Üç Aylar Gelince...
Bu sene üç aylar tam da yılbaşına dekgeliyor.
Eskiden üç aylar gelince yuka açılır, şırlan yağında bişi yapılıp gonu-gomşuya dağıdılır, çocuklar fener alayı yapar, meşale yakar, şivrilik toplardı. Şimdi de az buçuk yapılıyor amma bizim çocukluğumuzda şivrilik çeşitleri yini moda kiyatlı, cafcaflı şiyler değil, "şak çerez, gara üzüm, iğde, gaysı gurusu, çerez şekeri, yônis eriği, elma kakığı..." idi. Çocukların elinde "garpız, davıl, sünme, guyruklu, gırmalı..."cinsinden allı yişilli rengârek fenarlar olurdu. Evler temizlenir, câmilerin halısı çırpılır, çarşı-bazar her yir İramazan'a hazırlanır, esgiyen musaflar ciltciye yollanır,
Regâyib Gandiliynen berâber şehre İramazan'ın kölgesi düşerdi. Ahâli birbirine "Namazın mubârek ossun"a giderdi. İlimon-portakal filan ööle bol-bolamadı bulunmaz, gıymatlı nesnelerdi. Onun üçun eline bir ilimon geçen onu îtinaynan saklar, oğluna-gızına sıkı sıkıya tembî ider, "İrecep, ilimonu al, irafa goy, İramazan geliyor, ilahana sararsak ilâzım olur" dirdi.
Şimdi millet nörecek bilmem gâri.
Yılbaşı dii gulu gulu, guru yimiş, çam dalı hazırlayıp ejnebîlere mi benzeyecek, yoğsam müslümanca mı hareket idecek, göreceez baalım.
Yah işde goňşular işde bööle.
Biz esgiden esgiden,
Su içerdik desdiden dimişler.
Şimdi desdi yirine doňuz göğdesi gibi damacanalar çıkdı. Oturup üş nefesde besmeleynen, sağ eliynen su işmek filan unuduldu. Ayagüsdü, deve gibi sol eliynen, şiytannan beraber su işmeler çıkdı.
Fazla uzatmaayım. Böğünnük bu gadar ossun, iyşallah soğna bi ara bi daa yazarız.
Allah encâmımızı hayriylesin diyip hitâma irdirelim.
Adnan Özgafa
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.