Ticarete girmek, tacirlerden olmak için ihtiyaç olan şey sadece sermaye veya mal mülk değildir.
Ticaret yapmayı planladığınız bölgenin analizini de yapmanız gerekir. Bölge halkının ihtiyaçlarını analiz etmeniz gerekebilir. Bunlar başarıya götürecek olan yolunuzda etkenlerdir. Lakin ticareti yapmaya niyetlendiğiniz zaman şunları öğrenmeden girmeyiniz.
Önde gelen İslam âlimlerimiz şöyle demişlerdir: İtikat konuları, namaz, oruç, hac, zekât, gusül ve abdest gibi ilmihal konularını öğrenmeden ticarete girilmesini uygun görmemişlerdir. Bu konuda Peygamberimiz (s.a.v):
“İlim öğrenmek her Müslümana farzdır,” (İbn Mace, nr.224.) sözünden maksat işte budur.
Hz. Ali (r.a) şöyle demiştir:
“Bir Müslüman, dinin alışverişle ilgili hükümlerini öğrenmeden ticarete girdiğinde faize bulaşır. Kişi bulaştıkça batar, battıkça da boğulur.”
Hz. Ömer (r.a) ise,
“Yapacakları ticarette dini bilgiye sahip olmayanlar, ölçü ve tartıdan anlamayanlar, bizim çarşılarımızda iş yapmasınlar.” Bu konudaki ayet şöyledir:
“Ölçü ve tartıyı eksik yapanların vay haline! Onlar, insanlardan ölçerek bir şey aldıklarında tam ölçerler. Onlara vermek için ölçüp tarttıklarında ise haksızlık ederler. Onlar, o büyük gün için diriltileceklerini akıllarına getirmiyorlar mı? Öyle bir gün ki, insanlar âlemlerin Rabbinin huzuruna çıkacak.” (Mutaffifin, 83/1-6.)
Burada 3-5 kuruş daha fazla kazanabilmek için bunu yapanlar neyi kaybettiklerini hatırlamalıdırlar.
Gününüz bereketli olsun.