Mehmet Ali Uz

Mehmet Ali Uz

İletişim mi Elektrik mi?

İletişim mi Elektrik mi?

Elektrik faturaları ve elektrik zamları bir türlü gündemden düşmüyor. Geçenlerde bir yetkili elektrik giderleri ile iletişim için ödenen faturaların mukayesesini yapmıştı.
Tuhaf bir toplum olduk. Bir şeyin peşine düştük mü, bu bizde takıntı haline geliyor. Kendimizi bu takıntıdan bir türlü kurtaramıyoruz. Tüketici dernekleri de aynı takıntı içerisinde oluyor. Ama bu arada esas üzerinde durulması gereken meseleler ihmal ediliyor. Tüketici dernekleri dahil, kimse cep telefonları için ödenen faturalar üzerinde durmuyor Bankalar, kredi kartlarından ücret almaya devam ediyor. Yine bankalar, açtırdığınız hesaplar için muayyen aralıklarla hesabınız çalışsa da, çalışmasa da ücret alıyor. Bazı kurumlar sizi bir bankada hesap açtırmaya mecbur ediyor.
Ben kendimden örnek veriyorum. Hanımla birlikte evde iki kişiyiz. Banyo ve ısınmada elektrik kullanmıyoruz. Aylık elektrik faturamız kırk liranın altında. Buna rağmen, telefon ödemelerimiz ise 70-80 liranın üzerinde. Dört kişilik bir aile düşünün, bu ailenin telefon faturası yüz lirayı bulur veya geçer.
Elektrikte aileler tasarrufa gidebilir. Ama iletişimde böyle bir hakka sahip değilsiniz. Aldığınız kontörleri bir ay içerisinde tüketmezseniz, konuşma süresi azalırken ücret artıyor. Ve kısa sürede kalan kontörleriniz bitiveriyor. Dikkat ederseniz bütün GSM operatörlerinin dayandığı sistem, doyasıya konuşma esasına dayanıyor. Aralarında ucuzluğa dayanan bir rekabet pek yer almıyor. Onların bu doyasıya konuşma reklamlarını ben, ölesiye konuşma olarak değerlendiriyorum.
Günümüzde teknoloji devamlı suiistimal ediliyor. Televizyon, bilgisayar ve cep telefonları… Konumuz haberleşme olunca diğer konulara girmiyorum.
Uzmanlar cep telefonları ile yapılan aşırı konuşmaların sağlığa zararlı olduğunu, kulaklarda ve beyinde tahribata sebep olduğunu söyleyip duruyorlar. Ama dinleyen yok. Yarın çocuklarımızı ne gibi tehlikelerin beklediğini bilemiyoruz. Birçok mesajlaşmalar gayesi dışına çıkıyor. Ailelerde boşanmalara kadar giden felaketlere sebep oluyor.
Gençlere bakıyorum, her yerde ceple meşgul. Yolda giderken, arabada, ders çalışırken zırlayıp duruyor meret. Gerçi onlar telefonlarını sessize alıp kimseye duyurmadan bu işi yürütmeye çalışıyor. Çocuklar ders çalışırken ikide bir ellerini cep telefonlarına atıyor. Sınıfta hocalar bile bunun farkına varamıyor. Bazı okullar okula cep telefonları ile girmeyi yasaklıyor. Çok da iyi ediyorlar. Çokları cep telefonları ile çektikleri resimlerle ne dolaplar çeviriyor.
Geçenlerde anlatıyorlardı. Küçük bir kız öğrenci, yine kendisi gibi bir arkadaşına, “Seni seviyorum” diye mesaj atıyor. Erkek çocuğun annesi durumun farkına varınca, iki aile arasında kıyamet kopuyor. Şimdi aileler çocuklarının nerelere gidip geldiklerini kontrol etmeleri yanında bir de, kimlerle mesajlaştığını da mı kontrol edecek?
Devlet, işin cılkı çıkmadan, zarar büyük boyutlara tırmanmadan internette olduğu gibi buna bir düzenleme getirmeli ve insanlarımız bu soygundan ve zararlardan korunmalıdır.
Asgari ücret veya bunun civarında geliri olan bir ailenin, değil 80-100 lira, haberleşme için elli lira bile ödemeye durumları müsait değildir.
Elektrikle, aydınlanıyor, bütün elektrikli ev aletlerinizi bununla çalıştırıyorsunuz. Elektrik için ödenen faturalar ortada. Bir de haberleşme giderlerinize bakıp ve bir mukayese yaparsanız durumun vahametinin farkına varırsınız. Elektrik şirketlerini savunduğumu falan sanmayın. Birçok haksızlığa, yanlışa ve dengesizliğe dikkat çekmek istiyorum.
Başta devlet olmak üzere basınımızın ve tüketici derneklerimizin bu konular üzerinde de durmaları gerektiğini düşünüyorum.
Meselenin bir de eğitim boyutunun olduğu unutulmamalıdır, diyoruz. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Ali Uz Arşivi