Hayırda yarışmak ve bir milyon hatim
AGD, ''Biz Kur'an'dan öyle ayetler indiriyoruz ki, mü'minler için şifa ve rahmettir. Zalimlerin de ancak sapıklığını arttırır.'' (İsra Suresi, 82. Ayet) ışığında Korona virüs salgını sebebiyle hayatını kaybeden vatandaşlarımızın ve bu virüsten tüm insanlığın kurtulması için ''Bir Milyon Hatim'' kampanyası başlattı.
AGD'li kardeşlerimiz böylesi güzel kampanyaları önceki yıllarda farklı durumlar için başlatmışlar ve millet olarak birlik ve beraberlik içinde kenetlenmemize sebep olmuşlardı. Kendilerini tebrik ederiz. Hatimlerin duası Kadir Gecesi yapılacakmış. Yani o süreye kadar ne kadar çok hatim yapar ne kadar çok cüz okursak kârdır. Kur'an'a sarılmak için aslında bu kampanya ne büyük bir fırsat. (AGD'nin hatim kampanyası için
agdhatim.com ) Allah kabul etsin şimdiden.
Ahirzaman ümmeti oluşumuzdan mıdır bilinmez kolay olmayan bir dönemde yaşıyoruz. Tabiri caizse ''At izinin it izine karıştığı'' bir zaman. İnsanlar maddi ve manevi büyük bir buhran içinde debeleniyor. Hastalıklar, depremler, seller, yangınlar, kazalar, belalar adeta başımızdan aşağı dökülüyor. Bundan kurtuluş nedir? Elbette Kur'an'a sarılmak, sünnete sarılmaktır.
Kampanya dolayısıyla hem Kur'an'ın aslını hem mealini hem de tefsirini okuyalım diyoruz naçizane. Kaldıki ilim Müslümana farzdır. Müslümanların içinde bulunduğu bu zillet de haddizatında Kur'an'dan uzak oluşumuzdan, ilimden (bilimden) uzak oluşumuzdan değil midir?
Günümüzde öyle bir hale gelmiştik ki herkes iş güç birtakım faaliyetlerden dolayı zaman darlığından şikayet eder olmuştu. Ve işte artık evlimizdeyiz....
Nefes aldığımız sürece bol bol zamanımız da var...
O halde neyi bekliyoruz?
Bu şansı kullanalım inşaallah.
Hem bir cüz ne kadar zamanımızı alır...
Yarım saat, bir saat...
Halbuki insan bir filme bir buçuk saat zaman ayırabiliyor... aynı insan bir bölümü üç saat süren (bendeniz bilmem bana öyle söylenmiştir) birkaç dizi izleyebiliyor o da sadece bir günde. Sabah kadın kuşağı adı altında başlayarak akşama kadar süren kepaze programlara vakit ayrılıyor. Akşamsa gelsin diziler gitsin A. Ilıcalı'nın ve benzer yarışmalar... Asıl yarışı biz hayatta yapmıyor muyuz? Üstelik kazanıp kazanamayacağımız meçhul... yarışın kazananıysa son nefeste belli olacak...
Ondan mütevellit vaktimiz kıymetli ve çok iyi değerlendirmemiz lazım.
Bu vesile ile evde kalmanın nimetini de iyi anlamış oluruz kim bilir...
HAYIRDA YARIŞMAK
İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyesi Korona virüs mağdurlarına yönelik bir bağış kampanyası başlatmışlardı, ancak İçişleri Bakanlığı kampanyayı bloke etti.
Bizim anlamadığımız ise niye bloke edildi?
Hayırda yarışmanın nesi kötü?
İnsanlara yardım etmek suç mudur?
Aynı kampanyayı Konya Büyükşehir Belediyesi de başlatmadı mı? (''Fakat Konya Büyükşehir Belediyesi izin aldı'' deniyor da, o vakit bu belediyelere de aynısı söylenerek izin verilip bloke kaldırılamaz mıydı?)
Korona virüs dahi maalesef ötekileştirmenin, kutuplaştırmanın önüne geçemiyor.
Biz böylesi durumlarda birlik ve beraberlik içinde olmayacaksak ne zaman olacağız?
Hem bir insanın yardım etmesine engel olmanın vebali olmayacak mı?
Kimin hidayette olduğunu bilemeyiz Allah cc ve Peygamber(sav)'e inanan herkesi Müslüman kabul ederiz. Belki bu vesile ile yaptığı yardımla insanların kalbi İslam'a iyice ısınacaktı belki birine gönülden verdiği bir miktar yardım ile o kişi, yardım yaptığı kişinin duasıyla hidayete erecekti. Buna engel olanlar bunun sorumluluğunu da alabilecekler mi?
Bazıları ''Efendim bu belediyeler bu yardımları vermeyecek, başka yerde kullanacak?'' diyor, nereden biliyorsunuz?
''Kişi kendinden bilir işi'' demiyorum elbette, yalnızca soruyorum nereden biliyorsunuz?
Ve ya farz edelim öyle... ''Ameller niyetlere göre'' değil mi?
Yardım eden kişi iyi niyetle verdiği için niyetine göre amel işlemiş olmaz mı, buna engellemek doğru mu?
İnsanlar insanlara yardım etmek istemişse nesi yanlış bunun?
Bırakalım isteyen istediği yere yardım etsin.
Hem belki bu insanlar bu vesileler ile infakı öğrenecekler! bilemiyorum...
Devletin asıl görevi bu yardımlar yerine ulaşıyor mu ulaşmıyor mu, bunu denetlemek değil midir, mani olmak niye?
Neyse!..
Ticaret Bakanı Sayın Ruhsar Pekcan bir kaç gün önce yerli maske üretildiğini ve bunun halka satışının sunulacağını açıklamıştı. Fakat İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyesi bedava maske dağıtınca hükûmet de Sağlık Bakanlığı ve ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nın koordinasyonunda "https://maske.epttavm.com" üzerinden yapılacak başvurulara 20-65 yaş arasındaki vatandaşlara bedava maske dağıtılacağını duyurdu.
İşte böyle hayırda yarışılırsa kazanan millet olur.
Selam ve dua ile...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.