Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Firavun’un sihirbazları

Firavun’un sihirbazları

Kur’an-ı Kerim’deki Araf Suresi başta olmak üzere pek çok sure ve pek çok ayet insanlık tarihini en doğru bilgilerle önümüze safhalar halinde getirmektedir.

Her topluma gönderilen Peygamberlerin (as) yalanlandığı gibi Hz. Musa (as) ve Bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (sav) da içinde yaşadığı toplum tarafından yalanlanmıştır.

Bu yalanlanma özellikle toplumda yöneticiler ve yönetim kademesine yakın olan işbirlikçiler tarafından yapılmış ve böylelikle toplum yönlendirilmeye çalışılmıştır.

Bu günkü konumuza Hz. Musa (as) yı yalanlama faaliyetine katılan Firavun’un sihirbazlarını örnek vererek başlamak istiyoruz.

Firavunun sihirbazları ile ilgili ayetleri sırasıyla Araf, Yunus, Taha ve Şuara surelerinde görmekteyiz.

Ayetlerdeki ifadelerde firavunun sihirbazlarının özellikle Hz. Musa (as) tarafından getirilen gerçeğin ifsad edilmesi, gözden düşürülmesi, yalanlanması konusunda firavun tarafında nasıl gönüllü olarak yer aldıkları açıkça anlatılmaktadır.

Her ne kadar sonradan Hz. Musa (as) nın apaçık mucizesi olan asa karşısında mağlup olarak secdeye kapanan ve sonunda ölümü göze alarak iman etmiş olsalar da firavunun sihirbazlarının o ana kadar yaptıkları sebebiyle pek çok insan hakkı batıl, batılı ise hak gibi görmüşlerdir.

Bu ayetlerden yola çıkarak zamanımıza gelecek olursak meslekleri sihirbazlık olarak belirtilmiş olmasa da maalesef bazı basın yayın organları ile televizyonların yaptıkları sihirbazlıktan pek de geri kalmamaktadır.

Özellikle seçim dönemlerinde iktidar partisi yanında yer alan basın yayın organları ile televizyonlar bir yandan mevcut iktidarını yaptıkları işler konusunda sihirbazlara taş çıkartacak ölçüde abartılı yayınlar yaparlarken diğer yandan da muhalefet partilerini kötülemek için de ellerinden geleni arkalarına koymamaktadırlar.

İktidar karşıtı olan basın yayın organları ile televizyonlar da bundan farklı değiller.

İktidar yanlısı televizyonlar ya sadece yatay bir çekim yaparak az miktarda insanı çokmuş gibi göstermekte ya da dar bir alanı seçip sürekli o bölgeyi göstererek mitin meydanlarını hınca hınç dolu imiş gibi göstermeye çalışmakta veya miting meydanı yerine sadece hatibi göstererek günü kurtarmaktadır.

Onlarda iktidarı kötülemek konusunda firavunun sihirbazlarına taş çıkarmaktan geri durmamaktadırlar.

İktidar karşıtı olan televizyonlar ise ısrarla miting meydanındaki boşlukları göstererek mitinge katılımın düşük olduğu izlenimini vermeye çalışmaktadırlar.

Bu yanlış tavrı özel sektörde gördüğümüz gibi maalesef devlete ait basın yayın organlarında ve televizyonlarda da görmekteyiz.

Bunun son örneği Başbakan Davutoğlu’nun Yozgat mitinginde yaşanmış bulunmaktadır.

Başta TRT HABER kanalı olmak üzere iktidara yakın olan televizyonlar iktidar partisi tarafından Yozgat’ta düzenlenen mitingde yaptıkları manipülasyonlarla miting meydanının olduğundan daha kalabalık gösterme gayreti içinde olurlarken başkaca televizyonlar da mitingde yeterli kalabalığın olmadığını gösterebilmek için fazladan gayret göstermek zorunda kalmışlardır.

Seçim propagandasının sadece miting meydanları ile sınırlı kalmadı bilakis sosyal medya üzerinden çok büyük propaganda faaliyetlerinin yürütüldüğü günümüzde artık bu görüntüler gerek iktidar taraflısı gerek muhalefet taraflısı olmasına rağmen firavun sihirbazlarından daha mahir olan kişilerce sosyal medyada paylaşılmaktadır.

“TRT NİN GÖSTERDİĞİ” ve “GERÇEKTE OLAN” alt yazıları ile sosyal medyada yayınlanan bu tavrın bir örneğini http://www.arizali.tv/gozlerinize-inanamayacaksiniz-bir-miting-2-ekran?utm_source=facebook.com&utm_medium=social&utm_campaign=Postcron.com adresinden izleyebilirsiniz.

Bu örnekten yola çıkarak hiç kimse paralellerin cumhurbaşkanına veya başbakana söyledikleri tarzda yanlış bir sonuç falan çıkarmaya kalkmasın.

Bundan önceki birkaç yazı da yazdık ya bu seçim çok farklı bir seçim olacak diye.

Daha ne farklılıklar, garabetler göreceğiz Allah(cc) bilir.

Muhalefet yanlıları vermezler ama iktidar yanlısı olanlar da Mısır da Mursi’ nin Kur'an'dan âyetler okuduğu savunmasını ya da Bedii'nin "Ölüm kararları yerde verilmez, gökte verilir." şeklindeki sözünü neden vermezler? Hiç düşündünüz mü bu günlerde?

Öyle ümid ediyoruz ki, 3 günlük dünya hayatında geçici ve bitici dünya nimetleri elde etme adına, firavun sihirbazları örneğinde olduğu gibi, hakkı batıl batılı hak gösterme devri sona erer ve ebedi âlem nimetlerini elde edebilmek adına, firavun sihirbazlarının gerçeği gördükleri anda ölümü göze alarak hakkı kabul ettikleri şekilde, hakkı seçenler çoğunlukta olur ve Milletimiz asli refaha ulaşır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi