“Kaybetmeyi ahlaksız bir teklife tercih et. İlkinin acısı bir an, diğerinin vicdan azabı bir ömür boyu sürer.”

Söze bir Kızılderili atasözü ile başlamak gerekti. Çünkü bize öyle şeyler yaptılar, son 25 yılda öylesine dönüştürdüler ki bizim atasözlerimiz ile başlayan yazılar kaale bile alınmıyor artık bu memlekette.

Son günlerin popüler konusu iklim kanunu ve karbon ayak izindeki aldatmayı anlatmak istiyoruz bu yazıda.

Sıfır atık ile karbon ayak izi asla aynı şey değildir.

Sıfır atık ambalajı ile bizlere kabul ettirmek istedikleri karbon ayak izi tam anlamı ile insanlık düşmanı şeytani “Great Reset” düzeninin ilk basamağıdır

Türkiye’nin yapması gereken şey bu karbon mevzusuyla küresel ajandaya uymamak olması gerekirken tam anlamı ile uyum içinde olduklarını ilan etmiştir.

Son Covid 19 virüsü pandemisi göstermiştir ki bilimin yeni bir şeyler icat ettiği anlatıldığı zaman, insanların yapması gereken şey kendilerini hesaba çekip düşünmeleridir.

Bilimin yeni bir şey keşfettiğini zannederken belki de siz kendi cehaletinizin yeni fark etmiş olabilirsiniz.

İki sene sonra yine yaygara yapmaya durdular. Aşı dediler, monkeypox, zikavirüs ve nipah.

Şimdi de en son kızamık ve eris deyip ortalığı ayağa kaldırmaya çalışıyorlar.

Güya Hindistan'ın güneyindeki Kerala eyaletinde görülen ölümcül ve bulaşıcı virüs nedeniyle okullar, kamu daireleri tatil edilirken toplu taşımaya ara verilmiş.

Biden denilen ucubeye bakarsanız o da gecen günlerde, “Hükümet, aşırı hava olaylarının sayısını ve yoğunluğunu artıracak ve dikkatli olacak, bunu yapmak için elindeki tüm kaynakları kullanacaktır” demiş.

Bütün bunlar sıfır karbon için yapılan programın birer aşamasıdır.

Peki, biz ne yaptık bütün bu zaman aralığında. Sadece seyrettik.

“Köpek gibi aşılayacağız” diyenlere bile bir karşılık vermeden.

Sadece bir ADAM çıktı savcı olarak ve “kimse bizi kedi köpek gibi aşılayamaz” dedi o kadar.

Aşı aşaması böylece geçildikten sonra, şimdi karbon aşaması sahneleniyor.

Bu arada karbon elementinin ne olduğunu bilen veya araştıran da yok.

İnsan aklıyla resmen alay ediyorlar. Karbon demek insan, hayvan, bitki ve diğer canlıların temel yapı taşı olan element demek.

Karbonun olmadığı bir hayat demek ise insan, hayvan, bitki ve diğer canlıların olmadığı bir dünya demektir.

Bir Müslüman, kendi yapısında bulunan bir elemente(karbona) savaş açar mı hiç? Allah(cc) Kuranı Kerimde sıklıkla aklınızı kullanın demiyor mu?

Müslümanım diyenler düşünüp araştırmadan neden insanlık düşmanı bir avuç psikopat küreselcilerin tuzaklarına alet oluyor ki?

"İklim değişikliği" sahtekârlığı adı altında yürütülen karbon ayak izi ihaneti, pandemi sahtekârlığının katmerlisidir. Aklımızı başımıza almazsak, çok daha büyük ihanetler peşpeşe gelecek.

İklim Kanunu insanlık âlemi için büyük bir yıkım projesidir. Bu nedenle hangi fikre sahip olursa olsun insanlar siyasi partilerin tuzağına düşmeden bu yıkıma karşı birlik olmalıdır.

İklim kanunu, tek dünya, tek din, tek ülke, tek aile düzeni olan küresel polis devletinin puantaj sistemidir.

Yeni Dünya Düzen için sessiz sedasız bir şekilde hayatımıza sokulmak istenen iklim kanunu ile tüm insanlığı karbon vergisiyle sömürmeye hazırlanıyorlar. Şimdi sesimizi çıkarmazsak yarın çok geç olacak.

Karbon puanınız varsa her şeyi yapabiliyorsunuz. Puanınız yoksa işte sistemin karanlık yüzü burada başlıyor.

Yarın her şey çok geç olacak. Bu defa dövecek diz, dönecek ev, sürecek araba, okunacak okul, gidilecek işyeri ve keyifle vakit geçireceğiniz aile ortamınız bile olmayacak.

Aldığımız her nefese, attığınız her adıma, aldığımız her gıdaya, bindiğimiz her arabaya karbon vergileri gelecek, marketten yaptığınız alışverişe vergi ödememek için bahçenize ektiğiniz domatesten dolayı ceza yememek için, protein yerine yapay et, böcek ve böcek ürünlerini yemek zorunda kalacağız.

Şimdi anladınız mı neden her şeyin altında iklim krizi aradıklarını?

FARKINDA MIYIZ?

Türkiye G20'de pilot ülkelerden biri seçildi. 19 Eylül Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulu var. İlk konuşmayı Türkiye yapacak. Konu; İklimle mücadele

İklim Kanunu kabul edilirse, insanların elinde ne var ne yoksa alacaklar, nefesini öylesine kesecekler ki bir arkadaşınla buluşup çay dahi içemez duruma geleceksin.

1 Ekimde TBMM açılınca gündeme ilk gelecek konulardan biri olan İKLİM KANUNUN meclisten geçmemesi için,

http://edilekce.tbmm.gov.tr adresinden imzaya açılmış dilekçeleri imzalayabilir ve seçtiğiniz milletin vekillerinden kanun teklifinin reddini talep edebilirsiniz.

Karşı çıkanlara komplocu diyenler nasıl büyük bir yanılgı içinde olduklarını yakında anlayacaklardır.