Ayşe Aslı Duruk

Ayşe Aslı Duruk

“Her şey insanlar için”

“Her şey insanlar için”

Aslında istenmeyen ama başa gelen her türlü durum ya da olay karşısında ağızdan çıkan o eli kolu bağlı ama pek bilgece söz…

Düşünüyorum da, her şey insanlar için mi gerçekten?

Evet. Her şey insanlar için. Mağrip da maşrık da; her iki birbirine zıt olan uç ve tüm bunların arasındakiler de, insan için. ‘Her şey’ dedik ya işte!

Ne bir kınama, ne bir şaşırma. Hiçbirinin yerli ve haklı bir sebebi olamaz, eğer söz konusu bir insan ya da insanlarsa. Eh, beşer şaşar. Şaşmak -hata yapmak-  beşer oluşun doğal ve normal bir getirisiyse, neyi ayıplamalı ya da neye hayret etmeli, o halde?

Bir teselli, başvurulan son avuntu reçetelerinden biri midir ya da, ‘her şeyin insanlar için olduğu’ cümlesi? Öyle ya da değil. Hatta, diyelim ki, öyle. Evet, o cümle, bir teselli, başvurulan son avuntu reçetelerinden biridir. O halde sorarım: teselli ve avuntu aramak da insan için değil mi, peki?

O bilgece sözün her şeyi görüp geçirmişliği, feleğin çemberinden geçmişliği karşısında diyecek söz bulamayıp, saygıyla eğilmeli ve şapka çıkartmalı. Belli ki, bu sözün yaşı, insanlık tarihi kadar eski. Söz konusu insan olunca her ihtimali göz önünde bulunduruyor, asla hayrete düşmüyor ve hiçbir şeyi de ayıplayıp kınamıyor. Kabullenişin ve olgunluğun sloganı gibi: her şey insanlar için.

Oysa, unutuyoruz. Kendimiz, mükemmel oluşa dirsek temasındaymışız gibi, başka yaşamları kınıyor, yargılıyor, yadırgıyor ve acımasızca eleştiriyoruz. “Şu kişi şunu şöyle yapmış. Olur şey değil!” miş. “Bu kişi böyle söylemiş ve öyle eylemiş.” Kınama dolu bir “A-aaa!” Her şey insanlar için olur mu canım, hiç? İnsan biraz öngörülü, usturuplu ve akıllıca yaşayıp, adımlarını da ona göre atar. Yoksa, ayakları böyle birbirine dolanıp düşer, işte!

Hani, düşmez kalkmaz bir Allah’tı? O izin vermişken hata yapılmasına, bir beşer, bir beşeri nasıl olur da böylesi kınar? Tefe koyar da çalar?

Her şey insanlar için. Bir başkasının hayatı hakkında hadsizce ve arsızca yorum yapmadan önce, bu cümleyi iyice bir hatırlamalı. Gerekirse okuyup bir suya üflemeli ve onu kana kana içmeli. Yaşı kaç olursa olsun, hiç kimsenin hayat konusunda tecrübeli olmadığı… Zaten bir önceki tecrübenin de, şimdikiyle yüzde yüz örtüşemeyeceği… Hepsini bırakın… İnsanların hata yapmaya -şaşmaya- da hakları olduğu ve zaten kendimizi düzeltmeye kalksak, başka hayatların hatalarını görmeye ne fırsat ne de zaman ayıramayacağımız, unutulmamalı.

Üstüne basa basa ve altını çize çize söylüyorum ki; her şey insanlar için!

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ayşe Aslı Duruk Arşivi