Ahmet Güldağ

Ahmet Güldağ

Havzaya Su ve Mavi Tünel ile Havali Tanımı

Havzaya Su ve Mavi Tünel ile Havali Tanımı

Ezeli bir istemdir. Konya Ovası yanında Aksaray ve Niğde Ovaları da sadece Yüce Yaradan’ın bahşettiği yağmurlarla alınabilen mahsul için yağışın kifayet etmediği zaman…
Nasıl ve nereden su getirebilir de bol tahıl alabiliriz düşünceleri yer eder.
Herkes de Ferhat aşkı yoktur ki. Bir an evvel dağları delip su getire.
Osmanlı zamanında baraj olmaması, önceki yazımda anlattığım gibi Yarmalı Kuru Kafa lakaplı Mehmet Ağa’nın Ferhat aşkı gibi su aşkının varlığı…
Beyşehir’e gidip göl ağzına kazma vurup kanal açmaya yönlendirince…
Bu aşka kulak veren, elit olan bir zümrenin tahtan indirdiği ve torunlarının bile hâlâ Kızıl Sultan demekten asla vazgeçmeyip takdir edemediği Sultan II. Abdülhamid.
Bu aşka cevap verip gölden Konya’ya su aktarıvermiş.
Daha geniş ovayı da faydalandırabilmek için Kızılırmak düşünülmüş ama Kurtuluş Savaşı oluşumu ile rafa kalkmış.
***
1950’li yıllarda Hirfanlı Barajı yapılınca bir ümit doğmuştu. Buradan istifade için düşünülüp projelere el atılmıştı ama…
İlerlemeyi göze alanların darağaçlarına götürülmesi ile yine kalıverdi.
***
Yakın zamanda tekrar düşünülse de Kızılırmak masmavi değil bulanıklaşmış, azalmıştı artık. Başka kapıya diyordu.
Başka kapıdan demenin yeni düşüncesi içinde hiç olmazsa Konya’yı, daha çok nasıl sularız derken.
Göksu’nun çeşitli kollarını birleştirme düşüncesi doğuverdi.
Ferhat gibi kazma ile değil modern makinelerle beş yıla yakın çaba içinde dağları delip adını Mavi Tünel koyduğumuz delişimle ovaya nakletme yolunu başarıverdiler.
Başarıverdiler dedim. Asıl su gelişimi için Bağbaşı Barajı tamamlanmak üzere ise de onu besleyeceklerden biri olan Bozkır Barajı yakınlarda ihale edilebildi.
O başlaya dursun. İkinci destek Göksu’nun Taşkent’ten gelen kolunu aktaracak Afşar Barajı 2011 Eylül’ünde ihale edilecekti ama ilgililerle Ekim’de yaptığım hasbıhalde daha olmamıştı.
Öyle de olsa, oda yapılmakla kalmayacak, 35 kilometrelik dağlık arazide açık kanal ve tüneller açılarak Bağbaşı Barajı bağlantısı tamamlanacak inşallah.
 Bunlar tamamlanıp da Bağbaşı Barajı depolaması tamamlanınca Mavi Tünel’den yarı şiddetle yarı sakin akan sular…
Apa Barajı kanalı ile Konya’ya daha çok su vermekle, evvelkine nazaran daha geniş bir alan suya kavuşacak.
Kavuşacak diyorum.
Şu anda büyük sevinç ve merasim ile açılan Mavi Tünel’in bir başından değil ağzından biraz içeri girip çıkarken susuzluktan boğazınız yana bilirse de..
Yukarıda anlattığım işlemler sonu ileri yıllarda bolca içebiliriz inşallah.
Bendeniz size birçok teknik rakamlarla şu kadar su ile şu kadar arazi sulanacak konularına giremem bu dar köşede
 Meraklılar Konya valiliğinin internetinden algılanabilirler.
***
Hepimizin büyük bir başarının sevgisi içindeyiz ve işlem Konya Ovası çiftçilerinin belki onda birine sulama işlemi sunacak Mavi Tünel için
Her ne kadar bilhassa siyasetçiler ile bazılarının ortaya attıkları gibi Konya Ovası’nın tamamı olmadığı gibi yakın zamanda ele alınmaya başladığına bilgilendirdiğimiz KOP tamamlaması olmadığını da bilmeliyiz.
Çünkü KOP yukarda da değindiğim gibi Konya, Aksaray ve Niğde havzalarını kapsamakta Mavi Tünel ise bu programın on iki de biri olmaktadır.
***
Bendenizi âcizane düşündüren hususlar var. Bunu bir samimiyet içinde sunmak isterim.
Yanlış bulabilirsiniz ama bu havalide yaşamım içinde gördüklerim bendenizi başka düşüncelere sevk etmekten alıkoyamıyor.
Taşkent İlçesi yukarılarından gelen ve Kalnağıl Köyü altından Gaziler Köyü’ne yollanan Göksu Çayı 1930 ve ellili yıllar da yazları paçanızı sıvayarak geçebileceğiniz kadar azalmakta ise de Ekim ve Nisan aylarında büyük sel halini alırdı.
Tabii kış mevsimini yağışı ile dağlardaki karların erimesinden olmakta idi
Yazları bu azalmadan havali bahçelerini sulamak zorlaşıyordu. Tabii bu zamanda daha da azaldığı ora halkınca söylenmekle kalmayıp…
Yukarıda Afşar’dan kesilince halimiz ne olacak diye kuşkulananlarda eksik değil.
Diğer taraftan Bozkır’ın Üçpınar Beldesi altından Eğitse boğazından geçerek akan diğer Göksu Çayı Gaziler Köyü altında Taşkent’ten gelen ile birleşip Göksu Deresi ismi ile Aladağ vadisini sulayarak Akdeniz’e gitmekte.
Her ne kadar iki çay birleşip dere halini alsa da yaz mevsimi bahçeler susuzluk çekebilmekte zaman zaman.
Aladağ havalisi de aynı tereddüt içinde olabilmekte.
Bu ara şunu belirtmek isterim.
Göksu Deresi suyu kesilince Yerköprü isimli yer altı mağarası içinden geçebilirsiniz belki ama. Şelaleyi yapan üstündeki kayalar altından gelen Karasu’nun yaptığı şelaleden kurtulamazsız! Çükü şelaleyi Göksu değil Karasu yapmaktadır. Yanlış bilinebiliniyor.
***
İşte bendenizi düşündüren de bu konu. Bugünkü akışların belki de kış ölçümleri ile hayli su ovaya verilebilecek barajların kestiği vadiler belki sulanabilecek
 Her şey Yüce Yaradan’dan gelir.
Yıllar evveli koca havza yağmurla beslenirken son zamanlarda kuraklıkla karşılaşıyoruz.
Rahmet azalırsa neler olacak tasavvur etmek bile istemiyorum ama bol hesaplara da dayanmayalım diye düşünürüm.
Bir yanı sularken diğer yanı susuz bırakmayız inşallah.
Bize, bir tanker su lazım. Bunun belki beşte birini Beyşehir Gölü verirken beşte bir daha ilavesi kadarda Mavi Tünel’den gelecek Göksu destekleyecek…
Ya geri kalanı? İşte onu da KOP çalışmaları Yüce Yaradan’ın izni ile halledilecek inşallah.
KOP üzerinde ki düşüncelerimi de, gelecek yazımda sunmak isterim.
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Güldağ Arşivi