Esat Ergener

Esat Ergener

İlm-i Nücum

İlm-i Nücum

İnsanların karakteristik özelliklerine tesir eden birçok etken var.

Yaşadığı ortam, doğduğu ülke, beslenme şekilleri, ebeveynleri, akrabaları, komşuları, öğretmeni…

Günümüzde bunun çok daha magazinsel ve “karaktere etki eden yegâne öge” olarak lanse edilen tarafı ise yıldızlar, burçlar, astronomi.

Her şeyden önce bu söylenene inanmayan biri değilim. Ve hatta bizim mahallenin az önem verdiği bir ilim dalı olduğu kanaatindeyim de.

Evet evet, yanlış duymadınız: İLİM DALI

Şöyle araştırın bir eski bilim adamlarımızı. İsme takılmadan, hepsinde ortak olarak göreceğiniz 3 çalışma alanı vardır: Tıp, matematik, astronomi…

Bakın Farabi’ye, İbni Sina’ya, Mes’ûdi’ye…

Yüzyıllar öncesinde astronomi ile ilgili ciltler dolusu kitaplar yazan onlarca mütefekkirimiz var. En meşhurlarından birisi de Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın Marifetname’si mesela…

Millet olarak abartmayı sever bir yapıdayız. Bu mevzuda da aynısını yaptığımız kanaatindeyim. Ama iki türlü. Sen – ben veya biz – siz olarak ayırmak istemem, ki herkesle geçinebilen bir yapım vardır bilenler bilir.

Ama “bizim mahalle”de bu mevzu ne kadar az önemseniyorsa, “diğer mahalle”de de o kadar abartılıyor. Her yapılacak şey, alınacak karar buna göre planlanıyor. Düğün tarihinden çocuğun doğum gününe, davetlere, başlanılacak işe vs

Vay efendim Merkür retrosu şöyleymiş de Venüs böyle etkiliyormuş.

Neden ortamız yok ki yaa…

Her şeyden önce, astronomi ilmi hak olmasa Kuran-ı Kerim’de zikredilmez. Ay ve yıldızlar ile ilgili hadiseler anlatılmaz. Hatta öyle ayetler var ki, henüz daha yeni keşfedilmiş vaziyette. En basitinden evrenin sürekli genişlediği…

Burçların insan karakterine etki ettiğine inanan ama -yukarıda da belirttiğim gibi- bunun iki taralı olarak abartıldığını düşünenlerdenim. Yeni insanlarla tanışırken burçların da bir gösterge olabileceğini düşünürüm. Ama bunun üzerine hüküm vererek yaşantımı ilerletmem. Zira en başta bahsettiğim gibi, burçlarla birlikte karaktere etki eden dış etken çok daha fazla.

Mesela insanın karakterine memleketinin burcundan çok daha fazla etki ettiği kanaatindeyim. Bu aykırı bir insan olduğum için değil. Yaşadıklarım, gördüklerimden ötürü söylüyorum tüm bunları.

Bu mevzuya neden girdim, onu da söyleyeyim.

İnsanoğlu muhataplarını bazen anlamaz, anlayamaz. En yakını dahi olsa böyle durumlarla karşılaşabilir. Annesinin babasının veya oğlunun kızının eşinin, en yakın dostunun yaptığı bir hareketi anlamlandıramaz insan, şaşırır. Gücünün yeteceği bir şeye olumsuz tepki verdiği olur muhatabının örneğin. Veya bir olaya karşı beklenmedik bir aşırı tepki.

İşte böyle durumlarda artık düşünce tarzımı bu noktaya evirdim. Hemen o muhatabımın memleketini, burcunu, ailesini düşünüyorum. Ve inanın, yapbozun parçaları hemen oturuyor.

Bu durumdan kendim de korkmuyor değilim. En nihayetinde belirttiğim etkilerin tamamına ben de sahibim desem yalan olmaz herhalde. Hissetmediğim veya kabul etmediğim şeylerde dahi o etkileri iliklerime kadar hissederek tepki gösteriyorum birçok olayda.

Ama artık şaşırmıyorum buna da…

Zira dış etken çok fazla ve hepimiz bu etkenlerin yetiştirdiği çocuklarız aslında. Çok basit görünen bir olay, şahıs, nesne sizin tüm hayatınızı değiştirebilecek bir etkiye sahip olabilir yani.

Onda ötürü, klasik söylemimiz olarak “Salıverin gitsin!” mantalitesi ile davranmanın yanı sıra, bazı etkenlere gücümüzün yetmeyeceğini de bilerek hareket etmekte fayda var.

Ve hatta bunu bilerek bu etkenler ile ilgili mümkün olduğunca seçici olmakta fayda var.

Zira bugün hayatınıza giren bir resim fırçası, en yakın arkadaş veya bir alyans yüzük, yarın sizi dünyanın en zalim insanı yapabilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Esat Ergener Arşivi