıklarından şikâyet ederlerdi.

Azgınlıkları sebebiyle safha safha artırdıkları itham ve yalanlarına hemen her yıl Mübarek Ramazan Ayının gelmesi ile de iftiralarını en üst seviyeye çıkarırlardı.

Eh bunun çaresini de yine Kadir Suresi ile bulmuşlardı.

Kendilerini Kuranı Kerimin ilk muhatabı, ilk öğrencisi, ilk okuyucusu, ilk anlatıcısı ve hayata uygulayıcısı olan Hz. Peygamberden(sav) daha yetkili gördükleri için Kuran ayetleri üzerinde diledikleri gibi yorumlama hakkını gören bu bidat ehli güruh içinde kendi içlerinde bir akıl almaz bir çelişki içindedirler.

Çoğunluğu seküler bir dini hayat içinde yetişmiş oldukları ve bu hayattan vazgeçme niyetinde de olmadıklarını gördükleri için zaman zaman eski görüşlerinden vazgeçmiş gibi görünseler de onları ele veren husus hoca(!) larının çelişkileri olmuştur.

İçine düşürüldükleri veya gönüllü olarak çıkmak istemedikleri kurtarıcı sendromu nedeniyle onlar için kendi hocalarından başka herkesin sözü yalan, onların takip ettikleri hocalarından başka herkesin yazdığı Kuranı Kerim meali yanlış ve hatalıdır.

Kendileri gibi inanmayan diğer bütün Müslümanlar inançları, ibadetleri ve tesbihatları ile zikirleri nedeniyle ya bidatçı, ya münafık, ya da müşriktir onların gözünde.

Şimdi tekrar düşünelim:

Risaleti, Nübüvveti ve Ahlakı ile adaleti Allah(cc) kelamı ile tasdik edilmiş olan Hz. Peygamber(sav) mi Müslümanların kurtarıcısı olmaya, yoksa onların kendini bile kurtarmaya yetkisi olmayan kerameti kendinden menkul hocalarımı din ve dünyaya taalluk eden hususlarda kurtarıcı olmaya daha layıktır Müslümanların nazarında.

FARKINDA MISINIZ?

Bu dünyada illaki Adalet diyorsanız:

Din ve dünyaya ait her işi kitabına uyduran vicdansız ve namussuzlardan,

Adâleti ele geçirmeye çalışan kravatlı modern çetelerden,

Vatansever görünen vatan millet düşmanlarından,

Müslüman görünen münafıklardan korunmak mecburiyetindesiniz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi