Atiker Konyaspor için kaos gibi geçen, sıkıntılı dönem geride kaldı.

Evet lig bitti ama, nasıl geçti birde gelin bunu yaşayanlara sorun. Tartışma bitmedi, bitmeyecek.

Her ne kadar mevcut yönetim zamanın kıymetini bilip, vakit geçirmeden hemen olağanüstü genel kurul kararı alsa da sorumluluktan kaçamayacaklar.

Ahmet Şan ile başlayan ve Fatih Yılmaz ile devam eden Başkanlık koltuğunda oturanlar ile birlikte sezon başından itibaren yönetimde çalışan, bu kaostan sorumlu herkes hayal kırıklığı yaşanan  sezonun hesabını vermelidir.

Sorumlular çıkıp genel kurulda yaptıklarından dolayı tüm Konya spor kamuoyu ile birlikte  üyelerden ve taraftarlardan  özür dilemelidir.

Kulübün borç batağına sürüklenmesinin, yaşatılan acıların, sıkıntıların hesabı açık açık verilmelidir.

Hesap vermekle bitecek mi? Tabi ki değil. Konyaspor tarihine geçmişte olduğu gibi kara harflerle geçen başkanlar ve bu  yönetim, ebediyen vicdanlarda yargılanacaktır.

Yaşananlar/yaşatılanlar öyle sözle geçiştirilecek kadar basit değildir.

Konyaspor bu duruma nasıl, neden geldi.

Elbette ki bunun sorumluları ve nedenleri ortada.

Kimsenin kişiliği hakkında konuşacak değiliz, buna da hakkımız yok.

Ama, sezona iki kupa ile başlayan takımın bu duruma gelmesinde baş etken, Konyaspor’un spor kulübü olduğu unutularak siyasetin içerisine sokulması, kulübün beceriksiz yöneticilere teslim edilmesi yatmaktadır.

Bu nedenle, Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Tahir Akyürek’ten başlayarak; siyasiler, kulüp başkanları sayın Ahmet Şan ve Fatih Yılmaz, tüm yöneticiler, yapılan yanlışları göremeyerek zamanında eleştirmeyen yazılı ve sözlü basın, Süper kupa maçında taraftarların neden olduğu olaylar nedeniyle gelen ağır ceza,  takımın başına sezon öncesi getirilen ve her şeyi ortama uyarak din ile çözüleceğine inanan yanlış teknik direktör seçimi,  yapılan yanlış ve hatalı transferler (tabi ki tamamı değil. Katkı sağlayanları ayrı tutuyorum), o hocanın gönderilmesinden sonra yapılan yine yanlış teknik direktör seçimi, yanlış planlama katlanarak sorunlar yumağı oluşturdu.

Ne yazık ki, yaşatılan bu durum Konyaspor’a madden ve manen pahalıya maloldu.  

Şimdi kulübü bu duruma getiren herkes oturup düşünmeli ve bunun hesabını genel kurulda vermelidir.

“Tarih tekerrürden ibaret” denir.

Ama, tarihten ders alınmış olsa bir daha tekerrür etmez. Gerçek olan budur.

O zaman umarım ki, Konya spor kamuoyu, siyasetçiler, kulübün başına gelecek yeni yöneticiler gereken dersi almışlardır.

Umarım ki, yeni yönetim kurulu yoğurdu üfleyerek yiyecektir.

Yok, Konya olarak biz yöneticiliği beceremiyoruz, deniliyorsa o zaman teknik kadro seçimi, futbolcu transferlerinden önce yönetici transfer edilmelidir. Bu da Konya adına büyük bir ayıp olacaktır. Şayet utanmıyorsak bunu da yapalım.

İyi teknik kadro seçimi (Sergen hoca ile kesinlikle olmaz), kadro yapılanması ve kulübün özellikle ara transferde ki gereksiz  harcamalarla artan borçlarını asgariye indirme adına yeni yönetim kurulunu zor bir dönem beklemekte.

Yeni yönetim tüm bunları göz önüne alarak göreve gelmelidir.

Sayın Ahmet Şan’ın ismi Başkanlık için tekrar geçmekte. Sanırım yanlış bir seçim olur, kulübün geleceği açısından.

Alt yapıya önem vermek, genç futbolcuları değerlendirmek bir kulüp için çok önemli etkenlerdir.

Pilot takım uygulamasındaki başlıca amaç, yetenekli, ahlaklı futbolcular yetiştirmek olmalıdır.

Ama, Süper ligde yer alan Konyaspor için pilot takım en azından 1. Ligde oynamalıdır.

O zaman, 2. Ligde yer alan Konya Anadolu Selçukspor’un futbolcu yetiştirme kadar şampiyon olabilecek ve 1. lige yükselebilecek bir kadroya sahip olması gerekmektedir.

Bu hedef yeni sezonda gerçekleştirilmelidir.

Konyaspor’un kadrosundaki bazı futbolcularda  yeni dönemde  Anadolu Selçukspor’da değerlendirilmelidir.

Anadolu Selçukspor’dan bahsederken, geride kalan sezonda yeşil-beyazlı takımda oynayan iki genç futbolcu Savaş Polat ve Mücahit Can Akçay’ın U20 Milli takım aday kadrosuna davet edilmesi de olumlu bir gelişmedir Konya futbolu adına. Emeği geçenleri ve her iki futbolcuyu da kutluyorum.   

Tarih tekerrür eder derken, Türkiye 2. lig play-off final maçına çıkan Afyonspor ve Sakaryaspor’un içerisinde bulunduğu konumu da ders alma açısından masaya yatırmakta yarar vardır. Tabi, örnek verilebilecek bir çok  takım var bunlar gibi. Geçen yıl Süper, bu sezon da 1. Ligden düşen Gaziantepspor gibi

Geçmişte liglerde fırtına gibi esen her üç takımın, iyi yönetilememe ve bunun sonucu ortaya çıkan ekonomik sıkıntılarla geldikleri durum ortada. Özellikle bir sezon Aykutlu, Oğuzlu, Enginli, Turanlı kadrosuyla Konyaspor ile şampiyonluk mücadelesi veren Sakaryaspor’un içler acısı konumu ders olmalıdır tüm kulüplere.

Bu sezon uçurumun kenarından dönen Konyaspor için de geçerlidir aynı ders.

O nedenle, Türk futbolu bir yere getirilmek isteniyorsa, siyasetçiler işte tam burada devreye girmeli ve Kulüpler Yasası bir an önce çıkartılmalı ve spor kulüpleri ekonomik sıkıntılardan,  beceriksiz yöneticilerden  kurtarılmalıdır.