Ahmet Güldağ

Ahmet Güldağ

Karayollarına giriş imtihanı

Karayollarına giriş imtihanı

Okulu bitirmiş oldum. Diploma bizzat bakan imzası olacağından geç alınabileceği için…

Okul yazılı olarak mezuniyet belgesi verdi.

DSİ 4. Bölge Müdürlüğü’ndeki pozisyonum hem yükselecek hem de maaşım artacaktı.

Sevinçli idim. Bu hayal içinde İsfendiyar Bey’in yerine müdür olarak gelen Müdür Mehmet Bey’e müracaat ettim.

***

Diploma belgesini göstererek yeni bir pozisyon beklediğimi arz ettim.

Mehmet Bey okudu ve şöyle dedi.

“Başarını tebrik ederim. Yalnız sen başarılı bir teknik ressam olarak çalışmaktasın.

Senin yerine bir personel bulmamız imkânsız. Bu bakımdan pozisyonunu değiştiremem.

Yine teknik ressam olarak devam edeceksin” demez mi?

Verilen cevap hayallerimi yıkmıştı ama iş işti tahsilime göre maaşımın yükselmesi olmalıydı. Bakın ona da ne cevap verdi.

Teknik ressam olarak çalışırken daha yüksek ücret ödememiz imkânsız…”

Boynu bükük ayrıldım tahsil emeğim boşlara mı gitmişti?

***

Arkadaşlar “DSİ’yi bırak karayollarına müracaat et” teklifini yaptılar.

Karayollarına bir dilekçe ile müracaat ettim.

Müdür Muavini Harun Bayer imzasıyla “Şimdilik bir ihtiyaç bulunmamaktadır. Olursa haber veririz” yazısı göndermişler.

***

Cemiyet Başkanı olarak milletvekilleri ile görüşürdüm. Rahmetli Muhittin Kılıç’a durumu anlattım.

“Ben bir karayolları müdürü ile görüşeyim belki alırlar” demişti.

Birkaç gün sonra haber göndermesine hemen icabet ettim.

“Burada personel alamıyorlar ancak genel merkez alıyormuş. Sen buradaki müdüre selamımı söyleyerek bir görüş o sana yol gösterecek.

Durur muyum hemen gittim.  Karayolları 3. Bölge Müdürü rahmetli Muhlis Bingöl şunları söyledi.

İyi tesadüf. Birkaç gün evvel yol yapım büro mühendisimiz ayrıldı ihtiyacımız var.

Ancak alışları biz değil genel müdürlük yapıyor. Sana havale kâğıdı verecekler onunla Ankara’ya gidip ilgililerle görüşeceksin. İnşallah hayırlı olur” demişti.

***

DSİ de izin alıp Ankara’yı boyladım. Personel başkanlığına zarfta kapalı yazıyı verdim.

Senin alım işini biz yapamayız Teknik personel işlemine Yol Yapım ve Bakım Daire Başkanlığı ilgilenir. Onlar mülakat ile alırlar veya almazlar. Oraya gideceksin” dediler.

Oraya gidip ilgililere durumu anlattım. Kapalı zarf içinde ki gönderi yazısını okuyan kişi bekle dedi ve başkanlık odasına gitti.

***

Hayli bir zaman sonra çıkıp beni çağırarak “içeri gir” dedi.

İçeride geniş bir masa arkasında oturan babacan görünüşlü kimseye eğilerek selam verdim.

Gel bakalım delikanlı. Karşıma gel şöyle.

Hangi okuldan tahsil yaptın? Nerelerde çalıştın? Bonservislerin var mı? Diye başladı.

Anlattım ve Danimarkalı şirketin bonservisini sundum.

Tetkik sonrası “anlat bakalım bana şantiye idaresi nasıl olur. Hakediş nasıl yapılır şu hak edişte maddelerin ad veya notlarında yanlışlık var mı? Bir bak bakalım.”

Şantiyeciliği bildiğim için anlattım ve verilen hak edişi tetkik ettiğimde iki maddenin ismi diğer iki maddenin de numarası yanlıştı. Bunları işaretleyerek doğrusunu yazarak verdim başkana.

 “Bravo delikanlı. Ne güzel düzeltmişsin. Bunu İstanbul Teknik Üniversitesi mezunları maalesef yapamıyor yanlışı bulamıyorlar.

Sen gözüme girdin işe alıyorum.

Söyle bakalım hangi şehirdeki bölgede çalışmayı istersin.”

Tabii ki bizim isteğimiz değil onlar karar vermeli düşüncesinde…

“Efendim siz nereyi uygun görürseniz oraya giderim” dedim.

Seni sevdim. İlk girene İstanbul vermeyi düşünmeyiz ama seni İstanbul Yol Yapım Başmühendisliğine Büro Mühendisi olarak gönderiyorum.”

İçim cız etmişti İstanbul yaşamımdan bilirdim. Orada yaşamak problemlerle karşılaşmaktı.

Benim durakladığımı ve başımı eğdiğimi gören karayollarının babası olan ve Talat Baba lakabını alan başkan bana bakıp.

Ne o beğenmedin mi yoksa? Sorusuna

“Beğendim efendim de İstanbul’un pahalılığı ve günlük iki lira ilave ücreti alamayacağımı düşünmüştüm.”

“Şuna bak ekonomiye de dikkatli. Peki, nereyi istersin?”

“Konya’da babamın evinde oturuyor kira vermiyorum. İstanbul’a göre pahalı yaşam yok. İki lirada ek ücret hakkım var. Bunun için Konya olursa memnun olurum.”

“Tamam, seni Konya 3. Bölge Yol Yapım Büro Mühendisi pozisyonu ile tayin ediyorum hayırlı olsun. Bizi mahcup etme” demesine yanına gidip elini öpmek istedim vermeyip beni kucakladı.

***

Sevinçle ayrılmıştım Ankara’dan. DSİ’ye yıllardır çalıştığım müessesenize daha fazla zarar vermemek için ayrılmaktayım” dilekçesi vererek oradan ayrıldım.

01.09.1959 günü Karayollarına girdim. Rahmetli Müdür Muhlis Bingöl Yol Yapım Başmühendisi rahmetli Harun Bayer’in odasına götürerek dört ayaklı bir masaya oturttular.

Böylece Karayolları Yol Yapım’da yıllar geçtikçe çeşitli durumlarım görgülerim oldu.

***

Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Güldağ Arşivi