GÜVEN
İş hayatının sihirli beş harfli kelimesi…
En çok kullandığımız ve tükettiğimiz kelime…
“Abi bana güven”
“Abi bana güven gerisine kafa yorma”
“Ah! Cemal abi bana güvenmiyor musun?”
Uzar gider bu sözler…
Biliyoruz ki GÜVEN olmadan ticaret olamaz, gerçekleşemez…
Hatta alışverişin en temel olgusu para ödeme işinde, biri diğerine güvenecek ki para ve hizmet yer değiştirsin.
Çok hassas bir kelime GÜVEN…
Şu lafa bir bakalım, “ Haa! Babana bile güvenmeyeceksin”
Ne kadar acı, ne kadar toplumu en derininden yaralayan söz.
Öyle bir söz ki yavaş ilerleyerek kişiyi, aileyi ve toplumu kanser gibi saran bir hastalık…
Çinli filozof Konfüçyüs, “ Yalan söyleyenler, doğru söyleyenlere inanmazlar” demiş.
Evet,
Alışverişler güven üzerine kurulur.
Her türlü sistem, adalet damarlarıyla yaşar ve içinde güven kanı dolaşır.
İnsanın yaratılışında güvenme duygusu çok derin ve anlamlıdır.
Biz Müslümanlar en fazla Allaha(cc) güveniriz.
Hatta Allah(cc) ile güvenimizi her daim tazeleriz.
Aslen deriz ki, Allah’ım(cc) sana güvenmekten asla vazgeçmedim.
Çözemedik inançlarımızdan gelenleri hayatımıza uygulamayı…
İşte güven kavramı da böyle bir şey,
Ah sihirli beş harf, GÜVEN.
Çok nazara verirsen yanlış anlaşılan…
Hiç nazara vermezsin yine yanlış anlaşılan…
Yerel değerleriyle İş Hayatı GÜVEN kelimesinde boğulmak üzere…
Öyle pahalı bir şey haline geldi ki bu kelime…
Gerçek değerdeki GÜVEN her şeyden daha değerli oldu.
Evet, insanın fıtratı derki güveneceksin.
Güven dolu bir hayat dilerim…
Haftaya farklı bir bakışta buluşmak dileğiyle,
Saygılarımla.