Muammer Çelik

Muammer Çelik

İman Edercesine

İman Edercesine

Bir kişinin samimi ve gönlünün, yüreğinin taa derinlerinden aşkla Allah'a ve onun dinine iman etmesi Onun için adeta hayatın durduğu ve yeniden başladığı bir andır. Sanki dünyadan ayrılıp feza aleminde melekler gibi kaybolup gittiği bir ruh halidir.

Bizler elhamdülillah anadan doğma Müslüman olup Müslüman bir anadan ve babadan doğmuş olmakla birlikte bu duygu ve imanı hep yüreğimizde taşımış ve zaman-zaman da böyle COŞKUN, İÇKİN, AŞKIN duygular yaşıyoruz.

Bu tip inanışlar, duygu ve düşünceler Allah'ın dununda (Allah'tan başka) varlıklar için bu denli olmasa gerek. Olmamalı, olamaz da zaten. Ama ilah edinme konusunda; gerçekten ilah gibi taparcasına seven olabileceği gibi; öyle gözüken, o konumda gözükmek isteyen insanlar da var. Mevdudi’nin Tefhim-ül Kur'an tefsirinde bu konuda tarihten bir örnek verilir. İslam'ın ilk geldiği veya gelmek üzere olduğu dönemlerde bir Arap'ın kardeşini öldürürler. Bu kişi de putun önünde “İntikam Alayım mı almayayım mı” diye fal oklarına bakıyor. Her defasında olumsuz çıkıyor. Sonra bu fal oklarını çeken adam puta diyor ki: “Pis put, senin kardeşin öldürülseydi böyle yapmazdın! Diyor. Yani o taşın (putun) bir işe yaramadığını da biliyorlardı. Ama bir inat uğruna vazgeçmiyorlar, ondan geçinmeye; faydalanmaya çalışıyorlardı. Ahlaksızlığı, namussuzluğu, hırsızlığı, arsızlığı, iktidarı, sömürü düzenini...(vs.) onun arkasına gizlenerek yapmak için İnanır gibi gözüküyorlardı.

Şimdi bugün günümüzde de aynı tezgah devam etmektedir. Birileri din gibi, iman gibi ırk davasının fanatizmini hiç bırakmıyor. Her konuya o gözlükle bakıyor. “Hevasını ilah ediniyor.” (casiye:23) Karşı ırkçı, kuyruklu grup ta daha azgın ve saldırgan biçimde ona cevap veriyor: “Haddini bil, değiştirmeyi teklif dahi etmek şöyle dursun; aklından bile geçiremezsin!!” Her ikisinin de anlatmak, -savunmak istedikleri gerçekler bir yana- ırkçılık yapıyorlar. Bir türlü bu batıl imanlarından vazgeçmiyorlar. Halbuki Cenabı Allah Hucurat Suresinde “Ancak Müminler kardeştir.”(Hucurat:10) buyuruyor.

Biri de 23 senedir koşa koşa Avrupa'ya ABD'ye gidip medet ummaya, İsrail'i onlara şikayet etmeye, bize acıyıp yardım etmelerini istemeye gidiyor. Başta söylediğimiz gibi sanki iman haline gelmiş onlara bağlı kalma düşüncesi. Bıkmadan usanmadan hatta arzu ve bağlılığından hiçbir eksilme kaybetmeden bağlılık göstergesi sergiliyor. Bir yandaş TV spikeri de: “Orada, ABD’de kükreyip onlara gerçekleri anlatacak. Diyor. Bu zavallılara gülmek şöyle dursun kızamıyorum bile.

Boyalı basın/havuz medyası iki gündür öyle kendi arasında allayıp-pullayıp köpürterek anlatsa da sonuç yok, millette ilgi de yok. Etrafında dört gazeteci ve torpilli bürokrat kişiler bulunmakta ve istenilen sonuçta alınamıyor.

Gitmeden önceki basın açıklamasındaki savurmaları maalesef bir sürü kravatlı (Güya akıllı-aklı başında) adamlar da ağızlarını açmış dinliyorlar. Beş yüz defa gidildi, sonuç sıfır; hayır sıfır değil; hezimet. Aşağılanma; dışlama/öteleme, örseleme, ilgilenilmeme; eli boş geri gönderme...(vb.)

Neyin inadı? Neyin imanı bu?

C. Allah hepimize/bize sahih iman, sağlam akıl, salih amel, ahiret inancı, cehennem korkusu, hakta sabretme gücü ve kuvveti, basiret (ileri görüşlülük) versin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Muammer Çelik Arşivi