Esat Ergener

Esat Ergener

Karadüzen

Karadüzen

Millet olarak kopamadığımız bazı karakteristik özelliklerimiz var.

İşimizi son ana bırakma…

Plansız ve programsız yaşama…

Kuralsızlığı genel bir kural olarak benimseme…

Keşmekeşlikten ve karmaşadan zevk alma…

Karadüzen yaşama…

Bu özellikleri atlatan bazı vatandaşlar elbette var. Ve hayatlarının refah seviyesini de ciddi manada yükseltmişler bu manada.

Kendilerine önem veriyorlar, yaşam kalitelerini ve standartlarını yükseltmek adına her şeyi yapabiliyorlar, geziyorlar, okuyorlar vs

Ve bu vesile ile de yüzlerindeki gülümsemeyi pekala 100 metre öteden görüyorsunuz.

Bir de diğer insanlarımıza bakın.

Sokakta yürürken dahi bir kafa karışıklığı içindeler.

Sanki ruh emiciler gelmiş de mutluluk içeren ne varsa almış kendilerinden.

Keşmekeşten de yaşam standartlarından da muzdaripler. Ancak yapmak istedikleri hemen her şeyi de yapamıyorlar. Ellerinden bir şey gelmiyor daha doğrusu.

Bu kadro belli bir kesime ait de değil.

Tamam, oransal olarak bazı çokluklar - azlıklar olabilir. Ancak hemen her seviyeden, meziyetten, eğitim sınıfından, cinsiyetten, yaştan, etnik kökenden kısacası hemen her yerden insanlar var.

Peki sorunu teşhis ettik.

Bunu zaten, özür dileyerek söylüyorum, her halttan anlayan televizyon yorumcularının tamamı da yapıyor.

Ama çözüm yolu?

Elbette yok.

Zira karakteristik özellikleri gereği işleri yalnızca boş konuşmak…

Bu işin çözümü her şeyden önce yöneticilerimizden geçiyor.

Zaten toplum olarak vergi ve ceza ödemeye maalesef alışmışız.

Toplumun yaşam standartlarını arttırabilmek adına da bazı cezalar pekala konulabilir.

Ama kim olursa olsun gözünün yaşına bakmayacak.

“Bak dayımı arattırma!” diyene de, “Hayırlı olsun, kendine yeni bir atama yeri bakabilirsin!” diyene de muamele aynı olmalı.

Temelde zaten mutsuzluğu oluşturan bu adaletsizlik.

Belediye başkanı da olsa, hakim de olsa, bakan da olsa kural kuraldır.

İsviçre’de havalimanında fast track’ten geçmek için gerekli şartı başbakan sağlamıyorsa o da kalıyor ve normal bir vatandaş gibi sırasını bekliyor.

Trafik kurallarına herkes bihakkın eksiksiz şekilde uyuyor.

E ne oluyor o zaman, merhum Akif’in sözünü daha iyi anlıyoruz yalnızca:

“Dinleri gibi yaşantımız var,

Yaşantımız gibi dinleri var!”

Yöneticilerimiz ve yönetmeye aday olan herkesin önceliği bu olmalı. Zira standartları arttırdığınız an her alanda kalite ve güzellik zaten artacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Esat Ergener Arşivi