Konyaspor, ligin son haftasında oynadığı maçta,Süperi lige yükselen Elazığspor’u, güzel bir oyunla, farklı yenerek kapattı perdeyi.

Kısaca özetleyecek olursak;

Yedeklerden oluşan bir kadro..

Süper futbol..

Ve farklı bir galibiyet..

Yerindeyse; karnımızı kaşıya kaşıya, rahat, zevkle bir maç izledik..

Tabi ki bunda, iki takımında ligde bir iddiasının olmaması ve unu eleyip eleği asmanın da katkısı vardı.

Dahası, puan kaybetme kaygısı yoktu. 

Ama, Konyaspor’un yedek futbolcularının sergilediği futbol, yediğimiz goldeki bir anlık hata dışında –ki, play off maçlarında bu tür pozisyonlar çok olacaktır. Bu nedenle daha dikkatli olunmalı- bizleri sevindirdiği kadar, genç futbolculara şans verilmemesi konusunda da üzdü.

Oyuna iyi başlayan, topa daha çok hakim olan, ayağa pas yapan ve oyunu sürekli ileriye yıkan bir Konyaspor  vardı, Pazar günü Elazığspor karşısında.

Defansta Kere ve Abdülkerim Bardakçı tam bir uyum içerisinde görüldü. Öyle ki, Abdülkerim kendi görevinin dışında,son haftaların  formsuz ismi Abdullah’ın açıklarını da kapatmakla mücadele etti. Buda, bu futbolcunun sol bekte  oynatılması varsayımını akıllara getirdi.

Orta alan, Ertuğrul oyunu iyi yönlendirdi.

Özellikle, gözlerimiz iki isme takıldı; Feyyaz ve Abdülkerim Kılıç..

Feyyaz, ligde bazı maçlarda son 10 dakikada forma giydi. Ama, Feyyaz’ın Konyaspor’a geldiğinden bu yana geçen 3 yılda ilk kez bu kadar koştuğunu gördüm. Oyuna katkısı çok fazlaydı.

Diğer bir genç futbolcu Abdülkerim Kılıç ise, süper bir futbol sergiledi dersek yalan olmaz. Topu ayağına her alışında usta hareketler yapan, ayağa olumlu paslar kullanan ve  gol yollarına çok iyi ara paslar atan bu genç futbolcu neden daha önce ki maçlarda oynama şansı bulamadı anlayamadım.

Konyaspor teknik adamları bu futbolcuyu hiç izlemediler mi? Genç futbolcu sezon boyunca hiç mi A takımla antrenmanlara çıkmadı bilemiyorum.

Konyaspor’un sezon boyunca oynadığı maçlara baktığımız zaman, en büyük sıkıntılar; yan toplar.. Çok faul yapma. Orta sahada iyi organize olamama olarak ortaya çıkmakta.

Madem ki, orta alanda organize sağlayabilecek bir futbolcu vardı, neden oynatılmadı. Neden hiç bir maçta şans tanınmadı. 

Her iki futbolcu da, maç boyunca oynadıkları futbolla, “bu takımda bizde varız” dercesine birilerinin gözüne  sokarcasına ders verdiler.

Nitekim,  Abdülkerim’in akıllı oyunu, gol yollarında, oynadığı maçlarda beklenilen etkiyi gösteremeyen Can Parlayan’ın iki gol atmasına neden oldu.

Teknik adamlık, bir takımı  kalıplaşmış bir kadro ile maçlara çıkarmak değildir.

İyi teknik adam, kadrosu ne kadar dar olsa da, yedekteki futbolcuları da her an oynayabilecekmiş gibi  maçlara hazır tutmak ve gerekirse maç içerisinde gerekli varyasyonları yapabilmektir.

Umarız ki, Konyaspor teknik adamları play-off maçlarında bu futbolculara şans tanırlar. İnanıyorum ki, kazanan Konyaspor olacaktır.

Ligde, ilk iki şansını iyi kullanamayan Konyaspor, şansını bu kez playl-off maçlarında arayacak. Her ne kadar 4 takım arasında ligde oynanan maçların istatistiklerinde Konyaspor geride görünse de Kasımpaşa ile oynanacak iki maçın sonunda kazanan tarafın Konyaspor olacağına ve finale kalacağına gönülden inanıyoruz.

Ancak, bunun gerçekleştirilebilmesi için Konyaspor’un kendi futbolunu oynaması gerekmektedir.. Dahası, sabırlı, ayağa pas yapan ve defans güvenliğini elden bırakmayan Konyaspor, play-off’da iki 90 dakika sonunda sevinen taraf olacaktır. Aynı dilekleri final maçı içini de söyleyebiliriz.

Haydi Kartallar, Konya’nın umutlarını yeşertin ve Konyaspor’u layık olduğu süper lige taşıyın.,

Play-off maçları, sizin için de bir onur ve prestij olacaktır.. Değeriniz iki’ye katlanacaktır.
Sizler süper ligde oynamak istemez misiniz?.. O zaman söz sırası siz futbolcularda.