Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Hakk’ın nimetleri

Hakk’ın nimetleri

Yine güzel bir Receb ayında sizlerle berâberiz kıymetli okurlar. Yüce Rabb’imizin ayında O’nun nimetlerini yazarak sizleri hayâtımızda genelde ihmal ettiğimiz tefekküre dâvet etmek arzusundayız. Yazımıza birbirinden güzel bizleri düşünmeye sevk eden âyetlerle başlamak istiyoruz.

Cenâbı Hak bizleri yaratan olduğu için bizim neye ihtiyâcımız var, nelerden hoşlanırız, neleri sevmeyiz bilir zâten zaafları, ilgi, sevgi, alâkayı fitrata koyan O’dur. İnsan şöyle bir düşünecek olsa nimetler denizinde yüzüyoruz da farkında değiliz. Bizler Rabb’imizin nimetlerini şu âyetlere binâen anlatmakla mükellefiz aslında ve yazımız adına oradan yola çıktık.” Rabbinin nimetini durmaksızın anlat.” (Duha, 11) Buyruluyor. “Sonra o gün, nimetten sorguya çekileceksiniz.” (Tekasür, 8) Dendiğine göre sorguya çekilmeden önce karşılıklı nimetler üzerine bir hasbihal gerçekleştirmek isteriz. Önce İslam nimetinden başlayalım:

“…Bugün size dininizi kemâle erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak İslâm'ı seçip-beğendim...” (Mâide, 3) Evet yüce Rabb’imiz bizi yaratmış ve bizim için de din olarak İslâm’ı seçmiş. Başka izahatı yok. O’nun ayında İslam nimetinin kıymetini bilenlerden ve dîni emirleri istenen şekilde yaşayanlardan olmaktır tek dilek ve temennimiz.

Sonra peygamberler de bir nimet bizler için, yine âyetlerden yola çıkalım:

Hani, Musa kavmine (şöyle) demişti: ‘Ey kavmim, Allâh'ın üzerinizdeki nimetini anın; içinizden peygamberler çıkardı, sizden yöneticiler kıldı ve âlemlerden hiç kimseye vermediğini size verdi." (Mâide, 20) Farklı bir boyutla baktığımızda: “Kim Allâh'a ve Resûl'e itaat ederse, işte onlar Allâh'ın kendilerine nimet verdiği peygamberler, doğrular (ve doğrulayanlar), şehidler ve sâihlerle berâberdir. Ne iyi arkadaştır onlar?” (Nisa, 69) Güzel dînimizi yaşamada müşahhas şahsiyetleriyle bizzat mükemmel misallar olmaları hasebiyle peygamberler birer nimettir. Bize düşen onlara tâbi olmak, onların sünnetlerini hayâtımıza geçirmektir. Yukarıdaki âyeti kerimede zâten bu husus bildiriliyor. Onlara uyanlar ahret adına en değerli kişilerle birlikte olacakları belirtiliyor. O halde peygamber nimetinin bilhassa son peygamber olan Muhammed aleyhisselâma tâbi olmanın bulunmaz bir hazine olduğunu tefekkür edelim şu mübârek ayda.

Cenâbı Hak gökte ve yerde her ne varsa hepsini özenle yarattığı insanın hizmetine vermiş ve bunu kutsal kitâbında anlatmıştır. Bilhassa Ramazan aylarında okuyup durduğumuz hayat kılavuzumuz Kur’ânu Azûmüşşan bizim için değerine paha biçilemez ayrı bir nimettir. İşte delili âyet:

Görmüyor musunuz ki, şüphesiz Allah, göklerde ve yerde olanları emrinize amâde kılmış, açık ve gizli sizin üzerinizdeki nimetlerini genişletip-tamamlamıştır. (Buna rağmen) İnsanlardan öyleleri vardır ki, hiçbir ilme dayanmadan, bir yol gösterici ve aydınlatıcı bir kitap olmadan Allah hakkında mücâdele edip durur.” (Lokman, 20)

İnsanoğlu Rabb’isinin bahşettiği şu muhteşem güzellikleri tefekkür etmeli hiç olmazsa O’nun ayı Recebi şerifte. Biz nasılız? Allah Teâlâ Hazretlerinin bizlere lütfettiği nimetlere karşı O’na olan kulluğumuzda ne gibi eksikliklerimiz, ne gibi kusurlarımız var giderme gayretinde olsak… Birbirimizi ‘Hak rızâsı’ için sevip birbirimizin kuyusunu kazmasak, dağılıp parçalanmasak, güçlerimizi birleştirsek mazlumların ezildiği bugünün dünyâsında neler olmaz, değil mi? Zâten bunu Rabb’im istiyor:

Allâh'ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın. Ve Allâh'ın sizin üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani siz düşmanlar idiniz. O, kalplerinizin arasını uzlaştırıp-ısındırdı ve siz O'nun nimetiyle kardeşler olarak sabahladınız. Yine siz, tam ateş çukurunun kıyısındayken, oradan sizi kurtardı. Umulur ki hidâyete erersiniz diye, Allah, size âyetlerini böyle açıklar.”(Âli İmran, 103) Demek ki kardeş olmak gerek bu da bir nimet hatırlatıyor Rabb’imiz. Âyette bahsedildiği gibi umulur ki hidâyet olunalım cümleyle berâber.

Evet, Hak Tâlâ hazretlerinin nimetlerini saymakla, yazmakla bitiremeyiz. Diğer yazımızda konuya devam etmek üzere şu âyetle yazımız sonlandıralım:

Eğer Allâh'ın nimetini saymaya kalkışacak olursanız, onu bir genelleme yaparak bile sayamazsınız. Gerçekten Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.”(Nahl, 18

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi