Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Kabak Aşısı

Kabak Aşısı

Yaz aylarının gelmesi ile kronikleşen bir problemimiz olan kabak karpuzlar ile tekrar yüzleşme zamanı geldi.
Toplumun diğer problemleri sona erdi de bütün mesele kabak karpuzun ne olduğuna m geldi diyecek olanların biraz sabretmelerini istirham ediyoruz.
Bu ülke insanına yapılan en büyük ihanetlerden bir tanesi tarım ve tohum üzerinden yapılageldiği yıllardır ifade edilmeye çalışılmıştır.
Ama bir türlü bu ihanetten vazgeçilmemiştir.
Çünkü insanların daha iyi ve daha müreffeh bir hayat sürmeleri için daha çok para kazanmalarının gerektiği millet ve memleket menfaatinin önüne geçirilince çok basit gibi gördüğümüz garabetler bir bir ortaya çıkmaya başladı.
Ülkemizin sanayisini yok etmeye çalışanların tarımdaki elleri tarafından türk çiftçisine armağan edilen bu ihanette hangisinin hangisine yapıldığı çok fark etmeden kabak fidesine bir çentik atılıp karpuz fidesi konularak veya tam tersi bir işlemle karpuz fidesine bir çentik açılarak kabak fidesi konulması sonucunda dev gibi kilolu ama kabuk rengi daha solgun, tadı da kabak gibi olan karpuzlar meydana getirildi.
Kilosunun fazlalığı nedeniyle üreticisine sürümden kazandırdığı ifade edilen ve üretici ile satıcıya güveni yok etmeye yönelik bu kabak karpuzlar insanlardaki damak zevkini öldürmesinin yanında asıl sonuç olarak yerel olan verimli Diyarbakır, Adana ve Ege Bölgesinin tüm karpuz türlerinin üretimini de öldürüyor.
Türkiye tarımını toplamda oluşturdukları milyar dolarlık laboratuvarlarda oluşturdukları her türlü deneye açık steril yoğun bakım odalarında ürettikleri hibrit ve gdo lu tohumlarla ele geçirenler işi sadece kabak karpuzlarla bırakmaya niyetli olmadıklarını insanlar üzerindeki yaptıkları deneylerle devam ettiriyorlar.
Toplumların üzerindeki kirli emellerini gerçekleştirmek isteyenlerin faaliyetlerinin tarımın aslı olan tohumlarda yapacakları değişikliklerde olduğu gibi nesiller üzerinde de değişiklik yapmak isteyecekleri konusunda Kuran Kerimde insanlar için uyarıcı olan ayet var olmasına rağmen binlerce yıldır kimsenin gündeminde olmaması ne kadar vahimdir.
Daha açık ifade etmek gerekirse günümüz dünyasında gelişen teknolojinin de etkisiyle ortaya çıkarılan siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmeleri kendileri ve içinde yaşadıkları toplumların gelişmesi zanneden insanların oluşturdukları toplumların bu yanılgıları sonucunda o toplumlardaki gelişme zannettikleri değişimlerin esasında toplumun temel yapılarını ve kabullerini değiştiren geniş çaplı toplumsal dönüşümler yaşadıklarının farkına bile varamayacak bir hale getirir.
Bir toplumu değiştirmek için o toplumu yönetecek olan siyasilerin yıllar öncesinden seçilerek eğitilmesi ve zamanı geldiğinde bir kurtarıcı olarak topluma sunulmasının önemini kavrayan siyaset sosyolojisi kurucuları özellikle Türkiye gibi siyaset bilimi ile arasında temel ilişki bulunan tarım bilimini değiştirdikleri gibi siyasi eylemlerin ve siyasal süreçlerin sosyal koşullarının da kolaylıkla değiştirilebildiğini görmelerinden sonra bizim toplumumuza belki de karpuz kabak aşısından daha fazla tehlike oluşturan kimlik ve ahlak aşısını yapmaya başlamışlardır.
Siyaset, iktidar ve devlet kavramlarına yüklenen anlamlar ile siyasal ideolojiler, siyasal sistemler, siyaset ve toplum ilişkisi, siyasi kültür,  siyasal sosyalleşme ve siyasal katılma, siyasal partiler ve seçim sistemleri,  siyaset ve küreselleşme ve Türkiye’deki siyaset ve toplum ilişkilerinin son 50 yılda özellikle de tek parti iktidarlarını tesis edenler eliyle nasıl değiştirildiğini görmek isteyenlerin temelde bakacakları kurum toplumumuzun temel yapı taşı olan aile kurumumuzdur.
Bizim toplumumuzun temelini oluşturan din ahlak kültür ve yardımlaşmayı ortadan kaldırarak dayattıkları küresel vahşi kapitalist ekonomiyi bunların yârine ikame etmeye çalışanların siyaset kavramlarından sonra ekonomik toplumsal yapı, ekonomi ve kültür, ekonomi ve birey, ekonomik düşünce, ekonomik alışkanlıklarımızı da değiştirdikleri ortaya çıkmıştır.
İçinde yaşadığımız toplumdaki var olan algıya göre ekonomi iktidarlarca gösterilen rakamlarla ifade edilen ve göstergelerdeki artış azalış yüzdeleriyle ve miktarlarla ifade edilen bir alan olarak sadece matematikle bağlantılı gibi algılanmakta olsa da gerçekte sadece ekonomi ve matematikle değil, belki ondan çok daha fazla insanlar arasındaki toplumsal, kültürel ve psikolojik bağlantıları da değiştirdiği hatta yok ettiği artık bir dünya gerçeğidir.
Bu gerçeği ciddiye almayan toplumlara yapılan kabak aşısı sonucu ortaya çıkan yapının günlük yaşayan, ellerinde telefonları,  ceplerinde ise dolmuş ücreti ile sabah akşam yiyecekleri sandviç parası olduğu müddetçe dünya ve toplum gerçekleri ile ilgilenmeyen gençler olduğu gerçeği bizi derin ekonomik uykularımızdan uyandırmalıdır artık.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi