HERKES SORUMLU
Bizim memlekette İşletme Fakültelerinden kurumsal çalışmalarını tamamlamış büyük küçük sanayi ve ticari işletmelere hatta yerel yönetimlere kadar son yıllarda önem kazanan toplam kalite yönetimi dersi veya yeni işe alınan personel için insan kaynakları birimi tarafından düzenlenen uyum toplantılarında verilen bir örnek üzerinden düşüncelerimizi açıklayacağız.
Bu örnek İsimleri “Herkes”, “Herhangi biri”, “Birisi”, ve “Hiç kimse” olan dört kişi hakkında söz konusu olan çok bilinen çok okunan ama hayata uygulamaya geldiğinde herkesin bir şekilde görmezden geldiği hikâyedir.
Ortada yapılması gereken önemli bir iş vardı. Ve bu işin “Herkes” tarafından yapılması istenmişti. Ancak “Herkes”, “Hiçkimse” yapmasa bile bu dört kişiden “birisi” nin o işi yapacağına emindi ve işi yapmadı. Aslında yapılması gereken işi “Herhangi” biri de yapabilirdi, ama bu düşüncelerden dolayı işi “Hiçkimse” de yapmadı.
“Birisi” işin yapılmamasına çok kızdı. Çünkü Bu “Herkes” in işiydi. “Herkes”, “Herhangibiri” nin yapacağını düşünmüştü. “Herhangibiri” yapabilirdi ama “Hiçkimse”, “Herkes” in bunu yapmayacağını anlamamıştı.
Sonuçta Herkes, “Birisi” ni suçladı. Ancak gerçekte “Hiçkimse”, “Herhangibiri” ni suçlamadı.
Bu hikâye derse veya eğitime katılanlara anlatıldıktan sonra genelde katılımcılara sorumluluk ve işin yapılış şekline göre yapılan iş bölümünün en az yapılan iş kadar önemli olduğunu anlatmak için şu ifadeler kullanılır:
İşin ne olduğu hikâyede adı geçen bireylere iyice anlatıldıktan sonra bireyler kendilerinden yapılması istenen işi nasıl yapılması gerektiği şekilde anlasalar ve aralarında işin gereği olan dürüst bir iş bölümü ile her bireyin yapılacak işteki rolü, zamanı ve kapsamını kendi aralarında belirleyip ve kendilerine verilen işin yapılması için gerekli olan sorumluluk bilinci ile hareket etmiş olsalardı iş yapılmış ve birisi de suçlanmamış olacaktı.
Ya da ortalama bir tabirle işler tıkır tıkır yürümüş olacaktı.
İçinde bulundukları ortamda yapılacak bir iş olduğunda veya toplumsal bir iş bölümü söz konusu olduğunda bu hikâyeyi hatırlamaları istenir.
Şimdi biz de bu hikâyeden yola çıkarak bizim memleketimizde son yıllarda özellikle aile yapımız ve tarım sektörü ile ilgili olarak ortaya çıkan olumsuzluklar başta olmak üzere geçmişte yapılan yanlışları kimin ortadan kaldırması gerektiğine getirmek istiyoruz.
Cumhuriyetin ilk yıllarındaki tek parti iktidarının yaptıklarına benzer bir takım olumsuz kanun ve kural değişiklikleri ortaya konulduğunu gördüğümüz son yıllarda tek parti hükümeti tarafından göreve getirilen “Ombudsman” ın bile çıkarılan kanunun aileyi kurtarmak yerine aileyi parçalamak olarak uygulandığından şikâyet ettiğine göre şimdi gelin yukarıdaki hikâyeden yola çıkarak suçlunun “Herkes” mi yoksa “Birisi” mi olduğu üzerinde odaklanalım.
Haydi, söyleyin bakalım, kim yapacak bu işi?
Ya da kuraklık tehlikesinin yaşanması ihtimaline karşı bütün yaptığımızın Camilerimizde yağmur duası yapmaktan öte gitmediği bir dönemde her hasat döneminde çiftçinin mahsulünün henüz tarladan kaldırılmadığı bir zaman diliminde bu ülkede üretilen buğday, mısır ve ay çekirdeği başta olmak üzere bazı ürünler için ithal kolaylığı sağlamak adına gümrük vergilerinin sıfırlanması olayında çiftçileri dünya piyasalarında üretilen mahsule karşı koruma işinde “Herhangi biri” nin mi yoksa “Hiçkimse” nin mi sorumlu olduğuna karar verelim.
Şimdi söyleyin bakalım, kim yapacak bu işi?
Doğrusunu ifade etmek gerekirse “Herkes”, “Birisi” ve “Hiçkimse” tanımlamaları içinde yer almaktan nefret eden bir toplumda yaşıyoruz.
Genelde toplum olarak düşüncemiz “Herkes” bir şeyler düşüne dursun nasılsa “Birisi” elbet çıkar ve anlatır ne düşündüğünü.
“Herkes” olabileceği gibi “Herhangibiri” de olabilir bu “Herkes” e dair bir şeyler anlatan kişi.
Ama maalesef “Hiçkimse” o kadar da cesur değildir bu ülkede.
Yani düşündüğünü “Herkes” e anlatacak “Birisi” çıkmaz bu ülkede diye bir kanaat oluşmuştur. Veya kısaca “Herkes”, “Hiçkimse” olma yolundadır aslında.
Ve bundan dolayı da “herkes” geçmişte yaşanan bir günde, “Birisi” tarafından, “Herhangi biri” gibi hissedecek şekilde susturulmuş ve maalesef bunu “Hiç kimse” fark edemeyecek hale gelmişlerdir.
Tam da bizlerin bu günkü bozulmadan sorumluluk duymamamızın “Düşen bir çığda hiç bir kar tanesi kendisini olup bitenden sorumlu tutmaz” sözleri ile ifade edildiği gibi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.